Gündem

Lübnan’daki Çağrı Cihazı Patlamaları Hakkında Neler Biliniyor?

Lübnan'da çağrı cihazlarının bir saat boyunca patlatılması sonucu aralarında Hizbullah üyelerinin de olduğu dokuz kişi öldü, 2 bin 800'e yakın kişi yaralandı. Peki, olayla ilgili neler biliniyor?

Abone Ol

Lübnan’da Hizbullah üyelerinin kullandığı çağrı cihazlarında yaşanan patlamalarda, Lübnan Sağlık Bakanlığı’nın açıklamasına göre en az dokuz kişi öldü, 200’ü ağır olmak üzere 2 bin 800’e yakın kişi yaralandı. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR) Suriye'de de benzer patlamalar yaşandığını, en az 14 kişinin yaralandığını ileri sürdü. Hizbullah ve Lübnan, patlamalardan İsrail’i sorumlu tutarken, Tel Aviv’den saldırıları üstlenen resmi bir açıklama gelmedi. Peki, dün yaşanan patlamalar hakkında neler biliniyor?

Reuters haber ajansının aktardığına göre, eş zamanlı patlamalar, 17 Eylül Salı günü Lübnan saatiyle 15.30 sıralarında, başkent Beyrut’un güneyindeki Dahiyeh ile doğudaki Bekaa vadisinde başladı. Bu iki bölge de ‘Hizbullah’ın kaleleri’ olarak biliniyor. Görgü tanıklarının ve Dahiyeh’te yaşayanların anlattığına göre, patlamalar yaklaşık bir saat boyunca devam etti. Bu kişiler, 16.30 sıralarında halen patlama sesleri duyduklarını söyledi. 

Güvenlik kaynakları ve Reuters’ın incelediği görüntüler, patlamalardan bazılarının çağrı cihazları çaldıktan sonra yaşandığını gösterdi. Cihazların patlaması, kullanan kişilerin bunları eline almasına ya da kontrol etmek için yüzlerine yaklaştırmasına sebep olmuştu. The New York Times (NYT) gazetesine konuşan yetkililere göre ise cihazlara ‘Hizbullah liderliğinden gelmiş gibi görünen’ mesajlar gitmiş, bu da patlamaları tetiklemişti. 

Hastanelerden basına ve sosyal medyaya yansıyan görüntülerde patlamalar sebebiyle yüzünden yaralanan, parmağı kopan, kalçasından yaralanan kişiler olduğu görüldü. Öte yandan, şu ana kadar gelen bilgilere göre, patlamalar binalara büyük bir hasar vermedi ya da yangın başlatmadı.

Reuters’a açıklama yapan Lübnanlı üst düzey bir kaynak ve bir diğer kaynak, İsrail’in dış istihbarat servisi Mossad’ın, Hizbullah tarafından sipariş edilen 5 bin çağrı cihazının içine küçük miktarlarda patlayıcı yerleştirdiğini söyledi. 

Söz konusu cihazları üretenin Tayvan merkezli Gold Apollo şirketi olduğu da ifade edilirken, şirketten yapılan açıklamada, cihazların Gold Apollo tarafından değil, marka adını kullanma yetkisi olan BAC tarafından yapıldığı belirtildi. Şirket, ilk açıklamasında BAC’nin Avrupa merkezli olduğunu kaydetse de daha sonra yapılan açıklama şirketin yeri hakkında yorumda bulunulmadı. Üç güvenlik kaynağına göre ise patlayan cihazlar Hizbullah’ın son aylarda kullanmaya başladığı en son modellerdi. 

Hizbullah’tan patlamaların ardından yapılan açıklamada, patlamaların sebepleriyle ilgili ‘güvenlik soruşturması ve bilimsel inceleme’ başlatıldığı ve İsrail’in cezalandırılacağı belirtildi. Diplomatik kaynaklar ve güvenlik kaynakları, patlamaların cihazların bataryasının aşırı ısınması sonrası yaşandığını söylese de başka kaynaklar, İsrail’in Hizbullah’ın çağrı cihazı tedarik zincirine sızmış olabileceğine işaret etti. 

ABD basını, bu ölçekte bir saldırının ne kadar sürelik bir hazırlık süreci gerektirdiğini de araştırdı. The Associated Press (AP) haber ajansına konuşan uzmanlara göre, konuyla ilgili detaylar henüz netlik kazanmasa da yüzlerce çağrı cihazının eş zamanlı patlatılması için birkaç aydan 2 yıla kadar bir hazırlık süreci gerekmiş olabilir. New York Profesyonel Çalışmalar Okulu Küresel İlişkiler Merkezi'nden uzman Nicholas Reese, bu sofistike saldırıyı gerçekleştirenlerin uzun zaman boyunca istihbarat toplamış olması gerektiğine işaret etti.

NYT’ye göre, çağrı cihazları henüz Lübnan’a gönderilmeden önce İsrail içine patlayıcı bir madde yerleştirmişti. Reuters’a konuşan pek çok uzman da sadece bataryanın patlamalara sebep olduğundan şüphe duyduklarını anlattı. Öte yandan, hackerların kişisel cihazlara sızarak kötü niyetli yazılımlar bulaştırdığı ve bazı durumlarda cihazların önce aşırı ısınmasına, ardından da infilak etmesine sebep olabildiği biliniyor. 

Lübnan Dışişleri Bakanlığı ise patlamaların ardından yaptığı açıklamada, olayı İsrail’in ‘siber saldırısı’ olarak nitelendirdi. Ancak, bu sonuca nasıl varıldığı konusunda detay vermedi. Lübnan Bilgi Bakanı da saldırının ülkenin egemenliğine yönelik bir saldırı olduğuna dikkat çekti. Patlamalarda Lübnan Büyükelçisi Mucteba Emani'nin yaralandığı İran da olayı 'terör eylemi' sözleriyle tarif etti.

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Matthew Miller, saldırıdan sonra yaptığı açıklamada, ABD’nin patlamalarda dahlinin olmadığını ve olay öncesinde bilgilendirilmediğini belirtti. Miller, olayla ilgili bilgi topladıklarını söyleyerek, patlamaların ardında kimin olduğunu bilmediklerini de savundu.