Gazeteci, yazar Fatih Altaylı, Mersin'deki Morca Mağarası'nda araştırma yaparken yaklaşık bin metre derinlikte rahatsızlanan ve 10 günlük operasyonun ardından kurtarılan ABD'li mağaracı Mark Dickey ile kaleme aldığı yazısında 'karanlık' bulunduğu bazı durumları paylaştı.

Altaylı, kendisine Dickey ile ilgili verilen bilgilerin ilginç olduğunu belirterek, 'Ve veriler Dickey'in basit bir mağaracı olmadığını ortaya koyuyor. Çünkü Amerikalı mağaracı, izinsiz olarak girdiği Morca Düdeni'nde sadece mağaraya girmekle yetinmemiş görünüyor' dedi.

Altaylı, şu ifadeleri kullandı:

'Amerikalı 'sözde' mağaracı, yüksekliği 2100 metreye kadar çıkan Taşeli platosundaki mağaraya girmeden önce mağara çevresinde, mağaracılıkla hiç alakası olmayan ve mağaraya inmekte kullanmayacağı bir 'telsiz röle istasyonu' kurmuş. Geniş bir alana yayılan antenler ve buna bağlı birçok elektronik sistem oluşturmuş. Mağaracının, mağara araştırması ile ilgisi olmayan böyle bir telsiz röle sistemini dağın başına niye kurduğu hala bir muamma.

Katar, İsrail-Hamas Ateşkes Müzakerelerinden Çekilme İddialarını Doğruladı Katar, İsrail-Hamas Ateşkes Müzakerelerinden Çekilme İddialarını Doğruladı

Mağaraya girmek için gereken izinleri almamış, hiçbir başvuru yapmamış olmasının üzerine bir de bu elektronik sistemler eklenince ortaya hayli büyük bir soru işareti çıkıyor.'

Gariplikler bununla da sınırlı değil. Mark Dickey'in yanında mağaracılıkla alakası olmayan, iki de genç kız var. Reşit bile olmayan bu genç kızlar mağaracı olmadıkları gibi, zaten mağaraya inmemişler bile. Yukarıdaki kampta bekliyorlar. Ve güvenlik güçlerinin ve kurtarma ekibinin tüm uyarılarına rağmen kurtarma operasyonu boyunca alanı terk etmemekte ısrar ediyorlar ve sonunda zorla kurtarma alanından çıkarılıyorlar. Mağaracının Morca Düdeni ve Taşeli platosundaki etkinliği hayli şüpheli ve hayli araştırmaya değer gibi görünüyor. Kesin olan ise tüm bunları bir Türk dağcı Amerika'daki bir mağaranın önünde yapsa idi muhtemelen hala tutuklu olurdu.

Editör: Haber Merkezi