Zonguldak'ta Afganistanlı maden işçisi Vezir Mohammad Nourtani’nin 9 Kasım 2023'te cesedinin yakılmış halde bulunmasının ardından açılan davada, verilen mahkûmiyet kararları aile avukatının itirazıyla istinafa taşındı. Avukat Kerim Bahadır Şeker, Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi’ne sunduğu 37 sayfalık istinaf dilekçesinde hem usule hem esasa ilişkin kapsamlı itirazlar yaptı.
"Organ Eksikliği İddiası Göz Ardı Edildi"
İtiraz dilekçesinde, dava sürecinde sonradan ortaya çıkan adli tıp raporlarına dikkat çekildi. Raporda, Nourtani’nin sol böbreğinin bulunmadığının tespit edildiği belirtilirken, yanmanın organ kaybına yol açıp açmadığının net olarak belirlenemediği vurgulandı. Avukat Şeker, bu durumun organ ticareti şüphesi doğurduğunu ve ölüm motivasyonunun bu açıdan yeniden değerlendirilmesi gerektiğini belirtti.
Şeker, "Eğer maktulün böbreği ölüm öncesinde alınmışsa, olay sadece iş kazasını örtbas etme girişimi değil, insan öldürmeye yönelik çok daha ağır bir suç kategorisine girer" ifadelerini kullandı.
"Yakma Eylemi Cezasız Bırakıldı, Canavarca His Görmezden Gelindi"
Nourtani'nin ölümünden sorumlu tutulan maden ocağı sahibi Hakan Körnöş ve Enver Gideroğlu hakkında "taksirle öldürme" suçundan verilen 5 yıl 8 aylık hapis cezalarının yetersiz olduğu savunulurken, yakma eyleminin ayrıca cezalandırılmamasına da itiraz edildi. İstinaf dilekçesinde, Yargıtayın benzer olaylarda "yakarak öldürmenin canavarca hisle insan öldürme" suçu kapsamında değerlendirildiğine atıf yapıldı.
Şeker, "Mahkeme, maktulün ölüm sürecinde yakılmasının canavarca hisle kasten öldürmenin bir parçası olduğunu gözardı etmiş, yakma fiilini cezasız bırakmıştır" dedi.
"Irk Temelli Ayrımcılık Vurgusu"
İtirazda, Nourtani'nin Afgan kimliği nedeniyle yaşam hakkının daha değersiz görüldüğü iddiası da önemli bir yer tuttu. Sanıkların maktulü adıyla değil "Afgan" olarak anmaları, olayda ırk temelli ayrımcılık ve insanlığa karşı suç saiki bulunduğu yönünde değerlendirildi.
Ayrıca, "Şüpheden sanık yararlanır" ilkesinin sanıkların delil karartma çabaları nedeniyle uygulanamayacağı vurgulandı. Dilekçede sanıkların olay sonrası sistematik şekilde kamera kayıtlarını imha etmeye çalıştığı, cesedi ormana götürüp yaktığı ve bu eylemlerin bilinçli şekilde delil karartma amacı taşıdığı savunuldu.
"Savunma Hakkı İhlal Edildi"
Avukat Şeker, yargılama sırasında savunma hakkının kısıtlandığını ve bazı tanık beyanlarının eksik kaydedildiğini de öne sürerek, yargılamanın adil yürütülmediğini belirtti. Olay yeri keşfi yapılmadan karar verildiğini, yurt dışındaki tanıkların dinlenmediğini ve delillerin eksik toplandığını ifade etti.
İstinaf sürecinde dosyaya eklenen yeni bulguların değerlendirilmesiyle birlikte davada önemli gelişmelerin yaşanması bekleniyor.
