Kahve şirketi, Filistin'i destekleyen bir sosyal medya paylaşımı nedeniyle Ekim ayında Starbucks Workers United sendikasına dava açmasının ardından Filistin yanlısı boykotların hedefi haline geldi.
Narasimhan çalışanlara gönderdiği mektupta, Starbucks'ın birçok mağazasında vandalizm olaylarının yaşandığını belirterek, şirketin çalışanlarının ve müşterilerinin güvenliğini sağlamak için yerel yetkililerle birlikte çalıştığını ifade etti.
Narasimhan, "Bu kadar çok şey için minnettar olmakla birlikte, içinde yaşadığımız dünyanın durumu konusunda endişeliyim. Pek çok yerde çatışmalar var. Masumlara karşı şiddet, nefret ve silah haline getirilmiş söylem ve yalanlar ortaya çıktı, bunların hepsini kınıyoruz" diye yazdı ve ekledi: "Bizim duruşumuz nettir. Biz insanlığın yanındayız."
Kahve zinciri, İsrail'in Gazze'ye yönelik savaşında şirketlerin tavır almasını isteyen tüketicilerin baskısı altında kalan ve hatta bazıları Arap ülkelerinde boykot kampanyalarıyla karşı karşıya kalan birçok Batılı marka arasında yer alıyor.
Satışlara yönelik etkisi
Seattle merkezli Starbucks satışlarının nasıl etkilendiğini henüz açıklamadı. Şirketin bir sonraki üç aylık satış raporu Şubat ayına kadar açıklanmayacak, ancak Starbucks'ın satışlarının darbe aldığına dair göstergeler var.
Aralık ayı başında yayınlanan bir raporda JP Morgan analisti John Ivankoe, Starbucks'ın ilk mali çeyreği için ABD satış tahminini düşürmüş ve tatil satışlarının sonbaharda yapılan promosyonlara kıyasla daha yavaş olduğunu belirtmişti. Bu haber üzerine Starbucks'ın hisse fiyatı düştü.
Bu arada, X'te yayınlanan videolar Londra, Avustralya, Dubai ve başka yerlerde protestoları ve boş mağazaları gösteriyor.
İNDİRİM KAMPANYASI BAŞLATTI
Starbucks ayrıca müşteri çekmek için indirim kampanyası başlattı.
Seattle merkezli Starbucks, Ekim ayında ABD'deki yaklaşık 360 mağazasında binlerce baristayı temsil eden Workers United sendikasına, sendikanın sosyal medyada Filistin yanlısı bir mesaj yayınlaması üzerine dava açmıştı.
Şirket sözkonusu paylaşımın sendikanın "Hamas tarafından uygulanan şiddete verdiği desteği" "yansıttığını" öne sürdü.
Starbucks o dönemde yaptığı açıklamada "terörizm, nefret ve şiddet eylemlerini kesin bir dille kınadığını" belirterek sendika tarafından dile getirilen görüşlere kesinlikle katılmadığını ifade etti.
Ancak protestocular şirketin bu hareketini İsrail yanlısı olarak değerlendirdi.
Kasım ayı ortasında şirket davasını yeniden açtı. Bu kez, işçilerin Orta Doğu'daki savaş ve diğer siyasi konulardaki görüşlerini ifade etme haklarına saygı duyduğunu belirten bir dil kullandı ve davanın işçilerin güvenliğini ve Starbucks'ın itibarını korumakla ilgili olduğunu söyledi.