Zorunlu deprem sigortasın 7,4 büyüklüğündeki 17 Ağustos 1999 Gölcük Depremi’nden sonra kanun hükmünde bir kararnameyle yürürlüğe girmişti. Daha sonra konutları güvenceye almak amacıyla Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK) kurulmuştu.
2012’de son şeklini alan bu sigorta modeli hakkında Mehmet Şimşek şunları söyledi:
“Kurulduğu günden bugüne kadar zorunlu deprem sigortasıyla sivil konutlara deprem afeti için teminat sunulurken son olarak 6 Şubat 2023’te gerçekleşen depremler kapsamında zorunlu deprem sigortası olan yaklaşık 500 bin hasarlı konut için 35 milyar lira hasar ödemesi gerçekleştirildi. 1 Haziran 2024 itibarıyla DASK, 11,3 milyon poliçe kapsamında deprem afetine ilişkin teminat sunuyor.
Bununla birlikte, doğa kaynaklı afet sayısındaki artışın tüm dünya ile birlikte Türkiye’de de hasarları artırdığına dikkati çeken Şimşek, “Ayrıca, deprem afetinde bina üzerinde yıkıcı hasarlarla karşılaşılmakla birlikte diğer doğal afetlerde yapısı gereği konuttan ziyade konut içindeki taşınır mallarda hasar oluşuyor. Bu durum, depremin yanı sıra diğer doğa kaynaklı afetler bakımından da sigorta himayesinin zorunlu tutulmasını ve teminatın kapsamına konuta ek olarak konut içindeki taşınır malların da eklenmesini gündeme getirdi.”
Depremin ve deprem nedeniyle gerçekleşen yangın, infilak, dev dalga (tsunami) veya yer kaymasının sivil konutlarda yol açtığı maddi zararların zorunlu deprem sigortasıyla garantiye alındığını belirten Şimşek, sözlerine şöyle devam etti:
“Kısa sürede devreye alınacak ZAS ile ek olarak sel, heyelan, fırtına, dolu, çığ ve orman yangınının da sigorta teminatına dahil edilmesi öngörülüyor. Deprem teminatı için binalar, diğer afetler içinse binalar ve taşınır mallar teminat altına alınıyor. Ayrıca, mevcut durumda zorunlu deprem sigortasıyla köy alanlarına teminat sunulmazken zorunlu afet sigortasıyla kapsama eklenen doğal afetlerin yapısı gereği köy alanları da kapsama alındı. Hedefimiz, ZAS’ın haziran sonu itibarıyla devreye alınmasıdır.”