Meryem KARADAĞ
28 Mayıs'ta yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimine az bir süre kala Mersin'de 32 kurum, kuruluş, sendika, meslek odası ve dernek bir araya gelerek 28 Mayıs seçimi öncesi, Mersin Seçim Güvenliği Platformu, Eğitim Sen binasında basın açıklaması düzenledi.
Mersin Seçim Güvenliği Platformu adına Eğitim Sen Şube Başkanı Mahmut Sümbül, açıklamayı okudu.
Mersin Seçim Güvenliği Platformu olarak gördükleri aksaklıkları dile getireceklerini söyleyen Sümbül, 'Seçim güvenliği platformunun emek ve demokrasi platformunun değerli bileşenleri önemli günlerden önemli bir zamandan geçiyoruz. Seçim güvenliği platformu olarak aylardır seçim sürecini izliyoruz. İlk kurulduğumuzda, ilk açıklama yaptığımızda da bizim için seçim öncesi süreç, seçim günü ve seçim sonrası olmak üzere üç aşamada da görevimizin devam edeceğini ve ikinci tura kalırsa ikinci turun bitimi ve resmi sonuçlar açıklanana kadar seçim güvenliği platformu olarak gördüğümüz aksaklıkları dile getirmekten asla vazgeçmeyeceğimizi, kuruluş amacımızın kuruluş amaçlarımızdan bir tanesini bu olduğunu söyledik' diye konuştu.
'Seçim Görevlileri Yaklaşımında Önemli Eksikler Gördük'
Sandığa giren oyların sandığa girdiği gibi çıkmasını söyleyen Sümbül, 'Kuruluş amacımız sandığa giren oyların sandıktan girdiği gibi çıkması. Yani halkların iradesini sandığa yansımasıydı. Bugün seçimin sonuçlanmasının üçüncü günü ve maalesef yaşananlar bu konuda önemli şaibelerin olduğunu gösteriyor. Bizler Seçim öncesi yaptığımız çalışmalarda, görüşlerimizi sizlerle paylaştık. Eşit olmayan koşullarda, adil bir seçimin yapılmadığını hem biz hem Adik heyeti hem seçimi izleyen bütün kurumlar aynı görüşleri dile getirerek ortaya koydu. Buna rağmen Türkiye haklarının yüzde doksan gibi bir katılımıyla seçim günü halklar gerçekten de iradelerini sandığa yansıtan, değişimi isteyen bir güçle sandığa gittiler. Fakat sandık günü hem kolluğun seçime yaklaşımında hem de seçim görevlileri yaklaşımında önemli eksikler gördük' diye vurguladı.
YSK'nın geçici sonuçları açıklamadan asla sandıkları terk edilmemesi gerektiğini söyleyen Sümbül, 'Seçim sonrası sayım ve döküm işleminin suni itirazlarla aşırı uzatılması ve Anadolu Ajansı başta olmak üzere bazı haber kanallarının spekülatif, manipüle edici ve gerçek olmayan oranlarla insanların moralini bozmaya, insanların sandık başındaki görevini aksatmaya yönelik çabaları oldu. Bu konuda öncesinde de uyarılarımızı yapmıştık. YSK, geçici sonuçlar açıklamadan asla sandıkları terk etmeyin Sandığın temel kriteri ıslak imzalı sonuç tutanağıdır. O sonuç tutanağı almadan asla sandıktan ayrılmayın. Tabii bir diğer değerlendirme de ıslak imzalı tutanakla İlçe seçim kurullarının girdiği sonuç arasındaki değerlendirmedir. Son üç gündür bu konuda sosyal medyada çok fazla haber var. Bizlerin de açıklamasındaki temel dokunma noktamız burası. Öncelikle şunu belirtelim bu çeşit madde hataların düzeltilmesine dair bir süre sınırlaması yok. Hukukçu arkadaşlar, partilerin görevlileri bu konuda sabırla ellerindeki bütün ıslak imzalı tutanakları ilçe seçim kurullarının bilgisayar çıktılarıyla karşılaştırıp sandıklara lütfen itiraz etsinler. Bu konuda bu konuda bizler de seçim güvenliği platformu olarak katkı sunmaya hazırız. Bu itirazlar sonucunda şekillenecek milletvekili seçimleriyle ortaya bir irade çıkıyor' diye konuştu.
'Deprem bölgesine kullanılan dili doğru bulmuyoruz'
Deprem bölgesine kullanılan dilin doğru olmadığını da söyleyen Sümbül, 'Özellikle Deprem bölgesine yönelik kullanılan bir dil var. Gerçekten doğru bulmadığımız, eleştirdiğimiz bir dil. Böyle bir mağduriyeti yaşayan ve çok büyük bir özveriyle deprem bölgesine gidip oylarını kullanmaya çalışan insanların yaşadığı travmayı, yaşadığı pratiği gördüğümüzde çok rahat, üstten bir dille, deprem bölgesindeki insanları eleştirmeyi doğru bulmuyoruz. Buradan bu dili kullananları da seçim güvenliği platformu olarak uyarıyoruz' ifadelerini kullandı.
'Sandığa gidelim'
Mersin Seçim Güvenliği Platformu olarak çağrıda bulunan Sümbül, '28 Mayıs'ta Cumhurbaşkanlığı seçimleri ikinci turu yapılacak. Yani hala bu ülkenin on üçüncü Cumhurbaşkanı belirlenmedi. Bu konuda ben iki çarı da bulmak istiyorum. Bunlardan bir tanesi seçime katılmayan yaklaşık yüzde onluk kısmının kısma ve seçime katılanlara çağrıda bulunuyorum. Sandığa gidelim. Oylarımızı kullanalım. Bir ikinci çağrım da sandığa sahip çıkmayla ilgili, sandıklar açıldığında bizim gidip sandığımızı izleme ve oradaki haksızlıklara, hukuksuzluklara müdahale etme şansımız var. Bunu lütfen yerine getirelim' dedi.