Ahmet Sütcü
Tarsus’un ilk yerleşim yeri olarak bilinen ve bugün ilçenin merkezinde bulunan Gözlükule Höyüğü, binlerce yıllık geçmişiyle dikkat çekiyor. Höyük, Anadolu ve Mezopotamya gibi uygarlıkların izlerini taşıyan önemli bir arkeolojik alan olarak öne çıkıyor. Tarsus’un tarihi derinliğini gözler önüne seren Gözlükule Höyüğü’nde yapılan kazılar, Neolitik dönemden Osmanlı dönemine kadar farklı medeniyetlerin izlerine rastlanmasını sağlamıştır.
Gözlükule Höyüğü'ndeki ilk kazılar 1930’lu yıllarda Amerikalı arkeolog Hetty Goldman tarafından başlatılmıştır. Günümüzde de devam eden kazılar, yerleşimin 9.000 yıl öncesine kadar uzandığını göstermektedir. Bölgede elde edilen bulgular, Tarsus'un tarım, ticaret ve kültürel anlamda çok önemli bir merkez olduğunu kanıtlamaktadır. Ayrıca, höyükte elde edilen kalıntılar arasında keramik eserler, taş aletler ve çeşitli yapı kalıntıları bulunmaktadır.
Tarihi Önemi
Gözlükule Höyüğü, sadece Tarsus’un değil, aynı zamanda Doğu Akdeniz’in en eski yerleşim yerlerinden biri olarak kabul edilmektedir. Hititler, Asurlar, Persler, Romalılar, Bizanslılar, Selçuklular ve Osmanlılar gibi birçok medeniyete ev sahipliği yapmış bu höyük, bölgenin zengin tarihine ışık tutmaktadır. Arkeologlar, Gözlükule Höyüğü’nde ortaya çıkarılan buluntuların, antik Tarsus’un ticaret yolları üzerindeki stratejik önemini daha iyi anlamamıza yardımcı olduğunu ifade etmektedir.
Turizme Kazandırılıyor
Gözlükule Höyüğü, Tarsus’un merkezinde yer alması sebebiyle turistlerin de yoğun ilgisini çekiyor. Kazılar devam ederken, alanın çevresi koruma altına alınarak hem bilimsel çalışmaların hem de turizmin bir arada yürütülmesi hedeflenmektedir. Tarsus Belediyesi ve arkeologlar, höyüğün gelecekte önemli bir turizm merkezi haline gelmesi için çeşitli projeler üzerinde çalışmaktadır.
