Gündem

Süleyman Soylu, "Dokunulmazlığının Kaldırılması" İçin Meclis'e Başvurdu

Eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, hakkında yayımlanan haberler ve iddialar nedeniyle yasama dokunulmazlığının kaldırılması istemiyle 26 Temmuz'da Meclis Başkanlığı'na başvurdu. Soylu, başvuru dilekçesinde, "Karalama, iftira ve itibarsızlaştırma kampanyası karşısında, yasama dokunulmazlığımın kaldırılması başvurusunda bulunulması zorunluluğu hasıl olmuştur" ifadelerine yer verdi.

Abone Ol

TBMM İçişleri Komisyonu Başkanı ve AKP İstanbul Milletvekili Süleyman Soylu,yasama dokunulmazlığının kaldırılması istemiyle Meclis Başkanlığına başvurdu.

Çok sayıda uyuşturucu baronu ve çete ile fotoğrafı ortaya çıkan ve devletin bazı kademelerinde kendisine yakın isimleri yerleştiren eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 26 Temmuz Cuma günü TBMM Başkanlığı'na dilekçeyle başvurarak yasama dokunulmazlığının kaldırılmasını istedi.

Soylu, dilekçesinde, "karalama ve iftira kampanyalarında suç yapıları ile fikir ortaklığı ve işbirliği içerisinde olanların yıkıcılığına bigane kalmamayı, her anı sadakat, kararlılık ve fedakarlıkla dokunmuş mücadelenin rövanşını almak isteyenlere karşı vazgeçilmez sorumluluk" olarak nitelendirdi.

Hakkında yayımlanan haberleri karalama ve iftira olarak niteleyen Soylu, "milletin gözünde istifham ve soru işareti oluşturmayı amaçlayan şer odaklarıyla hukuk zemininde mücadele etmenin zaruri hal aldığını" ifade etti.

Soylu, dilekçesine şöyle devam etti:

"Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından İçişleri Bakanlığı görevine getirildiğimiz günden görev süremizin sonuna kadar tüm birimlerimizle milletimizin huzuru, refahı, en üst düzeyde kamu düzeninin, güvenliğinin ve esenliğinin sağlanması ve başta terörle, kaçak göçle, afetlerle, uyuşturucuyla ve organize suç örgütleriyle, hiçbir şekilde ayrım yapmaksızın, tüm suç şebekeleri ile kesintisiz ve tavizsiz mücadele edilmesine yönelik kararlılığımıza milletimiz de şahit olmuştur. Ancak, sonrasında bu mücadeleyi baltalamak, itibarsızlaştırmak ve bundan sonra da bu mücadeleye kendini adayacak herkesi yıldırmak maksadıyla, daha önce benzerine az rastlanan, organize ve sistematik bir şekilde kamuoyunun dezenforme edilmesine yönelik her türlü yazılı, görsel, sosyal medya ve tüm mecralarda tamamen yalan, iftira ve nitelikli karalama içerikli yayınlar ile bir itibarsızlaştırma kampanyasıyla karşı karşıya kaldık."

Ayrıntılar geliyor...