Çelik, kişiler arası ilişkilerde belirli bir konuda çatışma yaşandığı zaman, bazı kişiler bu durumla baş edemedikleri için duygularını pasif-agresif bir yöntem olan "küsme" davranışıyla ifade etmeye çalıştıklarını söyledi. Bu davranışın kökeni genellikle çocukluk döneminde, isteklerinin ve beklentilerinin karşılanmasını küsme yoluyla elde eden ebeveynlerden kaynaklandığını belirten Çelik, "Küsmenin yaygın sebepleri arasında kızgınlık, hayal kırıklığı, iletişim eksikliği, gurur incinmesi ve geçmişteki olumsuz deneyimler bulunmaktadır. Bu duygusal tepkiler, ilişkilerde veya sosyal etkileşimlerde yaşanan anlaşmazlıklardan kaynaklanır ve genellikle iletişim kurma veya duyguları ifade etme becerisinde zorluk çeken kişiler arasında daha sık görülür.Ancak, küsme ve barışma süreci kişiden kişiye ve ilişki dinamiklerine göre değişir. Barışma sürecinde karşılaşılan zorluklar arasında gururun ve egonun etkisi, ilişkideki güvenin zedelenmesi, iletişimin kesilmesi ve geçmişteki yaraların yeniden canlanması yer almaktadır" dedi.
Çelik, küsme sonrası barışmanın güçlüklerine rağmen, derinleşme, büyüme ve öğrenme fırsatları da sunduğunu belirtiyor. Empati, anlayış, sabır ve açık iletişim gibi unsurların barışma sürecini kolaylaştırabileceğini de vurguladı.