Derya Özgür
Prof. Dr. Ahmet Çamsarı Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen etkinliğe, üniversite akademisyenleri, idari personel ve öğrenciler katıldı. Panelin moderatörlüğünü Engelsiz Yaşam Birimi Koordinatörü Dr. Öğr. Üyesi Ahmet Serhat Uçar üstlenirken, ilk konuşmacı Mersin Üniversitesi Dr. Öğr. Üyesi Kadriye Uçar oldu. Dr. Uçar, öğrenme güçlüğü terimini genel bir şemsiye kavram olarak ele alarak, disleksi tanısının nasıl konulması gerektiği, bu tanı sürecinde nelere dikkat edilmesi gerektiği ve bu çocuklara nasıl yaklaşılması gerektiği üzerine bilgiler paylaştı. Öğrenme güçlüğünün genellikle ikinci veya üçüncü sınıfta fark edildiğini belirten Uçar, erken tanının önemine değindi.
Gazi Üniversitesi’nden Doç. Dr. Ufuk Özkubat ise öğrenme güçlüğü kavramının dünya genelinde ilk kez 1963 yılında ortaya atıldığını, Türkiye'de ise bu alandaki çalışmaların yaklaşık 20 yıl önce başladığını söyledi. Özkubat, öğrenme güçlüğüne sahip çocukların zekâ düzeylerinin genellikle normalin üzerinde olduğunu, fakat okuma, yazma ve matematik gibi akademik alanlarda başarısızlıklar yaşadıklarını ifade etti. Ayrıca, öğrenme güçlüğü olan çocukları ayırt edebilmenin bir eğitimci becerisi gerektirdiğini vurguladı ve önümüzdeki yıl kullanıma sunulacak öğrenme güçlüğü etkinlik setlerinin eğitimde önemli bir kaynak olacağını belirtti.
Panel, soru-cevap bölümüyle devam etti. Konuşmacılar katılımcıların sorularını yanıtladıktan sonra, Özel Eğitim Bölümü Başkanı Doç. Dr. Ayşegül Avşar Tuncay tarafından konuşmacılara teşekkür belgeleri takdim edildi. Panel, toplu fotoğraf çekimiyle sona erdi.