ÖN YARGI

Abone Ol

Önyargı kelimesinin peşin yargı ve peşin hüküm gibi manalara gelmekte olan bir kavram olduğunu ifade etmek mümkündür. Önyargı kelimesinin bir kimseyle ya da şeyle ilgili olarak, belirli bir olaya, duruma ya da görmeye dayanan, önceden edinilmiş olumlu ya da olumsuz yargı, kanı olarak da tanımlanabileceği ifade edilebilir. Önyargının temelinde koşulsuz bir şekilde sevmek veya sevmemek yer almaktadır. Önyargı kelimesi, bir toplumbilim terimi olarak ifade edilebilir. Önyargı bir taraf tutma biçimi olarak da nitelendirilebilmektedir. Önyargı kelimesi bir fikri veya bakış açısını koşulsuz olarak desteklemek manasına gelmektedir. Önyargı bir kişinin önceden edinilmiş olan olumlu ve olumsuz yargılarını ifade etmek için kullanılmakta olan bir ifadedir.

Ön yargı Türk Dil Kurumu tarafından 'Bir kimse veya bir şeyle ilgili olarak belirli şart, olay ve görüntülere dayanarak önceden edinilmiş olumlu veya olumsuz yargı, peşin yargı, peşin hüküm, peşin fikir' olarak tanımlanıyor. Çocukluktan itibaren edindiğimiz pek çok fikir gelecekteki ön yargımız olur. Büyüdüğümüz çevre, aldığımız eğitim, yaşadığımız hayat düşüncelerimizi şekillendirir. Ön yargı aslına bakıldığında bir şeyin yanında olurken bir diğerinin karşısında olmak gibidir. Eski bilgiler yenleriyle karşılaştığında yalnızca alışkanlık sebebi ile dürdürülüyorsa derin bir ön yargı havuzunuz olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. Düşüncenin davranışa dönüşme hızı oldukça yüksektir. Bu sebeple aslında bize ait, doğruluk payı olmayan temellerle hareket ediyor olma ihtimalimiz de yükselebilir.

Zihin kalıplarımızın önümüze engel oluşturmasına izin vermek ayağımızda zincir varken hareket etmeye çalışmaya benzer. Sebep- sonuç olmadan inanmak, olumsuz düşünceleri öncü almak bu kalıpları sağlamlaştırır. Alışkanlıklarına fazlaca bağlı biriyseniz önyargıyla da sıkı bir dostluk kurmuş olma ihtimaliniz yüksek. Bu sebeple alışkanlıklarınızı değiştirmekte zorladığınız gibi ön yargılarla mücadelede de zorlanabilirsiniz. Ancak bu onlardan kurtulabilmeni mümkün olduğu gerçeğini değiştirmez. Gerçeklere, kendinize göre yaşayabilmek için neler yapabileceğinize birlikte bakalım!

Düşüncelerimizi değerlendirmek için bir zaman kısıtlamamız olmadığını hatırlamakta fayda var. Çabuk karar vermeye çalışırken yanlış karar verme, peşin hüküm sahibi olma olasılığımız oldukça fazla. Kendinize zaman verebilirsiniz.

Zihnimizde her şeyin kendiliğinden netleşmesini beklemek fazla bir beklenti yükünden başka bir şey getirmeyecektir. Emin olmadığınız şeyleri sorabilirseniz kendinizi yanlış yönlendirmeyi engellemiş olursunuz.

Düşünce kalıplarımızın sağlamlaşmış yerlerinin değişmesi için yeniliklere şans verin! 'Düşündüğüm gibi olmayabilir mi?' sorusu bu şans vermenin anahtarı olacaktır.

Başkasına ait bir düşünceyi sahiplenmek yerine, kendi gözlem ve tecrübenizle bir sonuca varmaya çalışmak size ait bir sonuç elde etmenizi sağlayacaktır.

Önyargı ayrımcılığı, ayrımcılık dışlamayı, dışlama beraberinde yalnızlığı getirir. Farklılıklar yargılanması gereken durumlar değildir. Onları kabul ederek yola devam ettiğinizde peşin yargılardan uzaklaşabileceğinizi göreceksiniz.

Önyargı, bir kişi ya da olaya ilişkin yeterli bir bilgi edinmeden, önceden, peşin bir karara varmış olma durumudur. Toplumun küçüklükten itibaren kulağımıza fısıldadığı her kelime ve sunduğu her resim, önyargımızın temel taşlarıdır. Önyargı, insanların düşüncesizliğine bir kılıftır. Su, izanın pusulasıdır. En adaletsiz yargı önyargıdır. Önyargı bireylere, düşüncelere, belirli bir insan topluluğuna ya da nesnelere ilişkin olabilir. Önyargılar kişinin, topluluğun ve nesnenin karşısında olmak ya da yanında olmak biçiminde ortaya çıkabilir. Ama genellikle olumsuz, yani karşı olmak biçimi ağır basar. Önyargılar bazen de acele karar vermekten kaynaklanır. Bir iki tecrübeden hemen genel geçer bir hüküm çıkartılır. Bir elma yersiniz ekşi, sulu, kokulu ve tatlı gibi birçok izlenime sahip olursunuz. Fakat her elma aynı değildir. Birçok insan birbirine elma muamelesi yapar ve sonunda yargılar oluşmadan önyargılar oluşur. Eğer önyargılar davranışa dönüşür ise, artık bunun adı dışlamadır. Yani önyargı bir tutum, dışlama ise bir davranıştır. Önyargı bazen belli gerekçelere ve ön bilgilere dayansa da, haklı gerekçesi olmadan diğerlerinin kötü olduğunu düşünmek, önyargının nefret boyutudur. Ön yargı bir taraf tutma biçimidir. Sakız gibidir, bir kez bulaştı mı uzar gider, yapışır kalır ve çok şişerse suratınıza patlar. Allport 'erken yargılar yeni bilgilerle yüzleşince değişmiyorsa önyargıya dönüşmüş demektir' der. Yemeğin tadına bakmadan tuz atan adam önyargının ordusuna katılmış bir neferdir.

Önyargıların baskın olduğu toplumlarda, kendini ifade edebilmek kurak topraklarda gül yetiştirmekten daha zordur. Dünya üzerinde oynanan çok sinsi ve egoist politikalar toplumların belli olaylara karşı önyargılı olmaları için her yolu denemekten çekinmemektedir. Toplamı önyargılı kişilerden oluşan böyle toplumlar, bir tür esir kampındadırlar. Yüz yıl önce ne ise bugün de böyledir. Yüz yıl sonra da böyle olacaktır. Zihnimiz böyle empoze önyargıların esiri ise hiçbir zaman gerçekleri göremeyiz.