NARIN’I KİMLER,NİÇİN ÖLDÜRDÜ?

Abone Ol

   Kaybolduğundan 19 gün sonra bir dere yatağında,bir torba içinde ve üzerine 20 kg taş konularak öldürülmüş halde bulunan Narin’in öldürülmesiyle ilgili sır perdesi henüz gizemini koruyor.Diyarbakır Başsavcısı başkanlığında üç savcı tarafından yapılan soruşturmalar devam ederken basına yansıyan ifadeler tam bir sır yumağı olarak gündemi meşgul etmeye devam ediyor.O kadar çelişkili ifadeler var ki;bir gün önce söylenenler bir gün sonra değiştiriliyor.Şu ana kadar Narin’in amcası,annesi,abisi başta olmak üzere 11 şüpheli tutuklandı.Ama öyle bir cinayetle karşı karşıyayız ki;henüz katilin kim olduğu netleşmiş değil.Netleşen sadece Narin’in cansız bedenine ulaşılaması.Bu cinayeti bir kişi mi yaptı,yoksa aile içi bir cinayet mi henüz bu konuda somut bir veriye ulaşılamadı.O körpe yavrumuz şimdi okulda olması gerekirken kara toprağın altında.Daha 8 yaşında, cıvıl cıvıl hayat dolu bir kızımızdı. Bir veya bir kaç cani onu hayattan kopardı. Tüm Türkiye gibi bizde bu cinayetin nasıl işlendiğini,kimlerin dahli olduğunu anlamaya çalışıyoruz.

       Narin kaybolduğunda güvenlik güçleri sadece Narin’i canlı olarak bulmak için yoğunlaştığı için bu cinayetin aile içinde bir infaza dönüştüğünü düşünememişti.Öyle ya daha 8 yaşında bir çocuğu kim neden öldürsündü?Ama Narin’in cesedi bir tere yatağında bulununca bunun planlı bir şekilde yapıldığı anlaşıldı.Baş şüpheli olarak amcasının aracında Narin’in DNA’sı eşleşince olayın seyri değişmeye başladı.Bir itirafçının Narin’in amcasının bu ceseti dere yatağına göm demesiyle olayda sır perdesi yavaş yavaş boyut değiştirdi.Narin’i arama tarihlerinde bir takım yanlış yönlendirmeler ve ihbarlar yapılarak güvenlik güçlerinin arama çalışmalarının aksatıldığı sanıkların daha sonraki ifadelerinden anlaşıldı.Özellikle amcanın telkin ve tavsiyeleri ile bir takım kişilere saat konusunda yanlış bilgiler verilerek kafalar karıştırıldı.Her ne kadar 7 kere o dere yatağı arandıysa da demek ki cesetin yanına kadar ulaşılması üzerindeki taşın kamufle etmesinden dolayı ulaşılamadı. Bu cinayet öyle planlı bir şekilde yapılmış ki bu bir avuç insanın yaşadığı köyde akla gelmeyecek bir kurnazlık örneği.

      Yaklaşık 23 gözaltıdan sonra 11 kişi tutuklandı demiştik.Bu 11 kişinin büyük bir kısmı aile fertlerinden oluşuyor.En son tutuklanan kişi amcanın yanında çalışan daha önce göz altındayken serbest bırakılan 15 yaşındaki RA adlı bir genç.Amcanın sesli mesajlarına ulaşılınca bu işçisiyle ilgili ses kayıtları incelendi ve işçinin henüz ölmemiş sözüyle tekrar tutuklanması sağlandı.Tabi bir sürü görüşmeleri inkar etti sanıklar.Tam bir işbirliği söz konusu.6 sanık ne hikmetse HTS kayıtlarını silmiş,Watsap kayıtlarını silmiş.Yani bariz bir şekilde cinayeti ortaya çıkaracak tüm kanıtlardan kurtulmuşlar.Amcası önce kardeşimin evinde 380 mermi bulunduğu için o konuşmaları sildiğini söylemişti ama son ifadesinde dışarıda karılara gittiği için ailesi duymasın diye sildiğini söylüyor.Buna kargalar bile güler.Şimdi tutuklanan RA’nın ikinci bir telefonu olduğu ortaya çıkıyor.Ne yazdık ki telefonu cinayetten sonra tamire veriyor.Acaba kendi mi verdi,yoksa amca mı telkin etti bunu bilemiyoruz.

