Ankara’da 30 Aralık 2022’de uğradığı silahlı saldırı sonucu yaşamını yitiren eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş’in öldürülmesine ilişkin açılan davanın ilk duruşması, Ankara 34. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yapıldı. Cinayet öncesi ve sonrasında olayla bağlantılı oldukları iddiasıyla yargılanan 8 sanığın yargılandığı dosyada, Sinan Ateş’in ailesi çarpıcı açıklamalarda bulundu. Dava, 1 Temmuz 2025’e ertelendi.
Ülkü Ocakları Yöneticilerine Ağır Suçlamalar
Dava kapsamında Ülkü Ocakları Genel Başkan Yardımcısı Burak Kılıç, Ankara İl Başkan Yardımcısı Suat Yılmazzobu, eski Çubuk Ülkü Ocakları Başkanı Gürsel Horat ve bir polis memurunun da aralarında bulunduğu sanıklar, kişisel verilerin hukuka aykırı şekilde ele geçirilmesi ve suçluyu kayırma suçlarından yargılanıyor.
Sanıklardan Burak Kılıç, cinayetten önce Sinan Ateş’in yaşadığı sitenin fotoğraflarını çekerek ana dava sanığı Tolgahan Demirbaş’a gönderdiği iddiasını reddetti. Kılıç, “Bu fotoğrafı attığımı hatırlamıyorum. Üç yıl geçmiş, net hatırlayamam” dedi. Savcılık ifadesinde yer alan çelişkiler ve Tolgahan Demirbaş’la bağlantısı ise dikkat çekti.
Ayşe Ateş: "Adalete Güvenmiyorum"
Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda mahkemeye katılmayacağını açıklayarak, “Adalete güvenmeyi reddediyorum” ifadelerini kullandı. Ateş, çocuklarının yaşadığı korkuya dikkat çekti ve duruşmada sanıkların karşısında olmanın psikolojik baskısına vurgu yaptı.
Aileden Dikkat Çeken İddialar
Duruşmaya katılan abla Selma Ateş, sanıkların kardeşini hedef alarak organize şekilde hareket ettiklerini öne sürerek, “Bunlar planlı şekilde kardeşimi katletti. Ülkü Ocakları dediğimiz yapı bence bir suç örgütüdür” dedi. Selma Ateş, isim vererek MHP yöneticileri İzzet Ulvi Yönter, Semih Yalçın, Ömer Şanlı ve Olcay Kılavuz’u da suçladı.
Sinan Ateş’in annesi Saniye Ateş ise mahkemeye hitaben yaptığı konuşmada, “Hepiniz oğlumu tanıyorsunuz. Onu katletmek için para mı aldınız?” diyerek sanıklara tepki gösterdi.
Sanık Savunmalarında Çelişkiler
Sanıklardan komiser Talha Atalay, WhatsApp yazışmaları ve mesajları silmesiyle ilgili “Trafik cezaları hakkında konuşuyorduk” savunmasında bulundu. Atalay, Sinan Ateş ile ilgili bilgileri emniyet üzerinden temin etmediğini savunsa da, mesajları neden sildiğini “hatırlamadığını” söyledi.
Sanık Suat Yılmazzobu ise Ayşe Ateş’e dair verileri paylaşmakla suçlanıyor. Mesaj içeriklerini hatırlamadığını belirten Yılmazzobu, “Savcılık ifadem geçerlidir. Sinan Ateş’i hiç tanımıyorum” dedi.
Birleştirme Talebi ve Erteleme Kararı
Ateş ailesinin avukatı Şeyda Şahin, dosyaların ana dava ile birleştirilmesini ve ifadesi talimatla alınan sanıkların duruşmada bizzat dinlenmesini talep etti. Şahin ayrıca sanıkların sosyal medya faaliyetlerine dikkat çekerek, bunların cinayetle örtüşen bağlantılar içerdiğini öne sürdü.
Mahkeme, dosyanın Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki ana dava ile birleştirilmesine yönelik talepleri değerlendirmeye aldı. Sanıkların haftada iki gün imza şartı bir güne indirildi ve duruşmalarda hazır bulunma zorunlulukları kaldırıldı. Davanın bir sonraki duruşması 1 Temmuz 2025’e ertelendi.
Sanıklara Yöneltilen Suçlamalar ve İstenen Cezalar
Burak Kılıç, Suat Yılmazzobu ve Gürsel Horat hakkında kişisel verilerin hukuka aykırı temini suçundan 2 ila 4 yıl arası hapis cezası isteniyor. Komiser Talha Atalay hakkında ise kamu görevlisi sıfatıyla aynı suçu işlediği iddiasıyla 3 ila 6 yıl arası hapis cezası talep ediliyor. “Suçluyu kayırma” suçlamasıyla yargılanan diğer dört sanık için de 6 ay ila 5 yıl arasında değişen cezalar talep ediliyor.
Ne Olmuştu?
Eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş, 30 Aralık 2022 tarihinde Ankara’nın Çankaya ilçesinde uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetmişti. Cinayet Türkiye kamuoyunda büyük yankı uyandırmış, MHP ve Ülkü Ocakları ile bağlantılı birçok isim hakkında çeşitli iddialar gündeme gelmişti. Olay sonrası açılan soruşturma çok sayıda dosyaya ayrılarak devam etmiş, aile ve kamuoyu adalet sürecinin şeffaf şekilde yürütülmesini talep etmişti.