Uluslararası Mersin Liman İşletmesi’nin (MIP) liman sahasını kentin en önemli noktalarından biri olan Atatürk Parkına doğru genişletme projesi tepkilere neden olmuştu. Mersin Uluslararası Liman İşletmeciliği, projeye başlayacaklarını geçtiğimiz günlerde düzenledikleri bir etkinlikle duyurdu.
Mersin Çevre Platformu konuya ilişkin Özgür Çocuk Parkı’ndan Mersin Uluslararası Liman İşletmeciliği (MIP) önüne yürüyerek basın açıklaması yaptı. Eyleme platform bileşenleri ve kentteki demokrasi güçleri katıldı.
PİRHA'nın haberine göre Mersin Çevre Platformu adına açıklamayı okuyan Figen Kandemir, “Kentimizde de dünyamızın ve ülkemizin yaşadığı iklim krizine karşı riskleri azaltmak için yeşil alanlarımız korunmak ve genişletilmek yerine rant uğruna yok edilmektedir. Mersin’in akciğerlerine hançer saplayacak kirli bir yatırım olan liman genişleme projesinin, yapım çalışmaları başlatılmıştır. Atatürk Parkı’nda liman genişleme projesine Çevre dernekleri, TMMOB ve gönüllülerce açılan davalar devam ederken hukuk tanımaz MIP bir gece yarısı liman genişletme çalışmalarını başlatmış, bu çalışmalar sırasında binlerce balığın ve Carettanın ölümüne neden olmuş, yapılan dip taramaları denizin ekosistemini bozmuştur” dedi.
“KAYDEDEN TOPLUM SAĞLIĞI, KAZANAN İSE RANT OLACAK”
Kandemir, projenin yapılabilmesi için deniz dibinden çıkarılacak asbestin toplumu zehirleyeceğini ve ciddi zararlar vereceğini kaydederek, “Yapımı tamamen bilimsellikten uzak, hukuksuz ve antidemokratik bir proje olan Atatürk Parkı’nda liman genişleme projesinin tek kazananı MIP şirketi yani sermaye, rant olacaktır. Kaybeden ise bizler Mersinliler olacağız. Öncelikle hafızamızı, anılarımızı kaybedeceğiz. Mersin’in simgesi olan Atatürk Parkı kentimizin akciğerleri, halkın sosyal olarak nefes aldığı bir alandır. Mersin’de tarihten gelen ve bir değer olan Park sürekli halkın kullanımında olmuştur. Liman genişleme çalışmaları ile Atatürk Parkı’nın halk tarafından kullanımı da engellenecektir” ifadelerini kullandı.
MÜCADELE ÇAĞRISI
Kandemir, yaşanabilir bir Mersin için mücadeleye çağırarak, “Tüm bunları 10 Aralık İnsan Hakları günü öncesi insanın temiz, sağlıklı ve sürdürülebilir bir çevre hakkını bir kez daha yetkililere hatırlatıyoruz ve Mersin halkını; Son ırmak kurumadan, son ağaç yok olmadan, son balık ölmeden; paranın yenmeyen bir şey olduğunun farkına vararak hep birlikte çocuklarımıza yaşanabilir bir dünya, yaşanabilir bir Mersin bırakmak için omuz omuza vermeye çağırıyoruz” diye konuştu.