Geçtiğimiz günlerde Alper Gezeravcı, Axiom Space-3 görevi kapsamında uzaya çıkan ilk Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı oldu. Hemen her konu gibi bu olay da tartışmaları beraberinde getirdi. Alper Gezeravcı'nın uzaydaki ilk sözlerinin "İstikbal göklerdedir" olması bile bazı kesimleri rahatsız etti. Her konuda ayrışmayı becerebilen ülkemiz, yapılan bu uzay yolculuğu konusunda da şaşırtmayarak ikiye bölündü. Kimileri gerçekleştirilen bu seyahati ülkemiz açısından büyük bir başarı olarak görürken, kimileri ise önemsiz buldu.
Yolculuk bazı kesimler tarafından, Türkiye'deki bilimsel ve teknolojik gelişmelerin bir ürünü olarak gösterilse de işin aslı tam olarak öyle değil. Ülkemiz henüz bir uzay yolculuğu için maalesef gerekli teknolojik altyapıya sahip değil. Mevcut hükümet, her ne kadar 2023 hedeflerinde Ay'a sert iniş yapacağımızı söylemiş olsa da bu hedefi gerçekleştiremedik. Yakın bir gelecekte de yapabilecek gibi görünmüyoruz. Çünkü gerekli yatırımlar yapılmadığı gibi, yeterli bilgi birikimine de sahip değiliz. Yine de kendi aracımızla olmasa bile, en azından parasını ödeyerek uzaya bir astronot gönderebildik. Alper Gezeravcı'nın uzay görevi, ülkemizin bilimsel ve teknolojik bir başarısı değil elbette. Fakat bu görevin bizim için anlamsız olduğunu da söyleyemeyiz. Siyasi propaganda malzemesi yapılması her ne kadar yanlış olsa da Alper Gezeravcı'nın bu görevde edineceği tecrübe ve bilgiler, ülkemiz için oldukça önemli olacaktır. Ayrıca bu seyahat, yeni nesillere örnek olması açısından da oldukça mühimdir.
"Uzaya çıkan ilk Türk" şeklindeki haberlere de bir düzeltme yapmak gerek diye düşünüyorum. Alper Gezeravcı uzaya çıkan ilk Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmasına rağmen, uzaya çıkan ilk Türk değil. Uzaya daha önce de Türkler çıktı. 1962 yılında uzaya çıkan üçüncü insan ve ilk Türk Adriyan Grigoryeviç Nikolayev'dir. Hristiyan Çuvaş Türk'ü olan Nikolayev, Sovyetler'in uzay programındaki astronotlardan biridir. Daha sonra sırasıyla; Azerbaycan'dan Musa Manarov, Kazakistan'dan Toktar Ebubekirov, yine Kazakistan'dan Talgat Musabayev, Kırgızistan'tan Salizhan Sharipov, Kazakistan'dan Aydın Aimbetov uzaya çıkan Türkler olarak sıralanabilir. Hatta ülkemizde PTT tarafından düzenlenen "2000 yılına mektup" kampanyası kapsamında, 1986 yılında "İlk Türk Astronotu"'na yazılan mektup; 2002 yılında Toktar Ebubekirov'a teslim edilmiştir.
Alper Gezeravcı, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olduğundan bizim için farklı bir konuma sahip tabii ki. Fakat "Uzaya çıkan ilk Türk" demek de yanlış bir söylem ve yukarıda saydığım diğer astronotlara saygısızlık olacaktır. Alper Gezeravcı'nın uzaya çıkan kaçıncı Türk ya da insan olduğunu tartışmak veyahut bu uzay gezisini siyasi propaganda malzemesi yapmaya çalışmak yerine; bu seyahatten edineceğimiz bilgiler üzerine konuşsak, "kendi teknolojimizle uzaya nasıl gideriz?" şeklinde sorulara yoğunlaşsak daha güzel olmaz mı?
Maalesef her şeyi para ve siyaset ekseninde gözlemliyoruz. Japonya birkaç gün önce, Alper Gezeravcı'nın uzay yolculuğu ile neredeyse aynı zamanda Ay'a giden 5. ülke olmayı başardı. Bu seyahat için 103 milyon dolar harcayan Japonya, ülkemizde de tartışmalara neden oldu. Alper Gezeravcı'nın uzay seyahati için 55 milyon dolar harcadığımızı söyleyerek eleştiri yapan kişiler de aynı anda piyasaya çıktı. Sanki 100 milyon doları olan her ülke uzaya çıkarabilirmiş gibi... Japonya 103 milyonun yanı sıra yetişmiş insanlar ve onlarca yıllık bilgi birikimi ile uzaya çıkabildi. Biz 500 milyon dolar da harcasak, şu an uzaya tek başımıza çıkamayız. Henüz bu durumu bile idrak edemeyen bir milletiz. Japonya gibi ülkelerin, onlarca yıldır bilime yatırdıkları milyarlarca doları es geçip; aynı bütçeyi ayırarak, benzer başarıları hemen elde edeceğimize inanıyoruz. İnsanlık tarihinde neden sadece 5 ülke Ay'a iniş yapabilmiş? 100 milyon doları olan başka ülke mi yok? Tabii ki var, ama tecrübe para ile satın alınmıyor. Yapmamız gereken şey, eğitim sistemimizi revize ederek yeni dimağlar yetişmesine olanak sağlamakla birlikte; bilime ve teknolojiye gereken yatırımları yaparak, geleceğimize yön vermek olmalıdır. Diyanetin bütçesi kadar bir meblağ, aslında böyle bir atılım için fazlasıyla yeterlidir.
O yüzden "Neden kendi uzay yolculuğumuzu yapamıyoruz?" diye sormaya gerek yok. Çünkü cevap belli! Sağda, solda, tekkede veya türbede aramaya gerek yok; İstikbal Göklerdedir!