CHP tek bir gündem maddesiyle toplandı. Grup toplantısında konuşan Genel Başkan Özgür Özel, “Bir sonraki şehit cenazesine kadar unutan anlayış ile ortaklaşmadık, ortaklaşmayacağız. Biz artık hiçbir evladımız bir daha şehit olmasın diye, askerlerimiz daha iyi korunsun diye, kimse şehitlerimiz üzerinden siyaset yapmasın diye, anneler gözyaşı dökmesin diye; artık sizin istediğiniz A4’ler üzerine imzalar koyup, iktidarın peşinden koşturup; terör belasını bu topraklardan silmek yerine bir sonraki şehit cenazesine kadar unutan anlayış ile ortaklaşmadık, bundan sonra da ortaklaşmayacağız” dedi.
ŞEHİTLER İÇİN SAYGI DURUŞU
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, bugün TBMM’de, parti grup toplantısında konuştu. Grup Toplantısında önce, CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır’ın çağrısıyla; başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm şehitler için bir dakika süreyle saygı duruşunda bulunuldu.
AKP VE MHP’YE YÜKLENDİ
Katıldığı şehit cenazesinde provokasyona uğrayan Başkan Özgür Özel, grup toplantısında da açıklamalarda bulunarak AKP ve MHP’ye yüklendi. Bildiriye imza atmadıkları için eleştiri oklarının CHP’ye yönlendirilmesine açıklık getiren Özel, “Tartışmanın bir de maddi tarafı var. Maddi tarafı şu: Bir bildiri imzaladık, ‘CHP bu bildiriye imza koymadı.’ Doğrudur. Böyle bir bildiri imzaladılar, bu bildiriye biz imza koymadık. Sonra bir yalana sarılıyorlar, ‘CHP tepki gelince kendisi bildiri imzaladı.’ Biz, bu bildiri imzalanırken, hazırlanırken; ‘Yollayın o bildiriyi görelim’ bile demedik. Soruyorlar ya, ‘Hangi kelimesine karşısınız.’ Çünkü dedik ki; bu milletin evlatları nasıl öldü, niye öldü, hangi tedbirler alınmadı, bundan sonra hangi tedbirler alınmalı konuşulmadan; yas ilan olunmadan, gerçekten bu konuda samimi bir bilgilendirme olmadan, biz kimseyle ortaklaşmayız dedik, durduğumuz yerde durduk. Diyorlar ki, ‘Sonra onlar atmayınca’ yalana bak, ‘Tepki geldi de sonradan bildiri imzaladılar.’ Ömer Çelik, bu yalanı atıyor; koca koca gazetelerin, koca koca yazarları, baş yazarları demiş ki; ‘CHP sonradan kendi bildirisini imzaladı.’ Meclis tutanaklarını açın, bu bildiri okunduğu dakikada, ardından Grup Başkanvekilimiz söz alıyor ve bu bildiriyi satır satır okuyor. Bu bildirinin hazırlanma talebi geldiğinde, üç Grup Başkanvekilimiz ile görüştük. ‘Taleplerimiz yerine gelirse ne ala, gelmezse kendi bildirimizi hazırlayalım’ dedik. Dört partinin bildirisinin okunduğu dakika ile CHP’nin bildirisinin okunduğu dakika aynı dakikadır; Meclis tutanaklarında vardır, canlı yayında izlenmiştir. Herkes oradan görebilir ki; bu ciddi bildiriyi, bu şeklen ve diğerine göre çok daha ciddi bildiriyi; bu içerik olarak, diğeri büyük bir hatadır, terörü kınarken, terörü lanetleyen bu bildiriyi; şehitlere sahip çıkan, ailelerine karşı sorumluluğu hatırlatan Gazi Meclis’in sorumluluklarına söyleyen, dört başı mamur bu bildiriyi, büyük bir onurla, büyük bir gururla; CHP Genel Başkanı ve Grup Başkanı olarak; Grup Başkanvekillerimle birlikte imzaladık ve o dakika yayınladık. Yaptıkları dezenformasyon, bizdeki bir eksiklikten değil, ezberleri bozulduğu içindir” diye konuştu.
