Devrim Kartal
Mersin Kent Konseyi ve Mersin Büyükşehir Belediyesi tarafından organize edilen ve Doğa Derneği ile Çevre Mühendisleri Odası Mersin Şubesi iş birliğiyle düzenlenen “Süzülerek Uçan Kuşların Göçü” etkinliğinin üçüncüsü gerçekleşti.
Etkinlik, Mersin’in Akdeniz ilçesinde yer alan ve Türkiye’nin tek Giritli köyü olma özelliğine sahip Melemez (İhsaniye) Köyü'nde gerçekleştirildi. Süzülerek uçan kuşlardan olan leyleklerin, 2000‘e yakını mola verip dinlenme halindeyken, bir kısmı Afrika rotasına göç etmeleri gözlemlendi. Coğrafi konumu itibariyle, Avrupa ile Afrika arasında kuşlar için önemli bir göç ve dinlenme noktası olan Mersin semalarında, göç eden kuşlar dürbünlerle izlendi. Leylek sürülerinin süzülerek gökyüzünde belirmesiyle katılımcılar, geleneksel bir uğurlama ritüeli olarak arkalarından su döktüler.
Etkinliğe Mersin Kent Konseyi Başkanı Alper Girgeç, Mersin Büyükşehir Belediye Başkan Danışmanı Daire Başkanı Bedrettin Güneş, Mersin Büyükşehir Belediyesi Başkan Danışmanı İbrahim Evrim, Melemez Köyü Muhtarı Ali Yıldız, İhsaniye Köyü Muhtarı Zehra Yılmaz, Çevre Mühendisleri Odası Mersin Şubesi Başkanı Sinan Can ve Doğa Derneği Temsilcisi Turan Çetin katıldı. İhsaniye Köyü Muhtarı Zehra Yılmaz, ziyaretçilere köyü tanıtarak rehberlik etti.
Etkinliğin başlangıç noktası olarak Melemez Köyü okul bahçesi seçilirken, katı atık depolama alanı civarında gözlemler yapıldı. Gözlem sırasında Doğa Derneği'nden Turan Çetin, kuşların göç yolları hakkında katılımcılara bilgiler verdi.
Girit Kültürü ve Yerel Lezzetler Tanıtıldı
Etkinlik süresince, Melemez Köyü’nde Girit kültürüne özgü ekşili ekmek, börek, zeytinyağı, Girit mezeleri ve közde kahve gibi yerel lezzetler, üretici kadınların el emeğiyle sunuldu.
Mersin Kent Konseyi Başkanı Alper Girgeç, yaptığı açıklamada köyün alternatif turizm merkezi olma potansiyelini vurgulayarak ve köy halkına teşekkür etti. Girgeç, ilerleyen yıllarda daha geniş katılımlı ve renkli etkinlikler düzenlemeyi planladıklarını söyledi.
İhsaniye Köyü Muhtarı Zehra Yılmaz ise, köylerinin tarihi ve kültürel mirasından bahsederek, köyün alternatif turizm merkezi olması için yapılan çalışmalara dikkat çekti. Yılmaz, köyde bisiklet ve yürüyüş yollarının geliştirilmesi, tarihi yolların restore edilmesi gerektiğini belirtti.
Yılmaz, Köyün tarihinin 1897'de Osmanlı’nın Girit Adası’ndan çekilmesi ile başladığına vurgu yaparak "Fransızların işgalinden sonra üç kere bizim köyümüz yakılmıştır." dedi.
Zehra Yılmaz, sözlerine şöyle devam etti:
"Burası benim köyüm benim adım Zehra Yılmaz ben Mersin'in Girit Mahallesi dedikleri İhsaniye Mahallesi muhtarıyım. Ancak buranın kızıyım. Burası bizim evimiz, mal varlığımız. Burda ve çocukluğumdan beri bir hayalim var. Köyümüzün tepesinde siperlerimiz var, kuyularımız var burada o askerlerin içtiği su kuyusu var. Ben çocukluğumdan beri köyümüzün kültürünü gastronomisini, dilimizi ve foklorümüzü tanıtmak, ekmeğimizi tanıtmak, köyümüzü tanıtmak bütün isteğim.
Kadınlarımızın da yer aldığı Akdeniz Renkleri Kadın Kooperatifi'ni kurduk. Belediyenin desteğiyle burada bir fırın açıldı. Büyükşehir Belediye Başkanımız Vahap Seçer sayesinde, kooperatifimiz aracılığıyla üretilen ekmekler yazın biraz azalsa da kışın günlük yaklaşık bin adet kadar satılıyor. Halk ekmek büfelerinde ve kooperatifimizin açtığı e-ticaret sitesinde, köy ürünlerimiz ve kadınlarımız tarafından yapılan diğer ürünler çok iyi satılıyor.
