DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Mersin Milletvekili Mehmet Emin Ekmen, “Umut hakkını KHK’lılara da tanıyalım ve bunu siyaset dışı bir konu olarak ele alalım” dedi. TBMM Genel Kurulu’nda konuşan DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Mersin Milletvekili Mehmet Emin Ekmen, TBMM Genel Kurulu’nda söz alarak gündemde olan ‘umut hakkı’ tartışmalarının, KHK’lılar için de uygulanması gerektiğini belirtti.

Kan, şiddet ve silahın gölgesinden, Türkiye ve siyaset kurtulsun

DEM Parti- CHP Buluşması Gerçekleşti: Görüşme Uzun Sürebilir DEM Parti- CHP Buluşması Gerçekleşti: Görüşme Uzun Sürebilir

Sözlerine Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin 1 Ekim 2024 tarihinde yapmış olduğu konuşması ile başlayan Ekmen, “1 Ekim tarihinde Sayın Bahçeli'nin Meclis’te başlattığı bir girişim diyelim, canı gönülden arzu ederiz ki başarıya ulaşsın ve terörsüz bir Türkiye'ye kavuşalım. Kan, şiddet ve silahın gölgesinden, Türkiye ve siyaset kurtulsun. Sayın Bahçeli bu şaşırtıcı girişimini kabaca şu 3 temel üzerine oturttu: Bölgesel gelişmelere karşı içeriyi tahkim etmek, iç barışı sağlamak ve daha sonra hukukçu milletvekillerimizin detaylı olarak gerekçelendirdiği üzere umut hakkı. Bu 3 gerekçeyle dikkatinizi, medeni ölüme terk ettiğiniz KHK’lılara çekmek istiyorum” diyerek konuşmasına başladı.

Hayatına son veren insanlarımızın bu umuda hakkı var

Ekmen, “İster AK Parti'li ister CHP'li, DEM'li ya da MHP'li, İYİ Parti’li ya da DEVA'lı, Saadetli, Gelecek Parti’li herhangi bir milletvekilimizin etrafında mutlaka birinci dereceden tanıdığı, mağduriyetine tanık olduğu, medeni ölüme terk edilmiş, âdeta yaşama tutunmasına dair tüm hakları elinden alınmış KHK'lılar vardır. Umut hakkı 22 Ekim’e kadar çok az kişinin bildiği bir başlıktı ancak şu an, ‘ömür boyu hapse mahkûm edilmiş kişilerin dahi yaşama tutunabilmesi için tanınması gereken bir hak olarak’ herkes tarafından biliniyor. Ömür boyu hapse mahkûm edilmiş bir tutuklunun dahi yaşama tutunması için bir umut hakkı var ise medeni ölüme terk ettiğimiz KHK'lıların ve daha birçoklarının da bu umuda hakkı var. Ülkeyi terk eden gençlerimizin bu umuda hakkı var. Hayatına son veren insanlarımızın bu umuda hakkı var. Ölüm ve şiddet korkusu altında yaşayan kadınların bu umuda hakkı var” diyerek umut hakkının önemine dikkat çekti.

Bu hayatlar bir rakam ve istatistik değil

İnsan hayatını sayılardan ibaret görenlere seslenen Ekmen, “Bazen hayat çok hızlı akıyor ve bazen bir insanın hayatını, bir ailenin düzenini altüst eden gelişmeler karşımızda bir rakam olarak görülüyor ancak bu hayatlar bir rakam ve istatistik değil. OHAL döneminde çıkarılan KHK sayısı 32. Bu 32 KHK'den 15'i doğrudan, yargısız, sualsiz insanların ihracını konu alıyordu. Kaç kişi olduğunu tam olarak bilmiyoruz, 130 bin kişinin üzerinde olduğu söyleniyor, ancak OHAL İnceleme Komisyonu’na yapılan başvuruya göre en az 125 bin 678 kişi. Bu insanların ‘şüpheden sanık yararlanır’, ‘masumiyet karinesi’, ‘savunma hakkı’ ve ‘lekelenmeme hakkı’ gibi çok temel hakları ihlal edildi” ifadelerinde bulundu.

