NARİN’E KIYAN ELLER

Abone Ol

     Narin kayboluşundan tam 19 gün sonra bir gölde çuvalın içinde ölü olarak bulundu.Sol bacağı kopmuş,boynunda izler varmış.Öyle bir acı verdi ki bu olay Türkiye neredeyse ayağa kalktı.Sosyal medya bu konuya çok yer ayırdı.Ailesi mahkemeye başvurarak bu olayla ilgili gizlilik kararı verdirtti.Yani olayın daha fazla duyulmasının önüne geçmek istedi aile. Peki bu korku ne için di?Gerek sosyal medya, gerekse basın Narin’in ilk kaybolduğu günden beri olayı sıkı bir şekilde takip etmesi aileyi neden rahatsız etti.Böyle bir durumda aile suçlu durumana düşmez mi?Bile bile böyle bir karar aldırmakla tüm dikkatler aile üzerine çevrildi.Amca tutuklanıyor aile demeç veriyor amcanın suçsuz olduğu yönünde.Olmuyor amcayı cezaevinde ziyaret ediyor.Yahu vicdansızlar senin kızın kaybolmuş sen daha onu bulmadan nasıl adamı ziyarete gidersin. Amca boş yere tutuklanmadı.Aracının önünde Narin’e ait DNA testiyle eşleşen bulgulara rastlandı.Güya bir muhtar ve devleti temsil ediyor.Olmaz olsun senin gibi muhtar,senin gibi insan.Ne oldu?Bu işi amcanın yaptığı bizzat cesedi dereye gömen tarafından itiraf edildi.Hemde 200 bin Türk Lirasına karşılık. İtirafçı daha sonra gidiyor namazını kılıyor ve Narin’i arama işine katılıyor.Şu iki yüzlülüğe bakar mısın?Bu kadar hain insanların olduğu bir ülkede hiç bir şeye inanmıyorum ve kimseye güvenmiyorum.

     Cinayeti amcası veya bir başkanı işlesin bunu bilmiyoruz henüz net olarak.Üzerine 15-20 kg taş koyarak bu vicdansızlığı yapanların amacı ne idi?Narin’in kaybolduğu günden beri tüm güvenlik birimleri,AFAD,su altı robotları çok büyük gayret gösterdiler.Hakikaten Narin’e canlı olarak ulaşmak için devletin tüm birimleri gece gündüz çaba gösterdi.Tümüne teşekkür ediyorum.Şimdi benim anlayamadığım şu; Narin’in cesedinin bulunduğu dere tam 7 kere aranıyor.Daha sonra zannedersem şu itirafçının ihbarı üzerine 8. aramada ceset bulunuyor.Bu aramadan sonra sonra ceset gömüldeydi ceset çürümezdi.Nasıl bulunamadı?Biraz benim kafam karıştı.Sonra her taraf güvenlik görevlisi kaynarken amcası itirafçıyı çağırıyor ve cesedi gömmesi için ona teslim ediyor.120 haneli köyde bu hiç mi dikkat çekmiyor? Bu nasıl bir cesaret.Amcası da Narin’i aramak için güvenlik güçleriyle birlikte çalışıyor.Bu ne iki yüzlülük?Bu ne vicdansızlık.

     Peki Narin neden öldürüldü?Şimdi arkadaşlarıyla okulda olması gereken bu kızımız neden mezarda?Bu vicdansızlığı yapanın amacı neydi?Tabi bunlar savcılarımız ve jandarmamız tarafından titizlikle araştırılıyor ve soruşturuluyor.Şu anda 24 kişi gözaltında.Bunlar içinde annesi,babası, kardeşleri ve diğer amcaları da var.Bu durumda insanın aklına şu geliyor;bu aile içi bir cinayet mi?Daha önce de aynı aileden bir kız çocuğu ölmüş ama merdivenden düştü diye olay kapatılmış.Bunlar tesadüf olamaz. Bence eskiden ölen çocuk içinde ayrı bir soruşturma açılmalı ve bu dava ile birleştirilmeli.Ayrıca kurs hocasınında ifadesi alınmalı.Sınıftaki Narin’in hal ve hareketleri nasıldı diye sorulmalı.Kaybolmadan önce arkadaşlarının birlikte oynayalım teklifine Narin”yok benim canım sokılıyor” cümlesinin gerisi sorgulanmalı.Amcanın Narin’in babasına söylediği”sana öyle bir acı yaşatacağım ki” cümlesinin altı doldurulmalı.

      Bu cani kimse en büyük cezayı hak ediyor. Bu olayın üstü asla kapatılmamalı.Siyasi görüşleri muhafazakar diye olay ört bas edilmemeli.Erdoğan bu olayda katilin en büyük cezayı alması için her şeyi yapacağını söylüyor.Böyle bir cinayetin siyasetle alakası yoktur.Belli ki bu aile köyünde çok güçlü.Her tarafa elini uzatacak yapıda.Bir çok partide görev yapıyorlar.Bunun hiç bir önemi yok. Ortada 8 yaşında bir masum var.Şimdi okula başlayıp arkadaşlarıyla gülüp oynaması gerekiyordu.O katil eller bu yavrumuzu boğarak öldürdü ve 20 kg taşın altında sulara gömdü.O 20 kilonun altında nasıl kaldı.İnsan düşününce çıldırası geliyor.Şimdi adalet zamanı.Şayet bu seferde olayın üzeri kapatılırsa artık kimse adalete güvenmez.Şu soru kafama ilk günden beri çok takılıyor. Acaba Narin bir olaya şahit oldu da onun için mi ortadan kaldırıldı.Bana en güçlü ihtimal o geliyor.Bir akrabasının şimdide yalan söyleyin diyen haykırışına başka bir akrabasının tokat atarak susturması bilinen bir olayın aile içinde kalması gerektiğinin en büyük isbatı.O kadın ve ona tokat atan kişinin de sorgulanması gerekir.Var bu işte bir çapanoğlu!..