SONBAHAR

Abone Ol

Dünya üzerinde şanslı bir coğrafyada yaşıyoruz. Bu cümleyi okuyan birçok kişinin itirazlarını
duyar gibiyim. Binlerce yıl kavimler göçünün altında kalmış, birçok savaş, işgal, yağma ve
talan yaşamış, büyük insan kırımlarına tanıklık etmiş bu coğrafya nasıl şanslı coğrafya olur
diye içinden geçirenlerin sayısı az olmasa gerek.
Anadolu, ilk uygarlıkların başladığı bölgelere yakın ve doğudan batıya yegane göç yolu
olması; dağları, yaylaları, ovaları ve ırmaklarıyla insan yaşamını kolaylaştırması; üç bir
yanındaki denizlerle çevre coğrafyalara açık olan konumu, onu tarih boyunca hareketli bir
bölge edegelmiştir.
Bu hareketlilik birçok uygarlığın boy atmasına, insanların refah ve bolluk içinde yaşamasına
olanak sağlarken aynı zamanda birçok kavmin de iştahını kabartmış, savaşlara, yağma ve
talana, birçok acıya da yol açmıştır.
O zaman şanslı bir coğrafyada olduğumuzu nasıl öne sürebildiğimi sorma hakkının doğması
gayet normal.
Şanslı bir coğrafyadayız, çünkü katıksız bir şekilde dört mevsimi yaşamaktayız bu
coğrafyada…
Kış aylarında soğuktan bunalır, havaların düzelmesini isterken, ilkbahar yetişir imdadımıza;
ektiklerimizin, meyvelerimizin olgunlaşması için sabırsızlanırken, yaz çıkagelir; sıcaktan
kavrulur, el aman derken de serinliği ve bereketiyle sonbahar sökün eder…
Sonbahar, şiirlere, şarkılara esin kaynağı olmuş sonbahar…
Hazan mevsimi diye hüzünle eşleştirilmiş sonbahar…
Renkten renge girip son renk sarıda dalından ayrılan yapraklarla ayrılığı anımsatan, ayrılığın
kederini duyumsatan sonbahar…
Varlıklarıyla bize mutluluk veren leylek, kırlangıç gibi göçmen kuşların ayrılışlarıyla hüznü
katmerleştiren sonbahar…
Ana tanrıça Kybele’nin sevgilisi Attis, sonbaharda yer altına girer, ana kraliçe yas tutar,
mevsim hazan, göz yaşı sel olur, mitolojide de sonbahar hüzün mevsimidir.
Sonbahar sadece hüzün ve kederin mevsimi olarak o kadar işlemiş ki kollektif bilinç altımıza
onun güzel taraflarını göremez oluruz.
İlkbahardan daha zengin ve güzel bir renk cümbüşü sunar mesela…
Ambarlarımız, kilerlerimiz bu mevsimde yapılan hasatla dolar, bütün yıl karnımızı doyurur.
Serin rüzgarları sıcaktan bunalmış tenimizi okşar, tatlı bir huzur gelir sonbahardan.
Boşalan tarlaların bir kısmı tekrar ekime hazırlanır, döngünün devam ettiğini unutturmaz bize.
Kış aylarına hazırlık yapmamız için hem uyarır, hem de olanak tanır, kışın rahat geçmesine
katkı sunar.
En güzeli de bağbozumudur. Büyük bir coşkudur bağbozumu, büyük bir sevinçtir, eğlencedir;
boşalan pekmez küpleri tekrar dolar, tekrar dolar şarap fıçıları…

Velhasıl sonbahar yaşanası güzel bir mevsimdir…
Bu mevsimi yaşatan coğrafyamız da güzel bir coğrafya…
Bu coğrafyada yaşadığımız için de çok şanslıyız çok…
Nedim İnce
Bodrum/ 07. 10. 2024