HABER: Hayrettin ACAR
Türkiye'de seçimlerin son yıllarda en sık tartışılan konularından biri de güvenliğidir. Seçim güvenliği tartışmaları 2017 Anayasa değişiklikleri referandumundan sonra yoğunlaşarak devam ediyor. Seçim güvenliği ilkelerine bakıldığında; birincisi olan Şeffaflık ilkesinde seçim sürecinin her aşamasının kamuoyuna iyi bir şekilde duyurulması ve seçimlerin genellikle değişmez zaman çerçeveleri yaratan ulusal yasalara uygun olarak yapılmasını gerektiriyor.
Seçim sürecinde toplumu kutuplaştırabilecek politik olarak yoğun bir atmosfer oluşmasına rağmen, ifade ve örgütlenme özgürlüğünden taviz verilmemesi, seçimin yönetim ve güvenliğinden sorumlu kurumların görevlerini tarafsız bir şekilde yerine getirmeleri ve belirli bir siyasi rakibi tercih ettikleri algısından kaçınma ihtiyacıyla sınırlandırılmış olmaları, seçimin, on binlerce geçici personelin işe alınmasını ve oy verme yerlerinin, ofislerinin işletilmesini içeren büyük lojistik gereksinimleri olan, oldukça merkezi olmayan bir operasyon olmasına denk düşen kapsayıcı bir süreci gerektiriyor.
Altı muhalefet partisi liderleri son yaptıkları toplantıya ilişkin ortak açıklamada seçim güvenliğini sağlamak amacıyla bir çalışma grubu oluşturdukları belirtti. Seçim döngüsünün boyutları: Seçim öncesine ilişkin; seçim yasaları, seçim prosedürleri, seçim çevreleri, seçmen kaydı, siyasi parti ve aday kaydı, medya kapsamı; Seçim kampanya süreci, kampanya finansmanı, Seçim günü kriterleri; oy verme süreci, oy sayımı, Seçim sonrasına ilişkin kriterler; Sonuçların ilanı, seçim otoriteleri. Kurulun diğer muhalefet partileriyle de işbirliği yaparak, seçim döngüsünün tüm boyutlarıyla ilgili yaşanan sorunlara yönelik çözüm önerileri ve güvenliği, dürüstlüğü sağlamaya yönelik geliştirecekleri tasarımlar, genel merkez- yerel teşkilatlar eşgüdümünde bütünleşik kurumsal yapılanmaya gidilmesi, önümüzdeki seçimlerin bir yandan meşruiyetini, diğer yandan muhalefetin seçimden başarılı çıkmasında katkı yapıcı olabiliyor.
YEŞİLBOĞAZ: SEÇİM GÜVENLİĞİ, HUKUK GÜVENLİĞİ DEMEKTİR
CHP Mersin Milletvekili Aday Adayı ve önceki dönem Mersin Barosu Başkanı Av. Bilgin Yeşilboğaz yaptığı yazılı açıklamasında, seçim güvenliği için parmak boyası uygulamasının şart olduğuna vurgu yaparak, 'Seçim güvenliği, hukuk güvenliği demektir' dedi.
CHP Mersin Milletvekili Aday Adayı Av. Bilgin Yeşilboğaz, YSK'nın parmak boyası teklifini kanun gerek diyerek reddetmesini eleştirerek, 'Demokratik hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti'nin, mevcut siyasi iktidar ile son 21 yılda kaybetmiş olduğu cumhuriyet değerlerini, hukukun üstünlüğünü, adalete ve hukuka güveni, toplumsal barışı, ekonomik istikrarı ve kalkınmayı yeniden yükseltmek için, 14 Mayıs 2023 tarihinde yapılacak olan Cumhurbaşkanı ve milletvekili seçimleri, Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılı açısından dönüm noktası olacaktır. Bu seçim, bu coğrafyada yeni başlangıçlara kucak açmamızı sağlayacaktır.
YSK, BAĞIMSIZ VE TARAFSIZ OLMALIDIR
Bu sebeple, seçim güvenliğinin sağlanması ve seçmenlerin oy kullanması, karanlığa sıkışıp kalmış olan ülkemizi aydınlık yarınlara çıkarmak, geleceğe olan inancımızı yeşertmek açısından çok önemlidir. Ancak Yüksek Seçim Kurulu (YSK), millet ittifakının seçimlerde parmak boyası kullanılması talebini, ilgili kanunun yürürlükten kaldırıldığı gerekçesiyle reddetmiştir. Anayasamızın 79. maddesi açık bir şekilde, YSK'nın seçim güvenliğinin sağlanması için bu kararı alabileceğini belirtmiştir. Seçim güvenliğini sağlamak için parmak boyası şart. YSK, özellikle depremden etkilenen illerimizdeki ölü ve kayıp sayısının henüz netleşmemesi nedeniyle çifte oy kullanılmasını, şaibeleri önlemek, seçim güvenliğini sağlamak için 2008 yılında kaldırılan parmak boyası uygulamasını geri getirmelidir. Seçim güvenliği, hukuk güvenliği demektir. YSK yargıçlardan oluşan bağımsız ve tarafsız bir kurul olması gerekir. Siyasi iktidarın beklentilerinden yola çıkarak karar alan bir kurul olmamalıdır ve seçim güvenliğini sağlamalıdır' ifadesini kullandı.
BİR OY, MİLYONLARIN GELECEĞİ DEMEKTİR
Halka çağrıda bulunan Yeşilboğaz, 'Mutlaka sandığa gidin. Oyunuzu vicdanınızdan, geleceğinizden, ülkenizden yana kullanın. Bir oy, milyonların geleceği demektir. Milyonlarca insanın adalet, eşitlik, özgürlük ve vicdan arayışı, sizin kullanacağınız bir oydadır. Tüm depremzede vatandaşlarımızın göç ettikleri şehirlerde oy kullanma haklarının sağlanması gerekmektedir. Cumhuriyet Halk Partisi ve millet ittifakı olarak, seçimlerin demokratik, adil ve eşit koşullarda gerçekleşmesi için vicdanımızla titizlikle çalışacağız' dedi.
