Sürü psikolojisi, bir grup içindeki insanların düşünce ve davranışlarının, bireysel değil o gruba uyumlu şekilde eğilim göstermesidir. William Hamilton'ın belirttiği üzere aslında bu yırtıcı hayvanlar tarafından öldürülmemek üzere oluşmuş içgdülerimizden biridir. Tıpkı çoğu hayvanda olduğu gibi. Buna göre çoğu sosyal toplulukta, çerçevenin dışında olmak ortasında olmaktan çok daha tehlikeli olarak algılanır. Sürü psikolojisi neden olur dediğimizde bir diğer sebep de bilgi aktarımıdır. İlk insanların temel kaynaklar hakkında birbirlerine bilgi vermek ve bireylerin kendini korumak istemesi sonucu sürü psikolojisinin faydalı olduğu anlaşılmıştır.
Peki evrimleşmemizin üzerinden bu kadar zaman geçmesine rağmen neden bugüne kadar hala sürü psikolojisini sürdürdük? Burada da karşımıza çıkan şey sosyal algıdır. Yani yine güzel bir içgüdüyle korunmak ve bilgi paylaşmak üzere tercih edilen şey, günümüzde bireylerin aleyhine dönebilmektedir. Sürü psikolojisi içindeyken insanlar kişisel farkındalıklarını kaybederler. Tıpkı bireysel kimliklerini kaybettikleri gibi. Oysa kişisel gelişim bir birey için en önemli şeylerden biridir, hatta en önemli şeydir. Bir insan olarak farkındalığımız ne kadar yüksekse o kadar mutlu ve tatmin olabiliriz. Grup içinde ayrıca kızgınlık, öfke, heyecan, karşıtlık gibi hisler de kolaylıkla tetiklenir. Peki sürü psikolojisi nedir neden olur? 1. Kabul görme ihtiyacı 2. Sorumluluktan kaçma ihtiyacı 3. Suç veya cezadan korkmak
Bunlar ilk olarak sayabileceklerimiz ve sıklıkla karşımıza çıkan nedenlerdir. Sürü psikolojisi etkisi insanları fark etmeden silikleştirebilir ve birey olmalarını engeller. Sürü psikolojisi neden kötüdür? Çünkü bir birey hayatı boyunca bir veya bir kaç sürünün ortasında yaşayıp gidebilir. Bu durumda icatları kim yapacak? Kim cesurca bir adım öne çıkacak? Bugüne kadar 'Hayır, bu böyle olmak zorunda değil' deyip, yazılı ve sözlü kuralları sorgulayanlar insanlığa ilerleme katmışlardır. Oysa sıklıkla 'sürüden ayrılanı kurt kapar' sözünü duyarız. Sürü psikolojisi deneyi için Profesör Jens Krause'un yaptığı deneye bakabiliriz. Bir grup insana geniş bir koridorda yürümeleri söylenir. Bunlardan sadece bir kaç tanesine hangi yöne doğru yürüyeceklerinin detayı verilir. Deney başladığında, bir süre sonra diğerlerinin bu kişilerin yürüdüğü yöne doğru yürümeye başladığı görülür. Bu deneyde konuşmak veya kaş göz işareti yapmak yasaktır ve kişilerin arası en az bir omuz aralığında olmalıdır. 200 kişilik bu grupta 5 istikrarlı kişi diğerlerine yön vermiştir.
Aynı şey hayvanlar üzerinde yapılan araştırmalarda da görülmektedir. Liderlik özelliklerine sahip olanlar her zaman takip edilmektedir. Buradaki 5 kişinin kararlılığı diğerlerini etkilemiştir. Bu da bir liderlik özelliğidir. Örneğin bilmediğiniz bir şehirde veya bölgedesiniz. Karnınız aç ve siz dışarıda yiyecek bir şeyler bulmak üzere dolaşıyorsunuz. Karşınıza iki restoran çıktı. İkisi de kebapçı veya çin lokantası. Bir tanesi kalabalık, diğerinde ise az kişi var. Hangisini tercih edersiniz? Çoğu kişi kalabalık olan restoranın daha iyi yemek yaptığını veya daha ekonomik olduğunu düşünüp onu seçer. Peki ya restoran sahibi, oranın kalabalık gözükmesi ve diğer müşterileri çekmesi için masalara aktörler oturttuysa? Bu durumda ne düşünürsünüz? Bu, kararınızı etkiler mi?
Başka bir örnek daha verecek olursak örneğin bir binada yangın çıktığını düşünürsek, panik halindeki insanlar çıkış yolunu bildiklerini düşündükleri için kalabalığı takip ederler. Bunu, ortada bildiğimiz bir risk faktörü yokken bile yapabiliriz. Bir caddede yürüyen insanlar arasından bir grup birden panikle kaçmaya başlar. Bu bir kamera şakasıdır ama onları görenler de koşmaya başlar. 'Etrafındaki 5 kişinin ortalamasısındır' sözünü daha önce duymuş muydunuz? İlk olarak etrafımızda, yakınımızda kimler var bir bakalım. Ya da en çok izlediğimiz videolara bakalım.
Sürü psikolojisinden kurtulmak için öncelikle bu durumun içinde olabileceğimiz ihtimalini göz önünde bulunduralım. Aktif olarak herhangi bir gruba dahil olmayabiliriz, yine de bunu düşünelim. Sürü psikolojisinden nasıl kurtuluruz şimdi madde madde bakalım. 1- Karar verme yeteneğini geliştir 2- Dürüst insanları yargılama 3-Önyargılarını gözden geçir 4- Hayatındaki sözlü olmayan kuralları gözden geçir 5- Dahil olduğun gruptaki sözlü olmayan kuralları gözden geçir 6- Özgüvenini geliştir
Bir egzersiz olarak gün içinde yaptığınıza her şeyi 'bunu neden yapıyorum, şimdi bunu neden söylüyorum?' gibi sorular sorarak cevaplandırın. Ve ardından 'bunu nereden öğrendim?' sorusunu sorun. Sabah uyandım. Kaçta uyandım? 7'de. Çünkü 'erken uyanmak sağlıklıdır' derler. Kim der? Bu gerçekten doğru mu? Konuyla ilgili araştırma yapıp, yazılar okumalıyım. Farklı kaynaklardan önyargısız olarak fikirler almalıyım. Sürü psikolojisinden kurtulmak için belki de en başka kişinin kendine sorgulayıcı sorular sorması gerekebilir. Soru yoksa, cevaplarda olmaz. Hayat değişmez, hayat değişmez ise doğru bildiklerimiz değişen koşullar karşısında çürüyüp gider.