CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Bolu'da Grand Kartalkaya Otel'de meydana gelen yangında hayatını kaybeden 78 vatandaşın anma programına katıldı. Özel, yangın faciasının ardından sorumluların hesap vermediğini belirterek hükümete sert eleştirilerde bulundu. "Bu kadar bariz suçlu birini bile halen daha görevde tutabiliyorlar, halen daha hesap sormuyorlar" ifadelerini kullandı.
"78 vatandaşımızı kaybettik, sözlerin takipçisiyiz"
Özel, facianın yaşandığı ilk andan itibaren olayın takipçisi olduklarını vurgulayarak, “Facia yaşadık ve 78 canımızı kaybettik. Olaydan saatler sonra burada sizlerle birlikteydik. Ardından da her hafta grup toplantılarımızda Kartalkaya faciasının sorumlularının tüm yönleriyle ortaya çıkarılması, sorumluların hesap vermesiyle ilgili verilmiş devlet sözünün takipçisi olmaya çalışıyoruz" dedi.
Yangının hemen ardından yetkililerin açıklamalar yaptığını hatırlatan Özel, "Biliyorsunuz o gün bu olay yaşandığında tam burada, ‘Şimdi acı zamanı, yas zamanı, siyaset zamanı değil ama sorumlulardan elbette hesap sorulacak. Onun da en yakından takipçisi olacağız’ diye ifade etmiştim. Hemen yakındaki bir otelin lobisinde Sayın İçişleri Bakanı, kendisinde mülkiye müfettişlerinden oluşan çok güçlü, çok hızlı bir kadronun olduğunu ve en geç 10 gün içinde tüm yönleriyle sorumluların ve sorumlulukların ortaya çıkarılacağını söylemişti. Biz de kendisine bu süreci dikkatle takip edeceğimizi söylemiştik. Tabii o gün sorumlu konuşanlar, Sayın İçişleri Bakanı için söylüyorum, sonra bir daha bu konuda konuşmadılar" şeklinde konuştu.
"Bilirkişi raporuna müdahale edildi"
Özel, yangının ardından oluşturulan bilirkişi heyetinin hükümet baskısı altında çalıştığını öne sürerek, rapora müdahale edildiğini belirtti. "Türkiye Cumhuriyeti sonuçta bir devlet. Burada bir hata, bir suç varsa bunu devlet soruşturur. Öyle yaptı, Cumhuriyet Başsavcılığı, savcılar ve o savcılar da bir bilirkişi heyeti görevlendirdi, yedi kişiden oluşan. Meslekleri icabı da tam meseleye uygun bir bilirkişi heyeti. Hepiniz yakinen biliyorsunuz. O bilirkişi heyetine bir yazı verdiler. ‘Üç gün içinde çalışmaları tamamla. Üç gün içinde bize raporunu ver.’ Çünkü ona göre dört günlük gözaltı süresinin sonunda sorgu yapacak. Tutuklamaya sevk edecek, serbest bırakacak. Ama ona göre hesap soracak devlet.
Bu bilirkişiler gece gündüz çalıştılar, raporlarını yazdılar. Geldiler, teslim etmek için raporlarını götürdüler ama o sırada Ankara’dan buraya bir baskı olduğu biliniyordu. Biz de zaten dikkatle takip ediyorduk bunun olduğunu. Orada şu çıktı ortaya: ‘Bu raporu böyle veremezsiniz.’ İlk gün söyledim bunu. O rapor daha teslim edilmeye çalışılırken açıkladım. ‘Bu raporu böyle alamam. Üç seçenek. Bir, Turizm Bakanlığını sileceksiniz. İki, buraya Bolu Belediyesi’ni ilave edeceksiniz. Ya da bu görevden azlinizi isteyeceksiniz.’ Ellerinde bütün kanuni düzenlemeler, her şey var ve bu işi bu devlet adına en iyi bilecek kişiler, diyorlar ki ‘Burası belediyenin sorumluluk alanında değil’" ifadelerini kullandı.
Özel, bilirkişi heyetinin yapılan baskıya direnerek istifa ettiğini belirterek, “O bilirkişilere mesleki namusları üzerinden bir suç işlettirmeye çalıştılar. Üç gün önce üç günlüğüne görevlendirilmiş yedi bilirkişi. Son derece manidar bir şekilde, ‘İş yoğunluğum nedeniyle görevi kabul edemiyorum’ diyor. Üç gün burada gece gündüz çalışmış. Hepsi görevden affını istedi, o dedikleri imzayı atmadılar. Biz bunu ifşa ettiğimizde önce bilirkişiye ‘korsan’ dediler, sayı numarasını verdim görevlendirdikleri. Utanmadılar, özür dilemediler" dedi.
"Türkiye tuhaf ölümler ülkesi oldu"
Türkiye’de yaşanan toplu ölümlerin sorumluların ihmali sonucu gerçekleştiğini belirten Özel, “Ülkeyi yöneten sistem her tarafta bir başka sorumluluğu olduğu için, memleketi bu hale getirdikleri için, bu çağda her ülkede yangın olur da hangisinde 78 kişi burada yanar? El kadar bebeler cayır cayır yanar… Madende 300 kişi bir ölür, 28 kişi bir ölür. Okula giden serviste çocuk unutulur ölür. Tuhaf ölümler ülkesi. Vicdanların kaldırmayacağı. Elektrik tamiratına giden kişiler, gölün ortasında ölür mü arkadaşlar? Bu ölenler öldüğünde ateş düştüğü yeri yakıyor. Ama bunu maalesef ve maalesef bu ülkeyi yönetenler… O iş adamı filanca üzerinden, burası filanca üzerinden... Sorumluluğu olan genel müdür filanca üzerinden... Hep birbirlerine bağlı oldukları için sistem kendini sorgulatmamak için çorap söküğü gibi iş en yukarılara kadar gelmesin diye, bu kadar bariz suçlu birini bile halen daha görevde tutabiliyorlar. Halen daha hesap sormuyorlar” ifadelerini kullandı.
"40 gün sonra yine buradayız"
Özel, yangının 40. gününde faciada hayatını kaybedenleri anmak ve adalet taleplerini yinelemek için tekrar Kartalkaya'da olduklarını belirtti. “Biz bugün buraya Ramazan’ın ikinci gününde, facianın 40’ıncı gününde, hem duamızı etmek, ölenleri anmak, bir kez daha onların adalet talebini buradan, olayın olduğu yerden, 40 gün sonra yine buradayız. Mezarlıkları ziyaret edeceğiz. Ardından bir iftar programımız var. Ona katılacağız. Eş zamanlı olarak camide mevlit okutuluyor. Burada Hristiyan vatandaşlarımız var. Onların da evlerinde bugün arkadaşlarımızın iştirakiyle kendi dinlerine göre ibadetleri yapılıyor, duaları okutuluyor.
İlk gün 40 mum yanıyor içimizde, her gün söndü ama bugün o bir mum hepimizin yüreğini yakmaya devam edecek. O mumu söndürmeyin arkadaşlar. O mum içinizdeki vicdan. İçinde böyle şeyler olunca mum yanmayan, içi acımayanlar bu memleketi bu hale getirdiler. Onun için biz öfkemizi de acımızı da unutmadan, bir daha böyle faciaların yaşanmaması için mücadelemizi sürdüreceğiz" dedi.