Bayburt’tan Mersin’e Sanat Köprüsü Bayburt’tan Mersin’e Sanat Köprüsü

Devrim Kartal

Mersin, ABD tarafından finanse edilen ve 3 yıl sürecek olan “Mültecilere Ev Sahipliği Yapan Belediyelerde Kapsayıcı Sıfır Atık Yaklaşımı Aracılığıyla Sosyal Uyumun Sağlanması Projesi” kapsamında pilot il olarak seçildi. Bu kapsamlı proje, atık yönetimi konusunda Suriyeli sığınmacılara ve ev sahibi topluluklara eğitimler vererek, atık yönetimi eksikliklerinden kaynaklanabilecek gerilimleri azaltmayı hedefliyor.

ABD Nüfus, Mülteciler ve Göç Bürosu tarafından sağlanan 8 milyon 510 bin dolar bütçe ile hayata geçirilecek projede, Kilis, Şanlıurfa, Adıyaman, Mersin, İzmir ve Hatay olmak üzere toplam 6 il pilot bölge olarak belirlendi. Projenin amacı, atıkların kaynağında ayrıştırılması ve geri dönüşümün teşvik edilmesi ile çöp sahalarındaki atık miktarını azaltmak.

Mersin'de uygulanacak proje kapsamında, belediyelere ihtiyaç duyulan ekipman desteği sağlanacak ve atık toplayıcıları kayıt altına alınacak. Ayrıca, atık başına yapılan ödemeler dijitalleştirilerek, mobil marketlerde kullanılmak üzere para yüklenen kartlar oluşturulacak. Bu kartlar, mültecilere yönelik özel hizmetlerde kullanılabilecek.

Özellikle dikkat çeken bir diğer detay ise, Göç İdaresi Başkanlığı’nın 25 Temmuz 2024 tarihli verilerine göre, Mersin’de 201.795 Suriyeli mültecinin bulunması. Mersin, Suriyeli nüfusunun en yoğun olduğu şehirler arasında 6. sırada yer alıyor. Bu durum, projenin Mersin’deki önemini bir kat daha artırıyor, çünkü projenin başarısı hem Suriyeli mülteciler hem de yerel halk için sosyal uyum ve çevresel sürdürülebilirlik açısından büyük bir önem taşıyor.

Proje ile birlikte, sıfır atık konusunda geniş çaplı eğitim programları düzenlenecek ve mevsimsel işçilere yönelik eğitim çalışmaları da yapılacak. Kooperatiflerle iş birliği sağlanarak, atık yönetimi konusunda yerel halk ve mülteciler arasındaki iş birliği ve sosyal uyum güçlendirilecek.

Mersin, bu proje ile hem çevresel sürdürülebilirliğe katkı sağlayacak hem de mülteciler ile ev sahibi topluluklar arasındaki sosyal uyumu güçlendirme yolunda önemli bir adım atmış olacak.

Kaynak: Devrim Kartal