Milli Eğitim Bakanlığı 2023-2024 Örgün Eğitim İstatistikleri’ni yayımladı. Bakanlığın istatistikleri okulların içinde bulunduğu durumu da ortaya koydu. Verilere göre okullaşma oranlarında düşüş yaşandı, örgün eğitimdeki öğrenci sayısı geriye gitti. İktidarın tüm özendirmelerine rağmen imam hatiplerin sayısı artarken öğrencilerin sayısı azaldı. Bir önceki sene ortaokuldan mezun olan 253 bin öğrenci liseye kaydını yaptırmadı. Eğitim çağındaki yaklaşık 3 milyon çocuğun eğitimin dışında kaldığı ortaya çıktı.
KADEME ARTIYOR, OKULLAŞMA DÜŞÜYOR
MEB’in verilerine göre okulöncesinden başlayarak liseye kadar kademe yükseldikçe okullaşma oranları geriye gidiyor. Okullaşma oranları her kademede şöyle gerçekleşti:
Okulöncesi 5 yaş: 86,2
İlkokul: 95,03
Ortaokul: 91,4
Ortaöğretim: 87,9
Okullaşma oranında 2022-2023’e göre sadece ilkokul düzeyinde bir iyileşme yaşandı. Önceki yıl 93,8 olan ilkokuldaki okullaşma 95,03’e yükseldi. Ortaokul ve okulöncesinde nitelikli bir değişiklik olmazken lisede ise gerileme oldu. 2022-2023’te 91,7 olan okullaşma 87,9’a düştü. Böylece lisedeki okullaşma 2020-2021 seviyesinde geriledi. Lise seviyesinde en düşük okullaşma oranı 66,2 ile Muş’ta oldu.
OKULÖNCESİ ÖZELE TESLİM
BirGün’ün 1 Ekim Salı günü çıkan manşeti başta İstanbul olmak üzere eğitimin özelleştirilmesi ve sermayenin bu alanda adeta devlete ortak hale gelmesiydi. Ancak ülkede yaşanan ekonomik kriz, istenen devasa ücretler nedeniyle ortaokul ve ilkokulda kayıtların azalması bu sektörü de etkiledi. Ortaokul ve lise seviyesinde özel okul sayısı azaldı. Özellikle lise düzeyindeki düşüş çarpıcı oldu. İlkokul ve okulöncesinde ise artış yaşandı. Okulöncesindeki artış dikkat çekici boyuta ulaştı. Okulöncesi seviyesinde MEB’e bağlı olmayan resmi kurumları dışarıda bıraktığımızda özel ve kamu okullarının sayısı eşitlendi. Öğrenci sayısı ise özelde daha fazla oldu. Anaokulu sayısı resmi kurumlarda 6 bin 97, özelde 6 bin 820 oldu. Öğrenci sayısı ise devlette 26 bin 338, özelde 31 bin 26 oldu. Özel okul sayısı 6 bin 528’ken 6 bin 820’ye yükseldi. İlkokulda ise 2 bin 65 olan özel okul sayısı 2 bin 82’ye çıktı. Ortaokul seviyesinde okul sayısı 2 bin 266’dan 2 bin 232’ye gerilerken lisede ise radikal bir düşüş yaşandı. 2023’te 3 bin 422 olan özel okul sayısı geçen yıl tam 204 azaldı. Öğrenci sayısı ise 571 binden 562 bine düştü. Dershanelerin kapanmasının ardından listede büyüyen özel okul sayısının düşmesi dikkat çekti.
OKUL ARTTI, ÖĞRENCİ AZALDI
AKP iktidarında hiç şüphesiz ki eğitimde en şanslı kesim imam hatipliler oldu. 4+4+4 sistemine geçildiğinden beri sayıları artan imam hatipler teşvik edildi, büyümesi için iktidar tüm çabayı gösterdi. Sayıları oldukça artan imam hatiplerin öğrenci sayısı ise azalmaya devam ediyor. 2014-2015 yılından itibaren azalma eğilimi gösteren imam hatip liselerinde okuyan öğrenci sayısı 2023-2024’te enteresan bir noktaya ulaştı. 2015’te açıköğretimdekilerle birlikte 668 bin olan imam hatip liseli öğrenci sayısı geçen yıl 525 bine kadar düştü. 2022-2023’te ise açıköğretimi dışarıda bıraktığımızda öğrenci sayısı 480 bin 484’tü. Bu sayı geçen yıl 442 bin 952’ye kadar geriledi. Buna karşın okul sayısı 1714’ten 1722’ye yükseldi.
253 BİN ÇOCUK NEREYE GİTTİ
Verilerde en çarpıcı rakamlardan biri ise 8’inci sınıflardan mezun olanlara ilişkin oldu. 2022-2023 istatistiklerine göre ortaokullardan 1 milyon 282 bin 423 öğrenci mezun oldu. Ancak geçen yıl bu öğrencilerin 253 bin 415’i liselere kaydolmadı. Üstelik bu 253 bin 415 çocuk içinde açıköğretimde okuyan öğrenciler yok. Yani bu çocuklar şu anda tamamen eğitimin dışında.
KAYIP ÇOCUKLAR
Her sene konuşulan ama MEB’in hiçbir adım atmadığı okul dışında kalan çocukların sayısı bu yıl da oldukça fazla. Bakanlığın verilerine göre ilkokul, ortaokul ve lise çağındaki yüz binlerce çocuk yine örgün eğitim dışında kaldı. Buna göre ilkokul çağında 223 bin, ortaokul çağında 500 bin ve lise çağında tam 797 bin çocuk hiçbir okula kayıtlı değil. Açıköğretime kayıtlı 1 milyon 75 bin ve mesleki eğitim merkezlerine (MESEM) kayıtlı 385 bin 956 öğrenciyi de dahil edince örgün eğitimin dışında kalan öğrenci sayısı yaklaşık olarak 2 milyon 982 bin oldu. Bu sayı, İstanbul, Ankara, İzmir ve Bursa dışında Türkiye’nin tüm illerinin nüfusundan fazla.
Hem liseye kaydolmayan 253 bin çocuk hem de eğitimde olmayan MESEM harici 2 milyon 500 bin çocuğun nerede olduğunu sormak hakkımız. Son yıllarda sürekli artış gösteren çocuk işçi sayısını ve tarikatların kaçak kurslarındaki çocukları düşününce bunun cevabını da biliyoruz. Ancak bu konuda hiçbir adım atmayan MEB’in bu tercihinin bilinçli olduğunu da söylemeliyiz.
MEB NELERLE UĞRAŞIYOR
Tüm bu verilerin bize gösterdiği aslında geleceğimizin tehlike altında olduğu. Bunlar rakamlardan ibaret değil. Gençlerimiz, çocuklarımız okuldan koparılıyor. Kimi çocuk işçi oluyor, kimi tarikatların eline düşüyor. Peki okullarda olanlar nelerle karşılaşıyor? Sene başından beri tartışılan konular belli. Eğitim-öğretim başlayalı yaklaşık 4 hafta oldu ancak hâlâ birçok okulda temizlik ve güvenlik görevlisi yok. Sürekli okullardan bu eksikliklerden dolayı şikayet geliyor. Taşımalı eğitimde yapılan tasarruf nedeniyle çocuklar okuldan kopuyor. Peki hal böyleyken MEB nelerle uğraşıyor? MEB’in önceliği çocukları eğitime katmak yerine MESEM’in kapsamını genişletmek, eğitim programı değişikliğiyle tüm okulları medreseye çevirmek. Gençler ve çocuklar umurlarında mı? Cevap tabii ki hayır.