Kadınlar, Güç ve Gelecek

Abone Ol


Kadınlar… Toplumun yarısını oluşturan, diğer yarısını yetiştiren bireyler. Ancak ne yazık ki tarihin birçok döneminde hak ettikleri değeri görememiş, eşitlik mücadelesinde yorulmuş, fakat asla pes etmemişlerdir. Bugün, kadın haklarının konuşulduğu, tartışıldığı bir dünyada yaşamamıza rağmen hala aşılması gereken çok sayıda engel ve değiştirilmesi gereken onlarca önyargı mevcut.

Kadın, evde anne, işte çalışan, sokakta birey… Yani her yerde var, her yerde üretiyor. Ancak bu üretimin karşılığı yeterince takdir ediliyor mu? Kadın istihdamında yaşanan eşitsizlikler, siyasetteki düşük temsiliyet oranları ya da günlük yaşamda karşılaşılan ayrımcı yaklaşımlar, toplum olarak kendimize sormamız gereken soruların temelini oluşturuyor.

Elbette umut da var. Bugün bilimden sanata, siyasetten spora kadar her alanda başarılarıyla adından söz ettiren kadınlar, genç kuşaklara ilham veriyor. Kadının gücünü ve kararlılığını gören her birey, bu dönüşümün bir parçası haline geliyor. Örneğin, kadın girişimciler, büyük bir cesaretle iş dünyasında yer alırken, aynı zamanda toplumsal algıları değiştiren hikayeler yazıyorlar.

Ancak unutulmamalıdır ki bu mücadele yalnızca kadınların değil, herkesin meselesidir. Kadın-erkek eşitliği bir “lütuf” değil, temel bir insan hakkıdır. Toplumsal barışı, ekonomik kalkınmayı ve sürdürülebilir bir gelecek hayalini gerçeğe dönüştürmek istiyorsak, bu eşitliği sağlamak zorundayız.

Bugün burada yazılan her bir cümle, bir farkındalık çağrısıdır. Kadınlar, toplumun her kademesinde eşit temsiliyet hakkına sahip olmalı. Önyargılarımızı sorgulamalı, çocuklarımızı bu bilinçle yetiştirmeliyiz. Gelecek, ancak kadınıyla, erkeğiyle yan yana yürüyen toplumların olacak.

Unutmayalım ki bir kadın değişirse, toplum değişir. Ve bu değişim, hepimizin elinde.