İYİ Parti Mersin Milletvekili Burhanettin Kocamaz, Yeni Yol Partisi Grubu tarafından Suriye'de sivillere yönelik saldırılar hakkında verilen önergeye ilişkin açıklamalarda bulundu. Kocamaz, Suriye'nin Lazkiye ve Tartus bölgelerinde yaşanan olaylara karşı bir an önce diplomatik girişimlerin başlatılması gerektiğini belirtti.
"Türkiye, Tüm Diplomasisini Harekete Geçirmelidir"
Kocamaz, Suriye'nin Lazkiye ve Tartus kentlerinde büyük bir zulme dönüşen olayların Türkiye'deki Alevi ve Nusayri topluluklarında büyük endişe yarattığını ifade ederek, "AKP iktidarı, Suriye'de yaşanan bu insanlık dramına son vermek için tüm diplomatik gücünü harekete geçirmeli ve sivillere yönelik yapılan katliamlar bir an evvel son bulmalıdır. Genel Başkanımız Sayın Müsavat Dervişoğlu da hükümete bu konuda çağrıda bulunmuştur. İYİ Parti olarak, Suriye'deki gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Birleşmiş Milletler Suriye gözlemcilerinin raporlarına göre, Lazkiye ve Tartus'ta 311 sivil hayatını kaybetmiştir. Bu olay, tüm dünya için büyük bir insanlık ayıbıdır" dedi.
"Suriye'deki Olaylar Türkiye'yi Yakından İlgilendiriyor"
Bölgede yaşanan olayların Türkiye'yi doğrudan etkilediğini vurgulayan Kocamaz, "Hayatını kaybeden bu insanlar, bizim Türkiye'de 'Alevi' dediğimiz, onların 'Nusayri' olarak adlandırdığı insanlardır. Suriye’deki olaylar sadece bölgenin toplumsal yapısını değil, aynı zamanda bölge ülkelerini, özellikle de Türkiye’yi yakından ilgilendirmektedir. Suriye’nin hamisi olduğunu iddia eden iktidar, yaşanan bu katliamları durdurmak için adım atmalı ve bir daha yaşanmaması adına diplomatik girişimlerde bulunmalıdır. Bu tür insanlık dışı olaylara göz yummak bile büyük bir suçtur. Suriye’de HTŞ’nin başında bulunan ve bölgeyi yöneten Colani, devlet adamı olmak için sadece kravat takmanın yeterli olmadığını bilmelidir" diye konuştu.
"Türkiye, Suriye'deki Yeni Anlaşmalardan Habersiz mi?"
Suriye’de yeni anlaşmaların yapıldığını belirten Kocamaz, "Türkiye’nin bu anlaşmalardan ne kadar haberi var bilmiyoruz. Ancak bu anlaşmaların iyi niyetle yapıldığına inanmıyoruz. Geçtiğimiz günlerde Suriye'de SDG kamuflajı yaşandı. Suriye’deki PKK/PYD terör örgütünün lideri Mazlum Abdi ile Suriye’nin sözde devlet başkanı Ahmed eş-Şara arasında yapılan anlaşma herkesi şaşırtmıştır. Bu anlaşmanın arkasında ABD ve İsrail ortaklığı olduğunu dünya biliyor. Türkiye ise İmralı canisini muhatap alarak devletin itibarını zedelemekte, ancak PKK ve PYD’nin Suriye’deki türevleriyle yapılan anlaşmalara karşı ciddi bir tepki göstermemektedir.
SDG’nin Ahmed eş-Şara ile yaptığı anlaşma, Türkiye’nin Suriye’deki PKK uzantılarına karşı operasyon yapmasını engellemeye yönelik bir adım olarak görülmelidir. Ayrıca, Suriye’deki en büyük üçüncü grup olan Türkmenlerin statüsü konusunda ne yazık ki mevcut yönetim tarafından herhangi bir açıklama yapılmamaktadır. Hükümetin, Türkmenlerin haklarını koruma konusunda bir girişimde bulunmaması da büyük bir eksikliktir" ifadelerini kullandı.