Ebru DOST
Eğitim-Sen Mersin Şubesinde düzenlenen 'Seçim Öncesi Verilen Sözlerin Takipçisi, insanca Yaşamaya Yetecek Ücret-Güvenli Gelecek Mücadelesinin Kararlı Savunucusu Olmaya Devam Edeceğiz' konulu basın açıklamasını, KESK Şubeler Platformu adına Tüm Bel Sen Şube Başkanı Mustafa Özbay okudu. Açıklamada, 28 Mayıs seçimleri öncesi hükümetin, kamu emekçilerine verilen sözleri hatırlatıldı.
'SÜREKLİ BEKLENTİ İÇERİSİDEYİZ'
Platform adına konuşan Tüm Bel-Sen Şube Başkanı Mustafa Özbay, '14 Mayıs ve 28 Mayıs seçimleri geride kaldı. Seçim sürecinde farklı gündemlerle perdelenmek istense de geçim derdimiz sürüyor. Zamlar, hayat pahalılığı, eriyen ücretlerimiz, maaşlarımız temel gündemimiz olmaya devam ediyor. Bilindiği üzere seçim yarışını kazanan mevcut iktidar seçim öncesinde bize çeşitli vaatlerde bulundu, sözler verdi. Ne dediler? 'En düşük memur maaşım 22 bin TL ye çıkaracağız. Seçimden hemen sonra en düşük emekli maaşı olan 7 bin 500 lira üzerindeki emekli maaşlarıyla ilgili bir düzenleme yapacağız' dediler. '3600 ek gösterge düzenlemesini birinci dereceye gelen tüm kamu görevlilerini kapsayacak şekilde genişleteceğiz' dediler. Başka nelerin sözünü verdiler? 'Kamuya işe alımlarda mülakatı kaldıracağı, sınavlarda ki başarı sıralamasını esas alacağız. Özellikle büyükşehirlerde memurlara il ve ilçe bazında kira katkısı vereceğiz.' dediler. Başta maaş artışı vaadi olmak üzere bu vaatler yıllardır yoksulluk ve sefalet ücretine mahkum edilen, hakları budanan milyonlarda çalışma ve yaşam koşullarının düzenlenmesi noktasında bir beklenti yaratmıştır' dedi.
Altı milyonu aşkın kamu emekçisi ve emeklisinin de bir an önce bu vaatlerin hayata geçirilmesini beklediğini hatırlatan Başkan, 'Çünkü yıllar önce aldığımız ikramiyeler kaldırıldı, sosyal haklarımız tek tek budandı. Maaşlarımız her seferinde TUIK enflasyonuna göre artırıldı. Çarşıda, mutfakta yaşadığımız gerçek enflasyon 2 ise TUIK bunu 1, hatta yarım puan gösterdi. Yandaş konfederasyon yöneticileri 'Tarihi başarı' diye yutturmaya çalıştıkları toplu sözleşmelerde hiçbir zaman tutmayan hedef enflasyon rakamlarına imza atmaya devam etti. Yılın başında maaşlarımıza enflasyon farkı, toplu sözleşme zammı ve refah payı toplamı olarak yapılan %30'luk artış çoktan eridi. Bugün en düşük maaşı alan kamu emekçileri açlık sınırında bir maaşla, ortalama maaş alanlar açlık sınırının sadece 2 bin TL üzerinde bir maaşla, emekli kamu emekçileri ise açlık sınırının ortalama bin 500 TL altında bir rakamla ayın sonunu getirmeye çalışıyor' ifadelerine yer verildi.
'KAMU EMEKÇİSİ VE EMEKLİLERİ VAATLERİN HAYATA GEÇİRİLMESİNİ BEKLİYOR'
Memur maaşlarına tatmin edici bir zammın yapılmasının, memura refah getireceğini söyleyen Başkan Özbay, 'Milyonların bir nebzede olsun nefes almak için seçim öncesi verilen vaatlerin bir an önce yerine getirilmesini beklemeleri doğaldır. Öte yandan dünyanın neresinde olursa olsun maaşlara gerçek anlamda bir zam yapılması demek alım gücümüzün, alabildiğimiz malların artması demektir. Oysa bizim ne alım gücümüz ne de refahımız artıyor. Tam tersine gittikçe azalıyor. Maaşlarımız TÜİK rakamları ile sınırlanıyor. Sadece geçtiğimiz altı ayın artışında bu sahte rakamların üzerine çıkıldı. Ama o bile gerçek enflasyonun 9 puan altında kaldı. Bunun adı kesinlikle maaş zammı değildir. Bunun adı sanal TÜİK rakamlarına göre yapılan maaş güncellemesidir. Bu durum devam ettikçe refah payı diye gösterilen artışlar da seçim vaatleri de hızla eriyecektir. Yapılan artışlardan sadece bir iki ay sonrasında başa dönülecektir' diye konuştu.
'VAATLERİN TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ'
'Seçim öncesi verilen sözlerin yerine getirilmesine ilişkin süreç, iktidarın tek taraflı belirlemelerine ve insafına bırakılamayacak kadar önemli bir süreçtir' diyen Özbay, vaatlerin takipçisi olacaklarının mesajını verdi.
Başkan şöyle devam etti, 'Türkiye'nin bir asgari ücretliler ülkesine dönüştürüldüğü, her iki kişiden birine açlık sınırının 2 bin 500 TL altında kalan bir asgari ücretin reva görüldüğü koşullar değiştirilemeden maaşlarımızın sadece seçim dönemlerinde artırılması çözüm değildir. Kalıcı çözüm en düşük kamu emekçisi maaşını hemen eş ve çocuk yardımı kalemlerinde kira yardımı, yakacak yardımı gibi sosyal yardımlarda yapılacak artışlarla 35 bin TL'ye ulaşan yoksulluk sınırının üzerine çıkarmaktan, zam görüşmeleri yeni başlayan asgari ücreti de açlık sınırının altından insanca yaşamaya yetecek bir seviyeye çıkarmaktan geçmektedir.
Tüm bunlara rağmen KESK olarak iktidarın seçim öncesi verdiği sözlerin, vaatlerin takipçisi olacağız. Bu sürece konfederasyonların, sendikaların katılımı mutlaka sağlanmalıdır. Toplu sözleşmenin tarafları başta maaş artışları olmak üzere verilen sözlerin gereğini yerine getirmek için hızla çalışmalara başlamalıdır. Hakkaniyetin, adaletin temel alındığı bir çalışma ile ortaya çıkan sonuç 2022-2023 yıllarını kapsayan altıncı dönem toplu sözleşmeye eklenen bir protokol ile bağlayıcı hale getirilmelidir. KESK olarak, inançla, tüm kamu emekçilerini hiçbir ayrım gözetmeden hem iktidarın seçim öncesi verdiği sözlerin takipçisi olmaya, hem de geçici olan bu vaatlere takılıp kalmadan insanca yaşamaya yetecek ücret-güvenli gelecek mücadelesini hep birlikte yükseltmeye çağırıyoruz.'