Ya da bardağın dolu tarafını görmek örneğin…
Sürekli eleştirerek yönlendirilebileceği düşünülen davranışların, sözlerin, olumlulukları örnekleyerek yönlendirilmeleri ya da…
Eleştirileri, itham derecesinde etkisiz kılmak yerine çözüm yollarını göstermek de…
Ülke olarak, yeryüzünde stratejik öneme sahip bir alandayız,
Millet olarak bin yıllık devletler ve imparatorluklar geleneğine sahibiz,
Artık Milli Savunma Sanayiinde ciddi adımlar atmaktayız, (Son olarak Kaan uçağımız, dünya basınında yarattığı etki, MİLLİ savunma sanayiinde geldiğimiz nokta…)
Birileri “Hayır” dese de sözü dinlenir ve hatırı sayılır bir dünya ülkesi konumundayız…
Ancak;
Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu, Türk Gençliğine emanet ettiği, yüzyıllar sonrası için bile yön ve yol göstericilik yaptığı, her çaresizlikteki çareyi gösterdiği bu koşullarda;
*İsyanlar, feveranlar hem etkisiz olmaktan öteye geçmemekte ve hem de kitleleri olumsuz etkilemeye devam etmektedir.
*Eleştiri hakkımız her zaman ve her koşulda vardır ve hatta olmalıdır. Ancak, her
eleştirimizin ardından ÇÖZÜM önerilerimizi de ortaya koymalıyız ve yönlendirmeliyiz.
*Yönetenlerden şikâyet ettiğimizde yerine kurtuluş olarak iktidar olma talebimizi ve mücadelemizi sunabilmeliyiz,
*Muhalefet etmenin, her yapılana itiraz olmadığını kavramalı ve eleştirdiğimizin yerine önerilerimizi sunmanın rahatlığında olmalıyız.
Ve;
Her depremde, her maden kazasında, her sel felâketinde suçlamalar yaparken, önerilerimiz nelerdi, sunduk mu, mücadele ettik mi vb. sorularının yanıtını da düşünelim,
Sadece kazalar, felâketler sonrasında değil, alınması gereken tedbirler konusunda ve aşamalarında her türlü hazırlıkları yaptık, önerdik, reddedildik mi düşünelim…
Şimdi;
Hani neredeyse üçüncü dünya savaşına yollanıyoruz,
Yüzyılların felâketleri peşimizi bırakmıyor,
Ekonomik darboğazlar artık aşılamayacak hale geliyor,
Gelecek nesillerin hemen her yönlü halleri hepimizi endişelendiriyor…
Çıkmazlarda olduğumuzu mu düşünelim?
“Artık yapılacak bir şey kalmadı,” mı diyelim ve kenara çekilelim?
Beddualarımıza beddualar ekleyip beynimizi mi rahatlatalım?
Yok!
Çözüm istiyorsak eğer;
Olumlulukları öne çıkaralım, örneklerimiz olsunlar ve ışık tutsunlar,
Olumsuzluklarla mücadelede; çözüm önerileri sunan, yol göstermeye çalışan, birlik olma gücünü öne çıkaran tutumlarda olalım,
“Araba devrildikten sonra yol gösteren çok olur,” değil mi? Ya arabanın devrilmesini engelleyelim ya da devrildikten sonra ahkâm kesmeyi, suçlamayı, isyan etmeyi bırakalım,
Ülkemiz için,
İnsanımız için,
Geleceğimiz için olumlu enerji yaymayı ciddiye alalım!