İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Kaboğlu, Silivri’deki Marmara Cezaevi önünde yaptığı açıklamada, Adalet Bakanı ve İçişleri Bakanı’na çağrıda bulunarak, Silivri ve Metris Cezaevlerini ziyaret etmelerini, tutuklularla doğrudan görüşmelerini talep etti. İstanbul Barosu’na bağlı yaklaşık 200 avukatın süreci yakından takip ettiğini belirten Kaboğlu, alanda yapılan gözlemlerin anayasa ve Ceza Muhakemesi Kanunu açısından ciddi ihlallere işaret ettiğini söyledi.
“Tutuklanma Koşulları Yok”
Ziyaret ettikleri cezaevlerinde birçok tutukluyla görüştüklerini aktaran Kaboğlu, aralarında İstanbul Büyükşehir Belediyesi yöneticileri, bazı belediye başkanları ve siyasetçilerin de bulunduğu tutukluların anayasal haklarının ihlal edildiğini belirtti. Kaboğlu, “Ceza Muhakemesi Kanunu’nun öngördüğü tutuklama koşulları burada kesinlikle mevcut değildir. Bu kişiler görevlerinin başında olmalıydı” dedi. Özellikle öğrencilerin gözaltına alınma şekli ve maruz kaldıkları polis şiddetinin altını çizen Kaboğlu, bu kişilerin yeri cezaevi değil, üniversite ve işyerleri olmalı ifadelerini kullandı.
“Adalet Bakanı Öğrencileri Dinlemeye Gelsin”
Kaboğlu açıklamasında, Adalet Bakanı ve İçişleri Bakanı’na açık çağrıda bulunarak, “Silivri ve Metris Cezaevlerini ziyaret etmeye, burada tutuklu olanlarla konuşmaya davet ediyorum. Öğrencilerin neler yaşadığını bizzat dinlemeleri gerekir” dedi. Aynı zamanda emniyet güçlerini de yurttaşlara ve özellikle öğrencilere nasıl davranmaları gerektiği konusunda dikkatli olmaya çağıran Kaboğlu, Türkiye'nin bir hukuk devleti olduğunu ve kimsenin keyfi işlem yapamayacağını vurguladı.
Kayyum Atamaları ve Geciken İddianameler
Şişli Belediyesi’ne kayyum atanmasını da eleştiren Kaboğlu, “Seçilmemiş bir kamu görevlisi tarafından yönetilmesi anayasa dışıdır” dedi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat’ın sağlık durumunu gündeme getiren Kaboğlu, Polat’ın derhal tahliye edilmesi gerektiğini ifade etti. Öğrencilerin ilaç ve ders notlarına erişiminin sağlanmasının önemine de dikkat çekti.
Kaboğlu, birçok tutuklunun henüz iddianamesinin dahi hazırlanmadığını belirterek, “Beşiktaş Belediye Başkanı 82 gündür, Avukat Fırat Epözdemir 70 gündür iddianame bekliyor. Eğer suçluysalar neden iddianame hâlâ yazılmadı? Suçtan yola çıkılarak kişi cezalandırılır, kişiden yola çıkılarak suç yaratılmaz” diye konuştu.
“Aslolan Özgürlüktür”
Kaboğlu, “Ekrem İmamoğlu’ndan Can Atalay’a, Ahmet Özer’den Ümit Özdağ’a kadar tutuklu bulunan kişilerin şüpheli olmaları, özgürlüklerinden alıkonulmalarını gerektirmez. Demokratik toplumlarda esas olan özgürlüktür. Yargılama özgürlük içinde de yapılabilir” dedi. İstanbul Barosu olarak anayasa ve hukuk dışılıkların takipçisi olacaklarını vurgulayan Kaboğlu, “Hukukun üstünlüğünü savunmak ve insan haklarını korumak baroların varlık nedenidir” diyerek sözlerini tamamladı.
