'Kıskanma, çalış senin de olur' derler değil mi? 1915'teki Karşılıklı mukatele, tehcir olaylarını 'Soykırım' olarak iddia eden ve her yıl 24 Nisan yaklaşırken ısıtıp ısıtıp önümüze sürenlere karşı, ulusal düzeyde bir mücadele dönemi yaşadık. Emperyalistler, karakterleri gereği saldırırlar, saldırtırlar, maşa kullanırlar, işleri bitince de fırlatır atarlar. 1915'te Ermenileri kışkırttılar. Onlara 'Denizden denize' toprak vaat ettiler. Bir parçası oldukları ve yıllardır birlikte yaşadıkları komşularına, arkadaşlarına, belki de akrabalarına karşı saldırıya geçirttiler. Birileri saldırırsa, saldırıya uğrayan elbette kendini savunacaktır. Hele de, saldırıya uğrayanlar o toprakların binlerce yıllık kökleri ise… Emperyalistlerin kışkırtmaları ile yanılan ya da yanıltılan Ermenilerin bu saldırıları karşısında yönetim çözüm bulmaya çalıştı ve zaman zaman uygulanan 'Zorunlu göç' denilen tehcir olayına başvurdu. Zorunlu göç sırasında beklenmedik ölümler yaşandı. Salgın hastalıklar bunların en önemlisidir. Karşılıklı boğazlaşmalarda meydana gelen ölümler her iki taraf için de geçerlidir. Kısaca özetlemeye çalıştığımız bu gerçeklik neredeyse 100 yıl sonra bile çarpıtılarak önümüze konulmaya çalışılmaktadır. Neden? Kendini savunamazsan ya da uygun zamanlarda saldırıya geçmezsen böyle olur da ondan. İşçi Partisi Genel Başkanı Dr. Doğu Perinçek, bu alanda, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni suçlamalara karşı kahramanca savunmuş ve sonunda AİHM kararıyla 'Düşünce özgürlüğü' bağlamında zafer kazanmıştır. 'Ermeni soykırımı yoktur' demenin 'Suç'sayılamayacağı kararlaştırılmıştır. * * 28/Ocak/2015 günü Strazburg'da gerçek anlamda 'Ulusal Birlik' sağlanmış ve onurlu tarihimize söz söyletmeyeceğimiz, bunu kabul etmeyeceğimiz bir kez daha dünya kamuoyuna duyurulmuştur. İşçi Partisi, CHP Milletvekilleri, DSP Genel Başkanı, Eski MHP yeni Bağımsız Milletvekili, Demokratik Kitle Örgütleri temsilcileri (ADD, CKD…) Ve AKP Milletvekilleri Şimdi dikkat; 'Neden AKP milletvekilleri de katıldı?' diye soruyorlar ve eklemeyi de ihmal etmiyorlar: 'Elbette böyle olacak. Doğu Perinçek, AKP ile birlikte yürüyor. Cemaati eleştiriyor, AKP'yi destekliyor. Yurt dışına çıkış izni de bu yakınlık nedeniyle verildi…'Devamını tahmin edebilirsiniz. Gelelim gerçeklere: Ermenistan birinci Başbakanı Ovannes Kaçaznuni, Taşnaksutyun Partisi'nin kongresinde öz olarak: 'Bizi emperyalistler kışkırttılar… Kandırıldık Onlar vatanlarının savundular…Partimize intiharı öneriyorum…' dedi. (Kanıt, Rus arşivlerinde.) Ermeni tarihçi Lalayan da, karşılıklı kırımda insanları nasıl öldürdüklerini üzülerek anlatmıştır. Daha nice belgeler ve birçok dilde yayınlanması sağlanarak gerçekler dünya insanlığına sunulmuştur. Ülke adına, Türk Milleti adına verilen mücadelenin son aşamasında, Strazburg zaferinde (Mahkemenin vereceği kararın ne olduğu önemli ya da geçerli değildir) Çamur atmak yerine, mücadelenin bir yerinden tutmak doğru olan değil midir? Söyledik; Kıskanma, çalış sen de Ulusal Birlik içinde yerini al! AKP ile mücadele eden öncü kuvvetin İşçi Partisi ve öncü lideri olduğunu bilmeyen yoktur, ya da 'Bilmiyorum' diyen… Kıskanmayalım da, destek olalım, birlikte olalım, birlik olalım.