İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne (İBB) yönelik "yolsuzluk" ve "terör" suçlamaları kapsamında başlatılan soruşturmalarda, aralarında İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun da bulunduğu toplam 106 kişi hakkında gözaltı kararı çıkarıldı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü operasyon çerçevesinde, Beylikdüzü ve Şişli belediye başkanlarının da dahil olduğu 87 kişi dün gözaltına alındı. 19 kişi hakkında ise yakalama kararı bulunduğu belirtildi. Gözaltında bulunan İmamoğlu ve diğer isimlerin ifade işlemleri bu sabah itibarıyla başladı.
İBB Basın Danışmanlığı, konuya ilişkin detaylı bir açıklama yaparak, kamuoyunda gündeme gelen iddialara yanıt verdi.
'Lüks Konutta Yaşıyordu' İddiasına Yanıt
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun lüks bir villada gözaltına alındığına dair iddialara karşılık şu açıklama yapıldı:
"İmamoğlu, ailesiyle birlikte, mülkiyeti İBB’ye ait olan Sarıyer’deki başkanlık konutunda yaşamaktadır. Daha önce bir vakfa tahsis edilen bu taşınmaz, İmamoğlu tarafından yeniden İBB mülkiyetine kazandırılmıştır. Kendisi, 2019 öncesinde iktidar partisinin belediye başkanlarına tahsis edilen Florya’daki lüks yerleşkeyi de halka açmış ve İstanbul Planlama Ajansı'na (İPA) tahsis etmiştir."
Usulsüz İhale İddiaları
İBB iştirakleri Medya A.Ş. ve Kültür A.Ş. üzerinden usulsüz ihaleler yapıldığı ve bazı projelerin tamamlanmadığı iddialarına da yanıt verildi:
"Her iki şirket de Sayıştay, Mülkiye ve Ticaret Bakanlığı müfettişleri tarafından defalarca denetlenmiş, hiçbir usulsüzlük tespit edilmemiştir. Açık hava reklam ihaleleri ve hizmet alımları şeffaf şekilde gerçekleştirilmiştir."
Ayrıca, İmamoğlu’nun talimatıyla yapılan iç denetimlerde önceki döneme ait yüzlerce milyar TL’lik usulsüzlük dosyalarının ortaya çıkarıldığı ancak İçişleri Bakanlığı tarafından bu dosyalara el konulduğu ifade edildi.
'Terör Örgütüne Yardım' Suçlamaları
Bazı İBB iştiraklerinde terör örgütü üyelerinin işe alındığı yönündeki suçlamalara ilişkin yapılan açıklamada, daha önce de benzer iddiaların öne sürüldüğü ve yargı süreçlerinden aklanarak çıkıldığı belirtildi:
"İBB’de '700 terörist var' iddiası ortaya atılmış ancak bu kapsamda sadece 41 kişi yargılanmış ve tamamı beraat etmiştir. Dönemin İçişleri Bakanı, bu suçlamaları 'Siyasi olarak yapmak zorundaydık' diyerek itiraf etmiştir. Valilik onayı olmadan hiçbir personel işe alınmamaktadır."
'Şantaj' ve 'Paralel Yapı' İddialarına Cevap
Bazı iş insanlarına şantaj yapıldığına ve encümen kararlarıyla baskı uygulandığına yönelik iddialar için şu yanıt verildi:
"Encümen kararları, İBB Meclisi’nin denetimindedir ve bugüne kadar muhalefet partileri tarafından herhangi bir itiraz gelmemiştir."
İstanbul Planlama Ajansı'nın (İPA) paralel bir yapı gibi çalıştığına dair iddialar içinse, yayınlanan araştırmaların İTO verileriyle örtüştüğü ve bilimsel yöntemlerle hazırlandığı ifade edildi.
'Şantaj İçin Kişisel Veriler Kullanıldı' İddiası
İBB'nin kişisel verileri hukuka aykırı şekilde topladığı iddiasına yönelik olarak ise, İmamoğlu’nun Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK) kapsamında hassas bir yönetim anlayışı benimsediği vurgulandı.
Ne Olacak?
İBB yönetimi, süreci "demokrasiye darbe" olarak nitelendirirken, soruşturmalar devam ediyor. İmamoğlu ve diğer gözaltına alınan kişilerin ifadelerinin ardından nasıl bir yol izleneceği merakla bekleniyor.