“ŞEHİTLERİMİZ İÇİN MİLLİ YAS YOK SUUDİ KRALINA VAR”
“Suudi Arabistan kralı ölünce milli yas ilan edilmesi gerektiğini düşünüyorlar. ama bu milletin 12 evladı hayatını kaybettiğinde, milli yas edilecek bir şey görmüyorlar” diyen Özel şöyle devam etti, “Bir yandan da çok halkı bir talep yükseldi. 12 tane vatan evladı hayatını kaybetmiş. 12 tane ev gördük; fakir, birileri diyor ki ‘yıkılacak evlerde oturanlar, bu ülkenin yıkılmasına engel oluyorlar…’ Gerçekten doğruydu. Ama o fotoğraflara bakarak, böylece cafcaflı cümleler kurarak, Twitter’de bunları paylaşarak olmayacaktı. Hepimiz bir şey hissediyorduk. Ve dedik ki, öncelikle hep beraber bir Milli Yas ilan edilsin. Üç gün boyunca; bayraklar yarıya indirilsin, eğlenceler iptal edilsin, açılışlar iptal edilsin, varsa festivaller iptal edilsin; ve bu ülke bu acıda ortaklaşsın dedik. Bu daha önce yapılmadı mı, yapıldı. Kanunu var, yetkisi belli, ilan edecek kişi Cumhurbaşkanı, belli. Ama hiç oralı olmadılar, hiç bunu duymadılar, hiç bunu hissetmediler. Daha önce bu yetkiyi Suudi Arabistan Kralı öldüğünde üç gün süreyle kullanmışlardı. Onlar Suudi Arabistan Kralı ölünce bu ülkede milli yas ilan edilmesi gerektiğini düşünüyorlar. Ama bu milletin 12 evladı hayatını kaybettiğinde, burada Milli Yas edilecek bir şey görmüyorlar. İşte böyle bir anlayışla karşı karşıyız, muhatabız; ve onlar iktidar, biz muhalefet tarafındayız.”
“İŞTE BAKSINLAR CHP BURADA”
Özel, “Şimdi iktidara müzahir o köşe yazarları, şimdi dün bütçe konuşmasında; ‘CHP’de farklı düşünenler var’, ‘CHP’de, ‘iktidar partisiyle birlikte olmalıydık, ona destek vermeliydik’ diyenler var’ diyenler var ya; işte baksınlar CHP burada, Grup burada” ifadelerine yer verirken salon ayağa kalkarak Özel’i alkış yağmuruna tuttu.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Grup Toplantısında; kendisinin şehitlerle ilgili mesajını ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sosyal medya hesabında yaptığı paylaşımı gösterdi ve “Tüm vatandaşlarımızın dikkatine: Askerlerimiz şehit olduğunda, CHP’nin Genel Başkanının tweeti: ‘Pençe Kilit Operasyon bölgesinde, PKK’lı teröristlerle çıkan çatışmada şehit olan altı askerimize Allah’tan rahmet, ailelerine ve milletimize başsağlığı diliyorum.’ Sayın Bahçeli, bugün dedin ya; ‘PKK’nın adını anmaz onlar, hain onlar.’ PKK’nın adını anmayan bir hain arıyorsan, işte Recep Tayyip Erdoğan’ın tweeti. Öyle bedava siyaset yok artık. Hain arıyorsan burada” dedi.
Özel’in konuşmasının satır başları şöyle;
“SİZİ MEŞRULAŞTIRACAK, SİZİNLE BİRLİKTE HİÇBİR İMZAYI ATMAYACAĞIZ”
“Devamında biz artık başka bir şeyle karşı karşıyaydık. Her zaman olduğu gibi; bir A4 kağıt, iki paragraf yazı, ‘altına hep birlikte imza atalım, terörü kınayalım, şehitlerimizi analım.’ ‘Milli Yas ilan etmeyelim, gerek yok; Suudi Kralı kadar değerli değiller’, ‘Ne yaşanıyor onu size anlatmayalım, çünkü milletin vekili olsanız da sarayın muhatabı değilsiniz. Ama bir göreviniz var, bu A4 kağıda imza atacaksınız, hep beraber kınama yapacağız.’ Dedik ki: Milli Yas ilan edilmeden, bu Meclis bilgilendirilmeden, bu devletin geleneklerinde vardır; başta ana muhalefet partisi, muhalefet partilerine gerekli bilgilendirme yapılmadan, sizin sorumluluğunuza ortak olacak, sizi meşrulaştıracak, sizinle birlikte hiçbir imzayı atmayacağız.
