Gündem

Kadınlar yine alanları doldurdu: “Erkek şiddetine, yoksulluğa, gericiliğe, savaşa karşı sokaktayız”

Mersin Kadın Platformu 25 Kasım için yine alandaydı. Kadınlar ve LGBTİ+’lar, “Erkek Şiddetine, yoksulluğa, gericiliğe, savaşa karşı sokaktayız” diye haykırdı.

Abone Ol

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde mersin’de bir araya gelen kadınlar ve LGBTİ+lar sokakları doldurdu. Kushimoto Sokağı’ndan Özgecan Aslan Meydanı’na yürünerek burada basın açıklaması yapıldı. Kadın Platformu üyeleri adına konuşan Güneş Doğdu, “Bu 25 Kasım'da da kelebeklerin kanat çırpışını özgürlük mücadelesi verdiğimiz sokaklara taşıyoruz. Erkek devlet şiddetine, yoksulluğa, gericiliğe, savaş ve işgal politikalarına karşı hayatlarımızı savunuyoruz. Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz!” dedi.

“ERKEK ŞİDDETİNE KARŞI SESİMİZİ YÜKSELTİYORUZ”

 “Tüm dünyada kadınlar erkek devlet şiddetine, eşitsizliğe, kadın cinayetlerine, savaşlara karşı sokakta” diyen Doğdu, “Dünyanın her yerinde kadın düşmanı politikalarla birlikte erkek şiddeti de artıyor. Sırtını kadın düşmanı iktidarlara yaslayan erkekler kadınları katlediyor. Türkiye'de de iktidarın 21 yıllık kadın düşmanı politikalarının sonucunda evde, işyerinde, kampüste, sokakta erkek şiddetinin her türlüsüne maruz kalıyoruz. Bu ülkede yıllardır süren kadın katliamı var. Erkekler 2022 yılında en az 327 kadını öldürdü. 213 kadın ise şüpheli şekilde öldü. 2023 yılının ilk 10 ayında en az 247 kadın erkek şiddeti ile katledildi. Kadınları değil aileyi koruyan politikalara ve erkek şiddetine karşı sesimizi yükseltiyoruz” diye konuştu.

“KADINLARI ŞİDDET GÖRDÜĞÜ EVLERE MAHKUM EDİYOR”

Kadınların en çok aile içinde şiddete uğradığını, en yakınındaki erkekler tarafından öldürüldüğünü ifade eden, Doğdu, “Kadınların faillerinin çoğu eş, eski eş, sevgili veya yakın akraba. Kadınları şiddete karşı koruyan 6284 uygulanmıyor, nafaka hakkına erişilemiyor. Boşanmayı önleyen politikalar kadınları şiddet gördüğü evlere mahkum ediyor.  Hayatlarımız pahasına boşanmayı önleyen politikalara karşı sesimizi yükseltiyoruz. Boşanmayı değil kadın cinayetlerini engelleyin” ifadelerini kullandı. Doğdu şöyle devam etti, "Aileye zarar veriyor, LGBTİ sapkınlığını artırıyor" palavraları ile tek gecede İstanbul Sözleşmesi'ni fesh eden iktidar şimdi de bütün dinci tarikatlarla, vakıflarla kol kola girmiş aile çalıştayları düzenliyor. Anayasa değişikliği tartışmalarında LGBTİ+'lar yok sayılarak, aile yeniden dizayn edilmek isteniyor. İktidarın kadın düşmanı aile politikaları bunlarla bitmiyor. İki gün önce Meclis'ten geçirilen yasayla aile ve gençlik fonu kuruldu. Kadınlar aile içinde her gün öldürülürken, gençler her gün daha da güvencesizleşirken, iktidar faizsiz kredi adı altında daha fazla borçlandırarak evliliğe teşvik ediyor. Üstelik gelirini de doğanın talanından elde edilen enerji kaynaklarından elde edeceğini söylüyor. Hayatlarımızı, emeğimizi yağmalayan bu düzene karşı sesimizi yükseltiyoruz. Aile değil kadınız, isyandayız!”

“SUSMUYORUZ, KORKMUYORUZ, İTAAT ETMİYORUZ!”

Birbirimizin elini bırakmıyoruz! Aynı gökkuşağının altında nefrete karşı yaşamı savunuyoruz! “Birbirimizin elini bırakmıyoruz! Aynı gökkuşağının altında nefrete karşı yaşamı savunuyoruz!” diyen Doğdu, “İktidarın dinci gericilikle beslediği LGBTİ+ politikaları her geçen gün daha da sertleşiyor. Geçtiğimiz bir yıl içerisinde düzenlenen nefret mitingleri ile iktidar gerici odakları da yanına alarak adeta LGBTİ+lara savaş açmış durumda. Devletin aile politikalarının merkezinde de LGBTİ+ düşmanlığı yer alıyor. Bu nefret politikaları LGBTİ+'lara yönelik psikolojik, ekonomik ve fiziksel şiddeti artırıyor, nefret cinayetlerinin önünü açıyor. LGBTİ+'lar işsizliğe, güvencesizliğe mahkum ediliyor, yalnızlaştırılıyor, intihara sürükleniyor. Nefret politikalarına karşı sessiz kalmıyoruz” dedi.

“Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz!” diye haykıran Doğdu, “Bu 25 Kasım'da da kelebeklerin kanat çırpışını özgürlük mücadelesi verdiğimiz sokaklara taşıyoruz. Erkek devlet şiddetine, yoksulluğa, gericiliğe, savaş ve işgal politikalarına karşı hayatlarımızı savunuyoruz” diye konuşmasını sonlandırdı.