Köyümüzü uzun yıllardır belediyelerimizin desteğiyle alternatif bir turizm köyü olarak geliştirmeye çalışıyoruz. Ancak, dışarıdan gelen ziyaretçilerin köyümüzü daha rahat gezebilmesi için siperlerimize giden yolların bisiklet ve yürüyüş yollarına dönüştürülmesi gerekiyor. Tarihi yollarımızın restorasyonu da şart. Köyümüzün gerçekten alternatif bir turizm destinasyonu olabilmesi için ciddi çalışmalar yapılması gerekiyor."
Etkinlikte açıklamalarda bulunan Mersin Büyükşehir Belediye Başkan Danışmanı Daire Başkanı Bedrettin Güneş Bedrettin Güneş, bu yıl üçüncüsü düzenlenen etkinliğin gelecek yıllarda daha geniş katılımlarla devam edeceğini dile getirerek "Burada gördüğüm kadarıyla, doğa ve hayvan severler içlerindeki sevgiyi dışa vurmak ve bu güzellikleri paylaşmak için bir araya geliyorlar. Çevre Mühendisleri Odası Başkanımız, kardeşim Sinan Can'ın üç yıl önce başlattığı bu etkinliğe biz de destek verdik. Gözlemliyorum ki, bu etkinlik gelecek yıllarda çok daha geniş katılımla ve daha renkli bir şekilde devam edebilir. Kent konseyimiz bu konuda öncülük edecek ve çevre mühendisleri ile birlikte bu işi yürütecekler. Hayatı ve doğayı seven insanlar, yaşamı daha doğru anlıyorlar. Bu yüzden burada olmaktan dolayı çok mutluyum ve siz değerli katılımcılara teşekkür ediyorum. İyi ki sizin gibi aydınlık yüzler var." ifadelerine yer verdi.
Türkiye'de bu etkinliğin ilk örneği Mersin'de
Çevre Mühendisleri Odası Mersin Şubesi Başkanı Sinan Can, etkinliğin Mersin’in tanıtımı açısından büyük bir önem taşıdığını ifade ederek, bu tür organizasyonların geleneksel hale gelmesini temenni ettiklerini söyledi.
Can, "Saygıdeğer başkanlarımız ve değerli kent konseyi bileşenleri, herkese sevgi ve saygılarımı sunarım. Bu kuşların göçü, yüzyıllar boyunca süregelmiştir; bizler yokken bile bu kuşlar binlerce yıl süresince göç etmişlerdir. Biz sadece bu göçü izledik. Avrupa'da bu tür etkinliklerin örnekleri mevcutken, biz de Türkiye'de bu etkinliğin ilkini gerçekleştirerek, şimdi üçüncüsünü tamamlamış bulunuyoruz. Umarım dördüncü ve beşinci yıllarında bu etkinlik geleneksel hale gelir. İlerleyen yıllarda farklı yerlerde ve farklı noktalarda Mersin'i tanıtma fırsatımız olacak. Bu vesileyle, Mersin Büyükşehir Belediyesi ve Kent Konseyine tekrar teşekkürlerimi sunuyorum." sözlerine yer verdi.
Mersin’in Kuş Göçü Rotasındaki Önemi
Doğa Derneği Temsilcisi Turan Çetin, Mersin’in, Avrupa'dan Afrika'ya göç eden leyleklerin dinlenmek için tercih ettiği önemli bir coğrafya olduğunu belirtti. Mersin’in, katı atık tesisi ve ormanlık alanlarıyla leylekler için güvenli bir durak noktası olduğunun altını çizdi.
Çetin, 22 Ağustos itibarıyla Avrupa'dan Afrika'ya leyleklerin göçe başlamasının yaklaşık 15 gün olduğunu belirterek "Ağustos sonu ve Eylül başı, leyleklerin göçünün en yoğun olduğu zaman dilimidir. Mersin, coğrafi konumu itibarıyla Avrupa ve Afrika arasında leyleklerin sonbahar göç yolunun tam ortasında yer almakta, bu da Mersin'i çok özel bir nokta yapmaktadır. Bulunduğumuz köy, 15 kilometrelik uzun göç yolculuğunun en önemli duraklarından biridir. Bunun sebebi, Mersin'in 10 bin kilometrelik göç yolculuğunda leyleklerin dinlenmek için seçtiği coğrafya olması, katı atık tesislerinin ve ormanlık alanların varlığı ve bu alanların güvenli bir dinlenme yeri sunmasıdır." şeklinde konuştu.
Fotoğraf: Turan Çetin