Tuğçe Dokumacı
Eğitim Sen Mersin Şubesi Örgütlenmeden Sorumlu Temsilcisi Özgür Saçkesen, Milli Eğitim Müdürlüğü önünde yaptığı basın açıklamasıyla okullardaki hijyen sorununa ve eğitim bütçesindeki yetersizliğe dikkat çekti. Saçkesen, hijyen eksikliğinin çocukların sağlığını riske attığını belirterek, geçici çözümlerle bu sorunun aşılamayacağını vurguladı.
“Çocuklarımızın Sağlığı Ucuz Değil!”
Özgür Saçkesen, açıklamasında İşgücü Uyum Programı (İUP) kapsamında okullardaki temizlik hizmetlerinin kısıtlandığını ve haftada yalnızca üç gün çalışacak temizlik personelinin asgari ücretin altında çalıştırılmasının hijyen sorununu derinleştirdiğini ifade etti. "Çocuklarımızın sağlığı bu kadar ucuz mu? Okullarda temizlik bir lüks değil, zorunluluktur!" diye konuşan Saçkesen, temizlik ve hijyenin eğitim için vazgeçilmez bir hak olduğunu belirtti.
Saçkesen, hükümetin eğitimdeki hijyen eksikliklerini geçici ve güvencesiz çözümlerle kapatmaya çalıştığını dile getirdi. "Okullarımızda hijyen eksikliği nedeniyle salgın hastalıklar kapıda. Bu sadece bugünün değil, çocuklarımızın geleceğinin sağlığıyla oynamak demektir." diyerek hükümetin politikalarını eleştirdi.
Eğitime Bütçe ve Kadrolu Temizlik Personeli Talebi
Saçkesen, eğitime daha fazla bütçe ayrılması ve kadrolu temizlik personeli istihdam edilmesi gerektiğini vurguladı. Ayrıca, her öğrenciye bir öğün yemek ve temiz içme suyu sağlanmasının kamusal eğitimin bir parçası olması gerektiğini söyledi. "Tasarruf adı altında, çocuklarımızın sağlığı ve geleceği riske atılamaz." diyerek, bu taleplerin hayata geçirilmesi için mücadele edeceklerini ifade etti.
“Kaynaklar Nerede Harcanıyor?”
Eğitime yeterli ödenek ayrılmadığını belirten Saçkesen, devletin eğitime yatırım yapması gerektiğini vurguladı. "Sarayın lüks harcamalarına milyonlarca lira aktarılırken, okullarımıza yeterli ödenek ayrılmıyor. Bugün sınıflarda hijyenik olmayan koşullarda eğitim gören çocuklarımız, geleceğin yetişkinleri olacak. Bu adaletsiz düzeni kabul edebilir miyiz?" diye sordu.
Saçkesen, velileri, öğretmenleri ve eğitim çalışanlarını bu sorunları sahiplenmeye ve birlikte mücadele etmeye çağırdı. “Gelin, hep birlikte sesimizi yükseltelim. Kamusal eğitim hakkını savunalım, çocuklarımızın sağlıklı bir eğitim alması için mücadele edelim. Bu mücadele, yalnızca öğretmenlerin değil, tüm toplumun mücadelesidir." dedi.