En az 125.678 çekirdek aileden bahsediyoruz

Ekmen, “Geleneksel öğretideki 9 şakinin canına bile 1 masumun hatırı için zarar vermeme temel ilkesi ihlal edildi. Maide Suresi'nde geçen ‘Allah için hakkı ayakta tutun, herhangi bir topluluğa duyduğunuz kin sizi adaletsizliğe sevk etmesin.’ temel ilkesi ihlal edildi. Evet çok kızdık; iktidar eliyle, devlet eliyle yetişmiş kadroların devlete başkaldırmasına çok kızdık ama unutmayalım ki suçlulara dahi, düşman hukuku değil; Türk ceza hukuku, modern ve çağdaş hukukun temel ilkeleriyle yaklaşmak zorundaydık.

Ancak böyle davranmadık, böyle davranmadığımız içindir ki umut hakkında karşımıza çıkan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, 9 Eylül 2023'te Yüksel Yalçınkaya kararıyla üç temel hakkın ihlal edildiğine karar verdi: Adil yargılanmanın ihlali, kanunsuz ceza olmaz ilkesi, özgürlük ve güvenlik ilkesinin zedelendiği yönündeki karar. Rakamı tekrar hatırlayalım: En az 125.678 çekirdek aileden bahsediyoruz. Bu ailelerin çevrelerindeki halkalarla yaşadığı mağduriyetler bambaşka” dedi.

Bu insanlar yaşama dair tek bir umudu dahi göremedikleri için hayatlarıyla bedel ödediler

KHK ile işlerine son verilen, ardından hayatını kaybeden insanlara değinen Ekmen, “KHK’lıların kararan hayatlarını anlatmak istiyorum. Doçent Doktor Mustafa Çamaş, biyomühendislik alanındaki bilim insanı, 24 uluslararası yayınıyla Munzur Üniversitesi’nden ihraç edildikten sonra bir inşaatta çalışırken vinç altında kalarak yaşamını yitirdi ama ölümünden tam 1 ay sonra görevine iade edildi. Öğretmen Ayşe Abdurrezak, kocasının yargılanması nedeniyle yurdu terk etmeye kalktı ama 2 çocuğuyla birlikte Meriç Nehri'nde boğularak hayatını kaybetti.

SES Sendikası’ndan Zeynep Binen 6 aylık hamileliğinde geçirdiği beyin kanamasında bebeğiyle birlikte hayatını kaybetti ama Zeynep Binen, hayatını kaybettikten sonra işine iade edildi. Sadece kişiler değil, aileleri de büyük bedel ödedi. Nurettin Odabaşı'nın,16 yaşındaki oğlu Bahadır Odabaşı bu yükü kaldıramadı, 16 yaşında 10'uncu kattaki evinden atlayarak hayatını kaybetti. Danıştay Eski Üyesi Haşim Güney'in oğlu Nahit Güney; 21 yaşındaki bu gencecik delikanlı -yanlış hatırlamıyorsam da avukattı- Galata Kulesi'nden atlayarak hayatını kaybetti. Bu insanlar yaşama dair tek bir umudu dahi göremedikleri için hayatlarıyla bedel ödediler” açıklamalarında bulundu.

KHK’lıların kararan hayatları

Genel Kurul konuşmasında vefat eden KHK’lıların fotoğraflarını kürsüden gösteren Ekmen, “SES'ten Diyarbakır Kadın Doğum Hastanesindeki Mücahit Karataş hastalandı, tedavi hizmetlerinden faydalanamadı, hayatını kaybetti, öldükten sonra işe iade edildi. Öğretmen Emine Yürükçü KHK ile ihraç edildikten sonra göğüs kanserinden vefat etti, vefatından sonra işine iade edildi. Öğretmen Kazım Ünlü vefat ettikten 4 yıl 2 ay sonra göreve iade edildi. Büro Emekçileri Sendikası Diyarbakır Şubesi eski Başkanı Ahmet Çoban KHK sonrası kansere yakalanıp vefat etti, vefatından sonra işine iade edildi.

