Mersin, Caretta Caretta’ların önemli yuvalama alanlarından biri olarak her yıl mayıs ve eylül ayları arasında deniz kaplumbağalarının üreme faaliyetlerine ev sahipliği yapıyor. Ancak, son yıllarda artan tehditler, bu değerli canlıların yaşamını giderek daha fazla zorlaştırıyor. Mersin’in Anamur, Silifke, Erdemli ve Mezitli gibi sahil bölgeleri, bu deniz kaplumbağalarının yuvalama yaptığı başlıca alanlar arasında yer alırken, hayalet ağlar ve çevresel faktörler, kaplumbağaların hayatta kalma oranlarını ciddi şekilde düşürüyor.
HAYALET AĞLAR ÖLÜM TEHDİDİ OLUŞTURUYOR
Deniz kaplumbağalarının karşılaştığı en büyük tehditlerden biri, yasa dışı olarak denize bırakılan hayalet ağlar. Bu ağlar, denizdeki hayvanlar için ölümcül olabiliyor. Yıllık olarak onlarca Caretta Caretta, bu ağlara takılarak hayatını kaybediyor. Bu ağlar, özellikle balıkçılık faaliyetlerinde yanlışlıkla veya bilinçsizce denize bırakılabiliyor. Hayalet ağların, su altındaki canlılar için ölümcül olmasının yanı sıra, karaya vuran bu ağlar da, yavru kaplumbağaların denize ulaşmalarını engelleyerek ciddi bir tehdit oluşturuyor. Uzmanlar, bu ağların suya bırakılmasının yasadışı olduğunu belirterek, denetimlerin artırılmasını ve bu ağları kullananlara ağır cezalar uygulanmasını talep ediyor.
KENTLEŞME VE TURİZM TEHDİTİ BÜYÜTÜYOR
Son yıllarda hızla artan kentleşme ve turizmin etkisi, Caretta Caretta’ların yaşam alanlarını ciddi şekilde daraltıyor. Kıyılarda yapılan yapılaşmalar, deniz kaplumbağalarının üreme alanlarını yok ediyor. Ayrıca, sahillerdeki yoğun turist hareketliliği de kaplumbağaların sakin bir ortamda üremesini zorlaştırıyor. Bu durum, hem yerel ekosistemi hem de bu canlıların yaşamını tehdit eden önemli bir faktör olarak öne çıkıyor.
PLASTİK ATIKLAR VE ÇEVRE KİRLİLİĞİ
Caretta Caretta’ların karşılaştığı diğer büyük tehditlerden biri de çevre kirliliği. Özellikle denizde biriken plastik atıklar, deniz kaplumbağalarının sağlığını tehlikeye atıyor. Kaplumbağalar, denizdeki plastikleri yiyecek olarak algılayıp yiyebiliyorlar. Bu da onların sindirim sistemlerinde ciddi sağlık sorunlarına yol açabiliyor. Uzmanlar, bu plastik atıkların deniz kaplumbağalarının hayatta kalma oranlarını ciddi şekilde düşürdüğünü belirtiyor.
Ayrıca, sahillerde biriken plastik ve sanayi atıkları, Caretta Caretta’ların üreme alanlarına zarar veriyor. Yumurtadan çıkan yavru deniz kaplumbağalarının denize ulaşabilmesi, bu atıklar nedeniyle zorlaşıyor. Bu durum, yavru kaplumbağaların hayatta kalma oranlarını da önemli ölçüde etkiliyor.
GECELERİ YAPILAN AYDINLATMA BİR DİĞER TEHDİT
Bir diğer önemli tehdit ise sahillerde yapılan gece aydınlatmaları. Bu aydınlatmalar, yavru kaplumbağaların denize doğru yönelmelerini engelliyor. Doğal ışık kaynaklarıyla denize doğru yönelen yavru kaplumbağalar, yapay ışıkların etkisiyle yanlış yönlere gitmekte ve denize ulaşmakta güçlük çekmektedir. Bu durum, yavru kaplumbağaların hayatta kalma oranlarını önemli ölçüde düşürmektedir.
ÇÖZÜM ÖNERİLERİ VE HİSSEDİLEN ACİLİYET
Tüm bu tehditlerin önüne geçilmesi için, yerel yönetimlerin, çevre kuruluşlarının ve vatandaşların ortaklaşa hareket etmesi gerektiği vurgulanıyor. Yetkililer, hayalet ağların denizden toplanması, çevre kirliliğinin önlenmesi, kentleşme ve turizmin deniz kaplumbağalarının yaşam alanlarına zarar vermemesi için gerekli önlemlerin alınması gerektiğini belirtiyor. Ayrıca, sahillerde yapılan aydınlatmaların, yavru kaplumbağaların yönlerini şaşırmalarına yol açmaması için düzenlemeler yapılması önerilmektedir.
Son olarak, halkın bilinçlendirilmesi ve bu konuda duyarlı hale gelmesi gerektiği belirtiliyor. Caretta Caretta’ların korunması, sadece bu güzel deniz kaplumbağalarının değil, aynı zamanda bölgedeki ekosistemin korunması açısından da büyük önem taşıyor. Mersin sahillerinde bu tehditlere karşı daha etkili ve sürdürülebilir çözümler üretmek, Caretta Caretta’ların geleceği için kritik bir adım olacaktır.