     Bu köy acayip bir köy.Yaklaşık 60 haneli köyde tamı tamına 6 farklı soy isimli aile yaşıyor.Mutlaka köyde farklı aileler bir birinden kız alıp vermiş.Yani köyün tamamı birbiriyle akraba.Böyle grift ilişkiler içinde olan köyde kol kırılır yen içinde kalır taktiği uygulanıyor.Cinayetin bir numaralı şüphelisi konumunda tutuklu amcayı aklamak için her yol deneniyor.Bir el sanki cinayeti örtbas et etmeye çalışıyor.Utanmasalar Narin intihar etmiş diyecekler.Cinayet profesyonelce işlenmiş.Suya atılmak üzere parmak izlerinin silinmesi sağlanmış.Ceset çürüdüğü için DNA testi eşleştirilmelisi imkansız hale getirilmiş. Bu süre zarfında yanlış ihbarlarla cesetin bulunması önlenmiş.Bu üst bir aklın yönlendirmesiyle olabilecek şeyler.Özellikle savcıların bu konuya dikkat kesilerek sorgulamayı buna göre yapmasında fayda vardır.

       Gelelim can alıcı soruya;bu cinayeti kim veya kimler işledi ve de niçin izledi.Daha önce vücudunda diş izleri ve tırnak izleri olan ağabeyi serbest bırakılmıştı.Şimdi annesiyle birlikte tekrar tutuklandı.Annesinin dişinden kalıplar alınarak abideki bu diş yarası karşılaştırılacak.Bence bu cinayetin püf noktası olabilir.Şurası kesin;Narin görmemesi gereken bir olaya şahit olduğu için öldürüldü. Yoksa 8 yaşındaki bir çocuğa kim kıyabilir. Ya amca ile Narin’in annesiyle ilgili bir şeye şahit oldu.Yada abisiyle ilgili.Gazeteci Cem Küçük bu konuyu dillendirdi.Bu acaba bir ensest ikişki miydi?Veya daha anormal bir ilişki miydi?Abisinin vücudundaki diş izlerini abisi kendini ısırdığı için böyle oldu diyor.Olacak bir şey değil.İnsan dişini kendi vücuduna geçirecek kadar bir ısırma yapamaz.Zaten abinin çelişkili ifadeleri daha sonra ortaya çıktı.Mesela bakkaldan içecek aldığını söylemişti bakkal o saatte dükkanına gelmediğini söyledi.Tam bir şark kurnazlığı vakasıyla karşı karşıyayız.

      Anneye gelince tam bir komedi vakasıyla karşı karşıyayız.Narin gelmesi gereken saatte eve gelmiyor.Anne hiç merak etmiyor.Başka bir yerde babasını arayarak veya oğlunu arayarak yemeğe gelip gelmeyeceğini soruyor.Babasının başka birinden Narin’in kayıp olduğunu öğrendikten sonra anneye”Narin kayboldu mu” sorusuna benim haberim yok diyor.Yahu köy çalkalanıyor Narin kaybolmuş bunu önce annesi duymaz mı?Bu ne pişkinlik.Bana sorarsanız bu işte esas şüpheli anne.Bütün düğüm annenin etrafında şekilleniyor.Ya amca ile annenin bir ilişkisini gördü Narin.Babaya sorduklarında bu mümkün değil ben eşime güveniyorum dedi. Ya abinin bir başka erkekle ilişkisini yakaladı Narin veya ensest bir ilişkiye şahit oldu.Bu sadece benim tahminim.Elimde hiç bir veri yok.Şayet abi başka bir kadınla ilişki içindeyken Narin görseydi abi bunu Narin’e para vererek,hediye alarak kapatabilirdi. Cinayet işlenmeden bu olay çözülürdü.Bu demek ki o kadar vahim bir ilişki ki olay bu hale geldi.

      Tüm Türkiye’nin gözü bu davada.Siyasi mülahazalarla bu davanın üstü örtülürse veya 15 yaşındaki işçinin üzerine atılarak olay kapatılırsa bu çok yazlık olur.Narin planlanan bu cinayetle vicdanları yaralar.Gerçek katil veya katiller yakalanana kadar biz de bu davanın takipçisi olacağız.Narin’in kanı yerde kalmamalı.Aksi bir durum adalete olan güveni yerle yeksan eder.Böyle cinayetlerin önüne geçilemez.Elbet gerçek bir gün ortaya çıkacak.Ben hala Türk adaletine güveniyorum. Tüm Türkiye’nin takip ettiği bu vahşi cinayetin sonuçlandırılması,faillerin en yüksek cezayı almasının sağlanması gerekir. Cumhurbaşkanı Erdoğan’da bu konunun takipçisi olacağını söyledi.Bu cinayet bir siyasi cinayet değildir.Faillerin görüşü ne olursa olsun bir masumun canı sözkonu burada.Hiç kimse şuraya buraya çekerek siyasi bir nemalanmaya girmemeli.Savcı ve hakimlerimize güvenelim ve inşallah gerçek faillerin en yüksek cezayı almalarını dört gözle bekleyelim.