Polis memuru Yurdagül Gökçe; çalıştığı inşaatın çatısından düşerek vefat etti, bir ay sonra görevine iade edildi. Öğretmen Selman Taş; 28 yıllık hizmetinden sonra ihraç edildi, kahrından kanser oldu, hayatını kaybetti, ölümünden sonra görevine iade edildi. EĞİTİM SEN üyesi, lise müdür yardımcısı olan Mehmet Nasır Sönmez; inşaatta çalışırken 5'inci kattan düştü, hayatını kaybetti ve işine iade edildi” diyerek örnekleri artırmanın mümkün olduğunu belirtti.

KHK’lılar, aileleriyle birlikte medeni ölüme terk edilmiş durumda

Ekmen, “Barış akademisyenlerinden, KESK'ten, FETÖ'den yargılanan birçok örneği paylaşmak istedim ve bunların on binlercesi şu anda haklarında tek bir yargılama yapılmadığı hâlde veyahut da soruşturulup takipsizlik kararı aldıkları hâlde veyahut da yargılanıp kesinleşmiş beraat kararı aldıkları hâlde görevlerine iade edilmiyorlar, aileleriyle birlikte medeni bir ölüme terk edilmiş durumda. Umut hakkını bu insanlara da tanıyalım, bu insanların da yaşama tutunmasını esirgemeyelim ve bunu siyaset dışı bir konu olarak ele alalım. O yüzden, tarihin akışına yön veren bir değişikliğin mimarı olma ihtimali yüksek olan Sayın Devlet Bahçeli bu mağdurlardan birkaçını çağırsın, dinlesin. MHP'nin hukukçuları, AK Parti'nin hukukçuları kendi vicdani kanaatleriyle ortaya bir duruş koysunlar ve bu KHK'lıların durumu yeniden ele alsınlar” çağrısında bulundu.

KHK Eylem Planımızı paylaşmaya hazırız

Yüksel Yaçınkaya davasına değinen Ekmen, “Yüksel Yalçınkaya sonrası Yargıtay Ceza Dairesi’nin daha önce 6 yıl 3 ay mahkûmiyet verirken şimdi beraat verdiği kararları ise hatırlatmaya gerek bile duymuyorum. Çünkü bu konuşmada sadece yargısal yollarla aklanan khk’lılardan bahsetmek istiyorum. Bu mübarek Ramazan ayının hatırına, umut hakkının insanlarda uyandırdığı heyecan adına, bu ülkenin iç barışını sağlamak adına, olası problemlere karşı iç tahkimatını yapmak adına elinde silah olmayan, işinde gücünde, sadece farklı düşündüğü için bu bedeli ödeyen insanlara; çağdaş hukukun, Kuran'ın, sünnetin, İslam fıkhının yaklaştığı gibi yaklaşalım.

Bu konuda hazırlamış olduğumuz KHK Eylem Planı ile bütün detaylarıyla bu konuyu çalıştığımızı Sayın Bahçeli ve Sayın Erdoğan arzu ederse; CHP, DEM PARTİ ve İYİ Parti arzu ederse, bu konudaki müktesebatımızı da bu alanda yapılacak iyileştirmeler hatırına, hiçbir paye talep etmeden, her an hizmetinize sunmaya hazır olduğumuzu ifade ediyorum” açıklamalarında bulunan Ekmen, konuşmasından sonra Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Erkan Akçay ile görüşerek, Bahçeli’den KHK meselesi çözümü için beklentilerinin büyük olduğunu ifade etti. Ekmen, daha sonra o gün nöbetçi olan tüm grup başkanvekillerine DEVA Partisi’nin hazırladığı KHK Eylem Planı’nını iletti.

Kaynak: Haber Merkezi