Tahir Karaman
25 Ekim 2007 yılında İspanya’nın Lanzarote Adası’nda Avrupa Konseyi üye devletleri ile diğer bazı devletler arasında ‘Çocukların Cinsel Suistimal ve Cinsel İstismara Karşı Korunmasına İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi (Lanzarote Sözleşmesi)’ imzalandı. Türkiye ise 13 yıldır Lanzarote Sözleşmesi’ne taraf. Gazetemize konuşan Mimoza Kadın Derneği Başkanı Çiğdem Göksoy, “Bu ülkede çocukların yaşam hakkı dahil, eğitim, yeterli beslenme, sağlık gibi hiçbir temel insan hakkı korunmuyor” dedi. Özel hastanelerde bebeklerin hayatına kastedildiğini ve sorumluların bebekleri değil koltuklarını korumanın peşinde olduğunu vurgulayan Göksoy, “Cinsel istismar bebeklere kadar indi. Sorumlular koruyucu önlemleri hayata geçirmek yerine, insanlık dışı hadım cezasından, idamdan bahsetmekle yetiniyor. “İmtiyazlıların” çocuklara karşı işlediği suçların üzeri kapatılıyor” diyerek çocuk cinayetlerine dikkat çekti.
Narin cinayeti
Göksoy, “Örneğin Batman'da evinin önünde asılı bulunan 8 yaşındaki kız çocuğunun dosyası adli tıp raporuna rağmen kapatıldı. Narin cinayetini örtmek ve unutturmak için gazetecileri tehdit etmek dahil gösterilen çabanın binde biri bile çocukları korumak için etkin önlemler, sosyal politikalar geliştirmek için gösterilmiyor” diyerek etkili önlemler alınması gerektiğini vurguladı.
Çocukla cinsel ilişki ve evlenme yaşını düşürmek için 22 yıldır sergilenen “gayretle” gelinen noktaya dair tepki gösteren Göksoy, “TUİK verilerine göre 12. 919 çocuk 16-17 yaşlarında evlendirildi. Bu rakama 15 yaş ve altındaki resmi olmayan çocuk yaşta evlendirme verileri dahil değil. Ama hastanelerden sızan haberler 16 yaşının altında binlerce gebe kız çocuğu olduğunu gösteriyor. Evlilik adı altında çocuk cinsel istismarı tüm hızıyla devam ediyor, çocuk yaşta evlendirmeyi “kültür, gelenek, din” adı altında normalleştirme çabaları hız kesmiyor” dedi.
“Çocuğa yönelik şiddet politik ve ideolojiktir”
“Oysa Lanzorete Sözleşmesi, çocukların cinsel istismardan ve sömürüden korunması konusunda devletlere nasıl bir yol izleyeceklerini çok net gösteriyor” diye belirten Göksoy, çocuğa yönelik şiddet ve istismar her yönüyle politik ve ideolojikti olduğunu kaydetti. Toplumu, çocukların (ve kadınların) aile reisi erkeğin malı olarak görmeye yönlendiren çağ dışı ideolojileri teşvik etmekten vazgeçilmesi gerektiğini vurgulayan Göksoy, 18 yaş ve altındaki her bireyin çocuk olduğunun temel ilke olarak kabul edilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Göksoy, çocukların haklarını güvenceye alan ve her türlü suiistimale karşı koruyan evrensel hukuk normlarının ve uluslararası sözleşmelerin etkin uygulanması gerektiğini belirtti.
“Lanzarote sözleşmesi, İstanbul Sözleşmesi etkin uygulanmalıdır”
Göksoy, Lanzarote Sözleşmesi’nin evrensel çocuk haklarını temel alan, taraf devletlerin; cinsel istismarın önlenmesi için çeşitli önlemler ve stratejiler geliştirmesini, istismara karşı, eğitim, bilinçlendirme ve toplum desteğini sağlamasını, hukuki, psikolojik ve sosyal destek mekanizmaları kurmasını ve bu alanlarda uluslararası işbirliği yapılması gerektiğini ifade etti: “Çocukları cinsel şiddetten korumak için yeni icatlar gerekmiyor. Yapılması gereken; Lanzarote sözleşmesi, İstanbul Sözleşmesi ve Çocuk hakları Sözleşmesi gibi evrensel insan hakları hukukuna dayanan sözleşmeleri etkin uygulamaktır”