Tarsus’ta tekstil sanayinin kuruluşu ve Konstantin Mavromati (I)

Abone Ol


Uygarlık tarihinin önemli kırılma noktalarından birisi olan Sanayi Devrimi, James Watt’ın 1763’de buhar makinesini icat etmesiyle başlamıştır. O güne kadar insanlar, ihtiyaç duydukları mal ve hizmetlerin üretiminde basit bazı tezgâhlar kullanıyorlardı. Buhar makinesi icat edildikten sonra kaçınılmaz olarak el emeği ile yapılan üretimden vazgeçildi. Mal ve hizmetlerin üretiminde, buhar gücüyle çalışan makineler kullanılmaya başlandı. Mal ve hizmet üretiminde, insan gücü yerine buhar gücüyle çalışan makinelerin kullanılması, olağanüstü bir üretim ve kâr artışı sağlıyordu. Bu nedenle geleneksel üretim teknikleri hızla terk edildi. Bunun yerine dünyanın pek çok ülkesinde fabrikalar kurulmaya başlandı. Böylece, tarihte adına “Sanayi Devrimi” dediğimiz büyük ve köklü dönüşüm meydana geldi. Sanayi devrimi ilk olarak, 18. Yüz yılın ikinci yarısında İngiltere’de tekstil sanayinde gerçekleşti. Tekstil sanayinde kullanılmaya başlanılan ilk makineler, buhar gücüyle çalışan makinelerdi. Dolayısıyla fabrikaların, nehir ve ırmak kenarlarına kurulması zorunluluğu vardı. Sözünü ettiğimiz sanayi devriminin ilk fabrikaları, iplik ve dokuma üretiyorlardı. İplik üretmek için ise pamuk bitkisine ihtiyaç duyuluyordu. Bu nedenle 1850’li yıllardan itibaren pamuk üretimi ve pamuk ticareti çok büyük bir önem kazanmıştı. Osmanlı Devleti, 1838 yılında “Türk-İngiliz Ticaret Anlaşması”nı imzaladı. Baltalimanı Ticaret Konvansiyonu da denilen bu anlaşma ile yabancı tüccarlara ve gayrı Müslim Osmanlı yurttaşlarına bazı gümrük ve vergi kolaylıkları sağlanıyordu. Osmanlı ülkesini tam bir açık pazar haline getiren bu anlaşma, ithalat, ihracat ve ticareti kolaylaştırmıştır. İhracatın kolaylaşması, Avrupa pazarlarında deyim yerindeyse adeta kapışılan bir hammadde olan Çukurova pamuğuna duyulan talebi arttırmıştır. Buna bağlı olarak Osmanlı ülkesinde ve özellikle de Çukurova’da pamuk üretimi ve ticareti, çok kârlı ve cazip bir iş haline gelmiştir. Durmadan artan pamuk talebini karşılayabilmek için pamuk ekim alanlarının genişletilmesine başlanmıştır. Bu kapsamda, 1863 yılından itibaren Tarsus’ta bulunan bataklık alanların kurutulması ve sonuçta elde edilen arazinin ise tarıma açılması çalışmalarına hız verilmiştir. Belirli aralıklarla sürdürülen bu bataklık kurutma faaliyetleri 1940’lı yıllarda Karabucak Ormanlarının kurulmasına kadar devam etmiştir. Tarsus’ta modern tarımın temelleri, Mısır Valisi Kavalalı Mehmet Ali Paşa’nın oğlu İbrahim Paşa’nın Çukurova’yı işgal ettiği 1832-1841 yılları arasında atılmıştır. Bu dönemde, Suriye ve Mısır’dan tarımdan anlayan işçiler (fellahlar) getirtilerek bu bölgeye yerleştirilmiştir. Tarımda verimliliği arttırmak amacıyla, toprak ıslahı ve sulama kanalları yapılmıştır. Tekstil sanayinin temel ham maddesi olarak Çukurova’da yetiştirilen pamuk, başta Almanya, İspanya, Avusturya-Macaristan ve Fransa olmak üzere çeşitli Avrupa ülkelerine ihraç ediliyordu. Bu nedenle, Çukurova’daki pamuk ekim alanlarının genişletilmesi ihtiyacı hiç durmadan artıyordu. 1861 Yılında Amerikan İç Savaşı patlak verdi. Savaş dolayısıyla Amerika’dan pamuk alamayan İngiltere de Çukurova pamuğuna yönelmek zorunda kaldı. Bu dönemde Tarsus’ta, adına Yerli Pamuk, Mısır Pamuğu ve Amerikan Pamuğu denilen üç tür pamuk ekilmekteydi. Yerli pamuk, yün ile çok iyi karışım sağlamasından dolayı Avrupa pazarlarında halk deyimiyle adeta kapış kapış kapışılmaktaydı. Söz konusu edilen 1860’lı yıllarda Tarsus’ta üretilen pamuğun tamamı ihraç edilmekteydi. Dış ülkelerden şehre adeta oluk oluk akan döviz ve yabancı para, belirgin bir zenginleşme ve canlanma sağlıyordu. 1842 yılında İbrahim Paşa’nın Çukurova’dan çekilmesiyle birlikte bu bölgede ekonomik açıdan büyük bir gelecek gören yabancı yatırımcıların Tarsus’a olan ilgisi artmaya başladı. Bu ilgi, pamuk ihracatından tekstil sanayine doğru bir yönelim gösterdi. Görüldüğü gibi dünyada başlayan sanayi devrimi ile Tarsus’ta sanayinin başlaması arasında doğrudan doğruya bir ilişki bulunmaktadır. Tarsus Sanayi Tarihindeki ilk fabrika, 1864 yılında Cemsikot Bazargan tarafından kurulmuştur. Osmanlı arşivlerinde, Osmanlı hükümetince, Cemsikot Bazargan isimli şahsa çırçır fabrikası kurmak üzere izin verildiği ve yurt dışından getireceği makineler için de gümrük muafiyeti tanındığına ilişkin kayıtlar bulunmaktadır. Ancak, Tarsus’ta açılan bu ilk fabrikaya ilişkin olarak ne yazık ki, bundan başka da herhangi bir bilgi bulunamamıştır. Tarsus’ta ikinci olarak 1890 yılında çırçır ve buna bağlı olarak iplik üreten komple bir tesis olarak Mavromati Fabrikası kurulmuştur. (Devam edecek)