Seçim mağlubiyetinden sonra CHP'de sular durulmuyor.

Kemal Kılıçdaroğlu seçimi alacağından çok eminde.

Çünkü ortam buna müsaitti.

Bunu düşünerek küçük partilere çok sayıda milletvekili verdi.

Ümit Özdağ'a İçişleri Bakanı olma sözü verdi.

Kılıçdaroğlu şöyle düşündü;nasıl olsa ben seçimi alırım,benim milletvekili yapmadığım partililere bir çok kadro vererek gönüllerini alırım.

İşler öyle olmadı.

Evdeki hesap çarşıya uymadı.

CHP nedense seçimden sonra bir özeleştiri yapmadı.

Üstelik aldığı yüzde 48 oyu başarı saydı.

Halbuki seçimi kaybetmişti Kılıçdaroğlu.

Bu yüzde 48'e güvenerek genel başkanlığı bırakmak istemiyor.

Hala direniyor.

Mahalli seçimler hariç her girdiği seçimi kaybetmesine rağmen koltuğa sarılmayı tercih ediyor.

Seçimlerin ardından daha önce ertelenen genel kurul için süreç başladı.

Şimdi delegeler yenileniyor.

Ama işin ilginç yanı muhalif kesimin kazandığı seçimler iptal ediliyor.

Demokrasiyi savunduğunu iddia eden CHP üst yönetimine bu yakışmıyor.

Seçimin hemen sonrasında İmamoğlu değişim için harekete geçti.

Şimdi işi ete kemiğe büründürmeye çalışıyor.

Geçenlerde üç eski genel başkan ile birlikte bir görüşme yaptı.

Her ne kadar o görüşmede genel başkanlık ele alınmadı denilse de bal gibi konuşulduğu aşikar.

İmamoğlu'nun önünde iki ihtimal var.

Ya belediye başkanı olarak devam edecek,ya da gemileri yakıp genel başkanlığa aday olacak.

Ama İmamoğlu'nun bir çıkmazı var.

Almış olduğu ceza onay bekliyor.

Sadece ceza değil siyasetten de men edilme durumu sözkonusu.

Şayet belediye başkanı adayı olursa bir iki gün içinde davasının onaylanma ihtimali çok yüksek.

Bunun farkında İmamoğlu.

Onun için genel başkanlık düşüncesi ağır basıyor.

Ama şu anki delege oranına göre Kılıçdaroğlu şanslı gösteriliyor.

İşin ilginç yanı İmamoğlu hala net olarak aday olduğunu açıklamadı.

Zannedersem bir kadro hareketiyle ortaya çıkmaya hazırlanıyor.

Ama yerel seçimler yaklaşıyor.

Cumhur ittifakı işe seçimin ertesi günü başladı.

Muhalefetteki dağınıklık tehlike çanlarının çalacağını gösteriyor.

Hdp,İYİ Parti tek başına seçimlere gireceğini söylüyor.

Bunun tek istisnası İmamoğlu veya Özgür Özel genel başkan olursa bu iki parti aday çıkarmayabilir.

Kılıçdaroğlu yeniden genel başkan seçilirse kazanılan Büyükşehir belediyelerinin bir çoğu cumhur ittifakının eline geçer.

Devlet Bahçeli açık açık bunu dile getirdi.

Demek ki MHP büyükşehirlerde aday çıkarmayarak Ak partiyi destekleyecek.

CHP iç işlerini toparlayacaksa ikinci bir yenilgi alabilir.

İmamoğlu'nun da kararını bir an vermesi gerekir.

Çünkü yerel seçimler yaklaşıyor.

Huzursuz olan bir aileye kimse oy vermez.

Halka moral verecek yeni bir genel başkanla başarılı olunabilir.

Aksi durumda seçimler kaybedilir.