Derya Özgür
2025 yılı merkezi bütçede önerilen ‘Kadının güçlendirilmesi’ için ayrılan pay 5.9 milyar lira. Ayrılan kaynak her bir kadın için günlük 38 kuruş. 2025 yılı merkezi yönetim bütçe kanun kanun teklifinde Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına ayrılan bütçe 407 milyar 10 milyon 627 bin lira oldu. Bakanlığın bütçesinde yüzde 21.7’lik artık oldu. Orta Vadeli Programda yıl sonu enflasyon hedefi olan yüzde 41.5 düşünüldüğünde bakanlığın bütçesinin eridiği görülüyor. Bakanlık bütçesindeki alt kalemlerde ‘Ailenin korunması ve güçlendirilmesi 7’nci sırada olurken ‘Kadının güçlenmesi’ ise 4’üncü sırada. ‘Ailenin korunması ve güçlendirilmesi’ için 16 milyar 66 milyon 881 bin lira ayrılırken, ‘Kadının güçlenmesi’ için ise 5 milyar 941 milyon139 139 bin lira ayrıldı. Konuyla ilgili konuştuğumuz Mimoza Kadın Derneği Başkanı Çiğdem Göksoy, “Toplumsal cinsiyet eşitliği hedeflerinin sağlanması için temel bir adım olacaktır Aileyi kutsamak yerine toplumsal cinsiyete duyarlı bütçenin tüm topluma daha faydalı olur” dedi.
KADINLARA AYRILAN BÜTÇE GÜNLÜK 38 KURUŞ
Mimoza Kadın Derneği Başkanı Çiğdem Göksoy, 2025 yılı merkezi yönetim bütçe kanun teklifinde, kadının toplumsal hayatta güçlendirilmesi hedefinden ziyade, geleneksel aile odaklı bir yaklaşıma öncelik verdiğinin bir göstergesi olduğunu ifade etti. Kadının Güçlendirilmesi" programına ayrılan 5,94 milyar TL, kadının bireysel hakları, özgürlükleri ve şiddetle mücadele konularında ciddi bir eksiklik gösterdiğinin altını çizen Göksoy, “ Günlük bazda her bir kadın için sadece 38 kuruşluk destek sağlanması, kadın haklarının gerçek anlamda korunması veya kadınların toplumsal hayatta eşitlik talebinin yerine getirilmesinden cok uzaktir .Bu durumun temelinde yatan "kadını birey olarak değil, ailenin bir parçası olarak gören" politik yaklaşıma dair bir durumdur” dedi.
KADINI BİREY OLARAK GÜÇLENDİRMEK YERİNE AİLE KURUMU İÇİNDEKİ ROLLERİNE HAPSEDİLİYOR”
Kadına yönelik şiddetin her geçen yıl arttığı bir ortamda, iktidarın kadınları şiddetten koruma yerine ailenin korunmasına öncelik tanıması, toplumsal cinsiyet eşitliği bakış açısıyla ele alındığında ciddi bir sorun teşkil ettiğini belirten Göksoy, “Bu politik yaklaşım, kadını güçlendirmektense, toplumsal rollerini pekiştirerek "ailenin bekçisi" olarak konumlandırmaktadir. "Ailenin Korunması" programına ayrılan bütçenin "Kadının Güçlendirilmesi" için ayrılanın üç katı olması, kadını birey olarak güçlendirmek yerine aile kurumu içindeki rollerine hapsetme çabalarının ne kadar doğru olduğunu doğruluyor” dedi. Göksoy, toplumsal cinsiyet eşitliğine göre, kadınların sadece aile içinde tanımlanan rollere değil, toplumsal hayatta eşit haklarla desteklenmesi gerektiğinin altınızı çizdi.
“KADINLAR ŞİDDETE KARŞI KORUNMALI”
Önerilen bütçenin yıllık öngörülen enflasyonun altında kalmasının, sosyal hizmetlerin reel değerini düşüreceğini ve şiddetle mücadelede koruyu mekanizmaları daha da zayıflatacağını ifade eden Göksoy, “ Cinsiyet eşitliği bir perspektifle bakıldığında, kadınların bireysel hakları ve toplumsal eşitlik talepleri, "aile" gibi geniş bir kapsayıcı başlık altında gölgelenmemeli; kadının şiddete karşı korunması, ekonomik bağımsızlık kazanması ve siyasi hayata aktif katılımı için çok daha fazla destek sağlanmalıdır” diye konuştu.
“KADINLARIN GÜÇLENDİRİLMESİ İÇİN DAHA FAZLA KAYNAK AYRILMALI”
Kadına yönelik şiddetle etkin mücadele için iktidarın toplumsal cinsiyet eşitliğini merkeze alan, kadınları yalnızca aile bağlamında değil, birey olarak güçlendiren, daha bağımsız ve toplumsal eşitliği sağlayacak politikaları benimsemesin gerektiğini belirten Göksoy, kadına yönelik şiddetle mücadelede, şiddetin sadece sonuçlarıyla değil, aynı zamanda temel nedenleriyle de etkin bir şekilde mücadele anlamına geldiğini ifade etti.
Kadınların talep ettiği gibi, hükümetin, kadınların güçlendirilmesi için daha fazla kaynak ayırması gerektiğini belirten Göksoy, “Toplumsal cinsiyet eşitliği hedeflerinin sağlanması için temel bir adım olacaktır Aileyi kutsamak yerine toplumsal cinsiyete duyarlı bütçenin tüm topluma daha faydalı olacağı gibi eşit haklara sahip olan ve yasaları etkin kullanan bir sistemde kadına ve çocuğa yönelik şiddetin de azalacağını söyleye bilirim” dedi.