Devrim Kartal
Gündelik hayatın getirdiği yüksek stres seviyeleri, deri hastalıklarının tetiklenmesinde ve şiddetlenmesinde önemli bir faktör olarak karşımıza çıkıyor. Psoriasis, egzama, alopecia areata, urtiker, akne ve rozasea gibi deri hastalıkları, stres altında daha fazla ortaya çıkabiliyor veya mevcut durumları kötüleşebiliyor.
Psoriasis ve Egzama: Psoriasis ve egzama gibi inflamatuar cilt hastalıkları, stresle direkt olarak bağlantılıdır. Stres, bağışıklık sistemini etkileyerek ciltte kızarıklık, kaşıntı ve pullanmayı tetikleyebilir.
Alopecia Areata: Stres, bağışıklık sisteminin saç foliküllerine saldırmasına neden olarak, dökülmeleri tetikleyebilir. Bu durum, genellikle saçın yuvarlak veya oval alanlarında tamamen dökülme ile karakterizedir.
Urtiker ve Akne: Stres, histamin salınımını tetikleyerek urtiker belirtileri olan kaşıntılı, kabarık döküntülerin oluşmasına neden olabilir. Ayrıca, stres hormonları cildin sebum üretimini artırarak akne oluşumunu kolaylaştırabilir.
Rozasea: Yüzde kızarıklık, şişlik ve püstül oluşumu ile bilinen rozasea, stres durumunda daha da alevlenebilir.
Stres Yönetimi Önerileri
Dermatoloji uzmanları, stresin deri sağlığı üzerindeki etkilerini azaltmak için etkili stres yönetimi tekniklerinin kullanılmasının önemini vurgulamaktadır. Düzenli fiziksel aktivite, yeterli ve kaliteli uyku, meditasyon ve mindfulness gibi teknikler, stres seviyelerini kontrol altında tutmaya yardımcı olabilir. Ayrıca, zaman yönetimi ve hobiler gibi aktiviteler de stresi azaltmada etkili olabilir.
Sağlık profesyonelleri, bu tür cilt problemleri yaşayan bireylerin bir dermatologla görüşmelerini ve gerekirse bir psikolog desteği almalarını önermektedir. Tedavi sürecinde stres yönetimi, ilaçlar ve topikal tedaviler bir arada kullanılarak hastaların yaşam kalitesinin artırılması hedeflenmektedir. Bu bilinçle, stres ve cilt sağlığı arasındaki ilişkiyi göz önünde bulundurarak yaşam tarzı değişikliklerine gitmek büyük önem taşımaktadır.
