Ahmet Sütcü
Sabahın erken saatlerinde işe ve okula gitmek zorunda olan çalışanlar ile öğrenciler, toplu taşıma araçlarının aşırı doluluk seviyesi nedeniyle zorluklarla karşı karşıya kalıyor. Çalışanlar, ya mesai saatlerine geç kalıyor ya da gereğinden çok erken kalkmak zorunda kalıyor. Bu durum, hem çalışanların günlük yaşam kalitesini düşürüyor hem de iş verimliliklerini olumsuz etkiliyor.
Özellikle Mersin gibi büyük şehirlerde yaşanan bu sorun, öğrenciler için de büyük bir stres kaynağı. Derslerine zamanında yetişememe riski ile karşı karşıya kalan öğrenciler, eğitimlerinde aksamalar yaşayabiliyor. Uzmanlar, toplu taşıma sistemlerindeki bu tür yoğunluk sorunlarının uzun vadede ciddi sosyal ve ekonomik problemlere yol açabileceğini belirtiyor.
Toplu taşıma araçlarının kapasitelerinin artırılması, sefer sayılarının çoğaltılması veya alternatif ulaşım yollarının geliştirilmesi gibi çözümler öneriliyor. Ayrıca, esnek çalışma saatleri gibi yenilikçi çözümler de iş verimliliğini artırabilir ve çalışanların yaşam kalitesini yükseltebilir.
Yetkililer ve toplu taşıma şirketleri, bu sorunları çözmek için kapsamlı bir planlama yapılması gerektiğini ve vatandaşların yaşam kalitesini artırmak için sürekli iyileştirmeler yapılmasının önemini vurguluyor.