SAYIN BAHÇELİ, PKK’NIN ADINI ANMAYAN BİR HAİN ARIYORSAN, İŞTE RECEP TAYYİP ERDOĞAN’IN TWEETİ: Sonra, ‘CHP’nin bildirisinde PKK yazmıyormuş, çünkü CHP ‘PKK’ diyemezmiş.’ Şimdi, tüm vatandaşlarımızın dikkatine: Bu askerlerimiz şehit olduğunda, CHP’nin genel başkanının tweeti, ‘Pençe Kilit Operasyon bölgesinde, PKK’lı teröristlerle çıkan çatışmada şehit olan altı askerimize Allah’tan rahmet, ailelerine ve milletimize başsağlığı diliyorum.’ Aynı olay olduğunda, Sayın Bahçeli; bugün dedin ya, ‘PKK’nın adını anmaz onlar, hain onlar.’ PKK’nın adını anmayan bir hain arıyorsan, işte Recep Tayyip Erdoğan’ın tweeti. Öyle bedava siyaset yok artık. Hain arıyorsan burada.
BUNLAR KÖTÜ İNSANLAR: Bütün akıl veren, kötü niyetli ya da iyi niyetli; akıl veren yazan çizen herkese söylüyorum, karşımızda olanların durumu şudur: Recep Tayyip Erdoğan kötü bir siyasetçi değil, iyi bir siyasetçi. Devlet Bahçeli de öyle, çok iyi siyasetçi. Ama bunlar kötü insanlar, kötü insanlar.
YERE BATSIN YERLİLİĞİN, YERE BATSIN MİLLİLİĞİN: Kimseden aferin bekleyerek siyaset yapmayız. Ama bugüne kadar imza atınca, ‘Aferin attı’ diyen yok. İmza atınca ‘CHP birlik ve beraberliğin teminatı’ diyen yok. Seçim sath-ı mailine gidince montaj videolarla bizi Kandil ile birlikte göster, İstanbul seçimlerinden önce, ‘Bunlar kazanırsa, İSPARK’ı PKK’ya verecekler’ de; sıkışınca son gece Abdullah Öcalan’dan mektup okut; ondan sonra yerli ve milli siyaset: Yere batsın yerliliğin, yere batsın milliliğin.
ARTIK YETER: Ben neye imza atıp, neye imza atmadığımı söylediğimde; çıkmış birisi ‘bana masal anlatma’ diyor. Bir masal anlatayım: Bir varmış, bir yokmuş… Ülkenin birinde zalim ve zengin bir kral yaşarmış. Kendisi zenginmiş, halkı çok fakirmiş. Kendi çocukları nasıl olduğu bilinmeden, işler kurar, zengin olur, gemiler alır, filolar kurar, ticaret yapar; bir eli yağda, bir eli balda yaşarmış. Ama halkın çocukları hem fakirmiş hem de işsizmiş. Bu çocuklar fakir ve işsiz olunca, bu işsiz, fakir, gariban çocuklar; kralın ordusu için, gider o orduda asker olurlarmış. O fakir çocuklar, ülkeleri için savaşırken; kral sarayında oturur, ama bir gün o çocuklar ölüp de şehit düşünce, kral hemen o çocukların fakir evlerine kocaman bir bayrak astırırmış. Kral, cenazeye koştururmuş. Bir eliyle tabutu tutar, bir eline mikrofon alır; konuşmalar yapar, nutuklar atarmış. Şehidin annesi bayılınca, annesine bir iğne; başlarını sokacakları bir ev, varsa kardeşi ona bir iş verilir, sonra kral sarayına döner, fakir çocuklar tekrar orduya gidermiş. Zenginlerin çocukları, kralın çocukları para kazanmaya devam eder; fakirlerin çocukları da ölmeye devam edermiş. Bu hikaye, bu ülkede sürekli devam edermiş. Zenginler, kralın çocukları bedelli askerlik yapar; gariban çocukları bedel öder, şehit düşermiş. Günün birinde birileri çıkmış, o ülkenin evlatları çıkmış ve ‘kral çıplak’ dememişler ama ‘halk fakir, kral zengin, artık yeter’ demişler. Artık yeter. Bu ülke herkes için zenginleşene kadar, hep birlikte çalışacağız, fakir fukaranın şehit olduğu, bunların zengin olduğu düzene dur diyeceğiz. Artık yeter, artık yeter, artık yeter."