Şempanze ve bonobolar üzerinde yapılan yeni bir çalışma, onların geçmişteki arkadaşlarını hatırlama yeteneklerini ortaya koydu. Bu araştırmanın bir hayvanda şimdiye kadar kaydedilen en uzun sosyal hafıza belirtisi olduğu belirtilirken insanların on yıllar boyunca binlerce yüzü hatırlama yeteneğini nasıl geliştirdiğini açıklamaya yardımcı olabileceği ifade edildi.
Deneyler Kumamoto Barınağı, Edinburgh Hayvanat Bahçesi ve Planckendael Hayvanat Bahçesi dahil olmak üzere dünya çapında çeşitli kurumlarda gerçekleştirildi.
Kumamoto Barınağı'ndaki 46 yaşındaki Louise adlı bir bonobo, 1995'ten beri görmediği iki bonobo akrabasını 26 yıl sonra tanıma belirtileri gösterdi.
Araştırmaya katılan her şempanze ya da bonoboya bilgisayar kullanımı öğretildi ve daha sonra meyve suyu içerken yan yana iki fotoğraf gösterildi. Fotoğraflardan biri deneğin tanımadığı bir yüzü, diğeri ise maymunun geçmişte en az bir yıl birlikte yaşadığı eski bir arkadaşının, akrabasının ya da düşmanının yüzünü gösterildi. Maymunlar fotoğraflara sadece üç saniye boyunca baktı ve bir göz izleme aracı deneğin görsel dikkatini gözlemledi.
Lewis, "Bu çok basit bir testti: önceki grup arkadaşlarına mı yoksa yabancıya mı daha çok bakıyorlar? Evet, önceki grup arkadaşlarının fotoğraflarına önemli ölçüde daha uzun süre baktıklarını gördük" dedi.
Lewis araştırmasında ulaştığı sonucu ise şu cümleler ile özetledi:
"Maymunların hafızasının 26 yıldan daha uzun sürüp sürmediğini belirlemek için daha fazla veriye ihtiyaç olsa da bu sonuçlar, en azından bazı büyük maymunlar için, sosyal hafızanın uzun ömürlülüğünün,15 yıl sonra azalmaya başlayan ancak ayrıldıktan 48 yıl sonra da devam edebilen insanlarınkine nispeten benzer olabileceğini göstermektedir."
Lewis ve meslektaşlarına göre, maymun araştırmasının sonuçları sosyal ilişkilerin insan hafızasını nasıl şekillendirdiğini gösteriyor ve dahası, bu durum maymunların geçmişteki yoldaşlarını özleyebildiklerini varsayıyor.
Lewis, "Buradaki fikir, başkalarını hatırladıkları ve daha sonra bu bireyleri özledikleri yönünde. Aslında bu güçlü bir bilişsel mekanizma ve insanlara özgü bir şey" dedi.