Kılıçdaroğlu, mevcut hükümetin yasama, yargı ve yürütme erklerini kendi kontrolüne aldığını, liyakat ilkesinin terk edilerek kamu kurumlarının ehliyetsiz kişilerle doldurulduğunu ve denetim mekanizmalarının işlevsiz hale getirildiğini söyledi.

Açıklamasında, muhalif seslerin sindirildiğini ve toplumun korku iklimi içine çekildiğini savunan Kılıçdaroğlu, "Muhalif siyasetçiler, gazeteciler, aydınlar, öğrenciler ve sanatçılar davalarla ve hapis cezalarıyla baskı altına alınıyor. Yolsuzluk, ahlaksızlık ise olağan hale getirilerek kurumsallaştırıldı," dedi.

Kılıçdaroğlu, "dış güçler" söyleminin bir metafor olarak kullanıldığını belirterek, bu söylemle kitlelerin kontrol altında tutulmaya çalışıldığını iddia etti. Ayrıca, yargıda stratejik konumlara hükümete bağlı savcıların atandığını ve bu durumun millet iradesinin hiçe sayılmasına yol açtığını vurguladı.

Seçer: "Toplumları Kültürle, Sanatla Bir Arada Tutarsınız" Seçer: "Toplumları Kültürle, Sanatla Bir Arada Tutarsınız"

Kılıçdaroğlu, mevcut durumu değiştirmenin tek yolunun "Sine-i Millet" olduğunu ifade ederek müzakere değil, mücadele vurgusu yaptı: "Halkın helal oylarıyla seçilmiş bir siyasetçiye yapılan hiçbir hukuksuzluğu ve kayyum uygulamasını kabul etmiyoruz."

Kılıçdaroğlu’nun bu açıklamaları, mevcut iktidara karşı sert bir tutum takındığının işareti olarak yorumlanırken, siyasi arenada yeni tartışmalara yol açması bekleniyor.

Kaynak: Haber Merkezi