Sözcük bulmakta zorlanmak

Abone Ol

Gazete almak için bakkala girecektim ki, girişteki eğimli kısımda ayağım kaydı. Toparlandım. İşyeri sahibi tanıdık. 'Ne o, sizde mi kumpaslara başladınız?' diye sordum. Söz açıldı elbette, tahmin ettiğiniz gibi… * * Cumhurbaşkanlığı makamında bulunan R T Erdoğan, 'Kandırıldık…' diyor günlerdir. Oysa: Beraber yürümüşlerdi 'Bu yollarda' 'Savcı' olmuştu davalarda 'Ne istediler de vermemişlerdi?' 1) Merak ettim araştırdım. 'Kandırılmak' sözcüğünün anlamını… Döndüm ve düşünmeye başladım. İstemeden olmuştur desek olmuyor. Bir değil birkaç kez, bir yıl değil yıllarca, bir olayda değil tüm davalarda 'Kandırılmış olmak' sürdürüldü. 2) 600-700 bin nüfuslu ordunun gizli bilgileri ve belgeleri düşmana verildi. 3) İnsanlar esir kamplarında öldürüldü (!) Kanser oldu. Gelecek yaşamlarından edildi. İntiharlara sürüldü. 4) Deniz ve hava kuvvetleri neredeyse komutansız bırakıldı. Peki, bütün bunların anlamı ne? 40 bin kişinin katili, vatan topraklarının bölünmesi planının taşeronu Öcalan'ın mektuplarını Kandil'e taşımak, Kandil-İmralı güzergahında AKP-PKK afedersiniz AKP-HDP ittifakını sürdürmek, öz olarak da; Diyarbakır'ı merkez yapabilmek mi acaba? * * Yazmıştık, sanırım yazmayı sürdüreceğiz de Öcalan, kendi tanımlamasıyla olmak üzere 'Taşerondur' Talimatlar AB-D'den alınmaktadır. İşbirlikçi iktidarlar, taşeronlarla işbirliği halindedirler. Artık herkes bilmektedir ki; Yaklaşan seçimler nedeniyle AKP-HDP ittifakı, kapalı kapılar arkasında 'Al gülüm-Ver gülüm' olduğu halde, milletin huzurunda birbirlerine hakarete varan söylemlerle sunuluyor. Yutacak mıyız? Ya da şöyle soralım: Yutuyor muyuz hala? * * Geçtiğimiz günlerde Diyarbakır'daki bir etkinlikte Öcalan posterinin açılmasını engellemek isteyen polise HDP Milletvekili Pervin Buldan. 'Ben, O'nunla görüşme yapıyorum…Sen fotoğrafının asılmasını istemiyorsun…' demişti. Haklı. Teröristbaşı, muhatap alınıyor, müzakere masasına oturuluyor, mektupları götürülüp getiriliyor, talimatları AKP iktidarı sözcüleri tarafından açıklanıyor, (Dolmabahçe açıklamaları) isteğine uygun olarak sekretarya oluşturuluyor, serbest bırakılması için 'Analar ağlamasın' denilebiliyor… Ehh canım, posterinin asılması neden engelleniyor ki? Abesle iştigal gibi… * * Başa dönelim: Tanımlamaya uygun sözcük bulabildiniz mi? Örneğin: 'Kandırılmak' olsun tanım sözcüğümüz. Bilmek isterim doğrusu. Kandırılmak sözcüğünün anlamını mı değiştirsek yoksa? TDK, sözcüklere garip anlamlar yükleyebiliyorken hazır… Hani, 'Müsait' sözcüğü için 'Elde edilmeye uygun kadın' türünden açıklamalara, daha da 'Açıklama' getirmeye çalışmıştı ya ilgililer… Püf noktası mı? Seçimler yaklaşıyor.'Oy avcılığı' yapanlar görevlerinin başındadırlar. 'Av' olmamak ise görevdir!