Soğuk algınlığı veya sinüzit gibi geçici durumlar dışında, kronik burun tıkanıklığı daha ciddi sonuçlara yol açabilir. Burun iç kısmındaki eğrilik veya burun etlerinin büyümesi gibi nedenlerle oluşan bu tıkanıklık, zamanla oksijen yetersizliğine neden olabilir. Bu durumda akciğerlerimize yeterli miktarda temiz hava gitmez, oksijen-karbondioksit değişimi etkilenir ve vücutta hasar oluşabilir.
Baykal'a göre, kronik burun tıkanıklığı olan kişilerde horlama sıkça görülür ve sabahları ağızda kuruluk hissi oluşabilir. Burun iç kısmı eğriliği genellikle travma sonrası gelişir. Her deviasyon burun tıkanıklığına yol açmaz, ancak burun etlerinin şişmesi gibi durumlar sıkça rastlanan sebepler arasındadır. Kadınlarda hormonal değişiklikler de burun tıkanıklığına sebep olabilir. Ayrıca, kronik burun tıkanıklığı alerjik hastalıklarla da ilişkilidir. Alerjik reaksiyonlar veya sigara dumanı gibi tahriş edici maddelere karşı gelişen tepkiler burun tıkanıklığına yol açabilir. Gastroözofajeal reflü hastalığı da burun tıkanıklığına neden olabilir. Baykal'a göre, burun tıkanıklığını gidermek için kullanılan spreyler uzun vadede bağımlılığa neden olabilir ve kronik burun tıkanıklığına çözüm sağlamaz. Eğer tıkanıklığın nedeni deviasyon ise tek çözüm ameliyattır. Sinüzit ataklarında ise öncelikle ilaç tedavisi uygulanır, ardından anatomik problemler ameliyatla giderilir. Baykal, burun ameliyatlarının artık korkulan bir operasyon olmaktan çıktığını belirtiyor ve modern tekniklerle konforlu bir şekilde gerçekleştirildiğini vurguluyor.