CHP Genel Başkanı Özgür Özel, SOL Parti'ye ziyarette bulundu. SOL Parti Genel Merkezi'nde gerçekleşen görüşmesinin ardından Özgür Özel açıklama yaptı. Özgür Özel, "31 Mart 2024 yılında kurulan yerel seçim sandığına darbe yapıyorlar. Gelecekteki genel seçim sandığına darbe yapıyorlar. Karşısındaki en kuvvetli adayı hapse atıyor. Gelecekteki seçim sandığını koymamayı dahi göze alabilirdi. Bu millet en değerli varlığı gördüğü sandığa, demokrasiye sahip çıkana kadar" dedi.

SOL Parti Sözcüsü Önder İşleyen, İstanbul depremi nedeniyle geçmiş olsun dileklerini iletti.

İşleyen, "Sadece dün gördüğümüz deprem gerçeği dahil bu rejimin ne kadar çürümüş ve bu rejimden kurtulmanın bütün halk için ne kadar hayati bir gerçeği olduğunu bir kez daha ortaya koydu" ifadelerini kullandı.

İşleyen, şunları söyledi:

"Bu tek adam rejiminden kurtulmak hepimizin en büyük önceliğidir. Birleştiğimiz ve ortak hücum ettiğimiz temel nokta budur. Bunun için birliğimizi, dayanışmamızı ve mücadelemizi çoğaltmaya kararlıyız."

Özgür Özel ise şu ifadeleri kullandı:

Bugünkü ziyaret hem bizim kurultay sürecimizde hem darbeye karşı meydanlarda direnirken gösterdiğimiz dayanışmayı konuşmak için hem kurultay sonrası Sol Partinin yapmak istediği ziyaret açısından hem de bundan sonrasına yönelik olarak görüş alışverişinde bulunduğumuz çok değerli bir toplantı oldu.

Şüphesiz bütün Türkiye 19 Mart sivil darbe girişimi bunun ilk önce Saraçhane'de püskürtülüşünü, 7 gün yapılan gece mitinglerini, sonra Boğaz Köprüsü'nü geçerek İstanbul'da ama Maltepe'de yaptığımız milyonluk mitingi, sonra da Anadolu yakasından Anadolu'ya açıldığımız, Samsun'la başladığımız, Yozgat'la devam ettiğimiz, Mersin'le sürdüreceğimiz, Konya'yı, Van'ı ve devamında 19 Mayıs'ta İzmir'i ziyaret edeceğimiz, orada milyonlarla buluşacağımız bir sürecin içindeyiz.

Erdoğan’dan ‘Bir Olma Beraber Olma’ Çağrısı: ‘Deprem Günlük Siyasetin Polemiklerine Alet Edilmemeli’ Erdoğan’dan ‘Bir Olma Beraber Olma’ Çağrısı: ‘Deprem Günlük Siyasetin Polemiklerine Alet Edilmemeli’

Şüphesiz Cumhuriyet Halk Partisi bu mitinglerde ev sahipliği yapıyor ama mitingin tek sahibi değil Cumhuriyet Halk Partisi. Sahiplerinden bir tanesi Sol Partinin de içinde bulunduğu, Türkiye siyasetinin en solundan en sağına kadar partilerin destek verdiği süreçler yaşıyoruz. Sosyal Demokratlar, Sosyalist Demokratlar, Muhafazakar Demokratlar, Milliyetçi Demokratlar, Kürt Demokratların meydanlarda omuz omuza durdukları, yan yana durdukları bir gök kuşağı gibi bu farklı renklerin aynı doğruda yan yana, birbirinin içine ve işine karışmadan durabildiği değerli bir süreci yaşıyoruz.

Bu sürecin devamının Türkiye'nin umudu olduğunu görüyoruz. Çünkü bugün bir sandık koysak bu sandık erken seçim sandığı da olsa aslında bir referandum sandığı. Otokrasi mi demokrasi mi? Demokrasi olduktan sonra biz farklı görüşlerimizle, farklı programlarımızla, farklı öneri, farklı taahhütlerimizle milletin karşısına çıkar, farklı farklı oy isteriz. Milletin verdiği destek doğrultusunda da iktidar olan iktidar olur, muhalefet olan muhalefet olur.

Ama bugün farklı farklı görüşlerin, farklı farklı önerilerin oy istemesinin ötesinde biz farklı farklı partiler muhalefet bir bütün olarak ve iktidara oy vermiş ama bugün olanları hiç doğru bulmayan milyonlar olarak öncelikli talebimiz demokrasi ve adalettir. Vazgeçemeyeceğimiz şey olmazsa olmazımız da seçim sandığıdır, halkın iradesidir. Bir darbeyle karşı karşıyayız, darbe girişimiyle.

31 Mart 2024 yılında kurulan yerel seçim sandığına darbe yapıyorlar. Ekrem İmamoğlu ve Cumhuriyet Halk Partili 6 belediye başkanı ve DEM'li onun üzerinde belediye başkanına kayyum atama üzerinden CHP'li 3 belediye başkanına kayyum, 4 belediye başkanı da diğer sebeplerden içeriye alarak ama esas olarak gelecekteki genel seçim sandığına darbe yapıyorlar.

Karşısındaki en kuvvetli adayı alıp hapse atıyor. Karşısında bundan sonra başka kuvvetli adaylara ne yapacağı meçhul ve gözü o kadar karartmış ki gelecekteki seçim sandığını koymamayı dahi göze alabilir. Alabilirdi ne zamana kadar? Bu millet en değerli varlığı gördüğü seçme ve seçilme hakkına, sandığa, demokrasiye bu kadar güçlü sahip çıkana kadar. O yüzden biz bu iradenin, halkın bu iradesinin son derece önemli olduğunu değerlendiriyoruz ve muhalefeti bir ve bir arada tutarak demokrasiyi savunmayı dolayısıyla da Türkiye'nin ortak geleceğini savunmayı çok önemsiyoruz.

Aksi takdirde tek adam rejimleri ülkelerinin halklarına ne yapıyor hepimiz gördük, görüyoruz. Tek adamlar ülkelerini de felakete, kendilerini de en sonunda bir felakete sürüklüyorlar. Biz demokrasiyi savunarak hem ülkemizi hem de aslında şu an farkında olmayan o tek adamlık heveslilerinin geleceğini de güvence altına alıyoruz. Demokrasilerde seçimler olur, devir teslimler olur, kaybeden gider, kazanan gelir yönetir. En doğrusu budur. Bu ülke için en hayırlısı budur.

Bu ülkeyi yönetenler için de en hayırlısı budur. Demokrasi dışına yeltenenler aslında bindikleri dalı kestikleri gibi ülkeyi ve kendilerini de felakete sürüklerler. Biz demokrasiyi ve ülkenin ortak geleceğini savunmaya devam edeceğiz. Tabii içeride bolca kulağını çınlattığımız, kulaklarını çınlattıklarımıza da bir selam verelim. Bizim bu süreçle ilgili ortaklaştığımız en önemli tespit üniversite öğrencilerinin ya da emekçi gençlerin ya da evde oturan ve umudunu kaybetmiş gençlerin bu sürece yürekleriyle koydukları katkıdır. Biz Türkiye'deki hangi görüşten olursa olsun tüm gençleri ülkenin geleceklerine ve kendi geleceklerine sahip çıktıkları için teşekkür ediyoruz.

Kaynak: Haber Merkezi