Gündem

TBMM Toplanıyor: Gündem Can Atalay

TBMM Genel Kurulu 16 Ağustos 2024 Cuma günü saat 14.00'te olağanüstü toplantıya çağırıldı.

Abone Ol

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Numan Kurtulmuş, yeterli sayıda milletvekilinin imzası ile yapılan olağanüstü toplantı çağrısı üzerine; TBMM Genel Kurulu’nu, Anayasa’nın 93'üncü ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü’nün 7’nci maddeleri gereğince, 16 Ağustos 2024 Cuma günü saat 14.00'te toplantıya çağırdı.

Anayasa Mahkemesi (AYM), Gezi Davası kapsamında hapis cezası verilen Can Atalay’ın milletvekilliğinin düşürülmesinin yok hükmünde olduğuna hükmetmişti. Kararın gerekçesinde, "Hukuken var olmayan işlem ile ilgili söz konusu talebin incelenebilmesine imkan bulunmadığı" ifade edilmişti.

Kararın ardından Atalay'ın avukatları, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne tahliye için başvuruda bulundu. Atalay da mahkeme kararına dikkat çekerek, tahliyesini ve milletvekilliğinin yeniden tanınmasını talep etti.

CHP, DEM Parti, Saadet Partisi, Gelecek Partisi, TİP, DEVA Partisi, Demokrat Parti ve Emek Partisi verdikleri ortak dilekçe ile Meclis'i olağanüstü toplantıya çağırmıştı. 

AYM "Yok hükmünde" demişti

Anayasa Mahkemesi (AYM), 1 Ağustos gece ayrısı Resmi Gazete'de yayımlanan gerekçeli kararında Atalay'ın milletvekilliğinin düşürülmesinin "yok hükmünde" olduğunu tespit etmişti. Yüksek Mahkeme, Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin Atalay’la ilgili kararının hukuki değerden yoksun olduğuna ve bu kararın TBMM Genel Kurulu’nda okunmasıyla Atalay’ın vekilliğinin düşmüş sayılamayacağına karar vermişti. 

Muhalefet partilerinden başvuru

AYM'nin Can Atalay'ın vekilliğini düşürülmesine ilişkin 'yok hükmünde' tespine ilişkin kararının ardından, muhalefet partileri verdikleri ortak dilekçe ile TBMM Genel Kurulu'nu 16 Ağustos Cuma günü olağanüstü toplanmaya çağırmıştı. TİP'in davetiyle CHP, DEM Parti, Saadet-Gelecek Partisi ile Meclis'te grubu bulunmayan DEVA Partisi, Emek ve Demokrat Parti'si dilekçeye imza atmıştı.

TBMM tarihinde bir ilk; Anayasa Mahkemesi kararlarına rağmen Can Atalay'ın milletvekilliği düşürüldü!

TİP Hatay Milletvekili Can Atalay hakkındaki, Gezi davasında 18 yıl hapse mahkûm edildiğine ilişkin karar TBMM Genel Kurulu’nda 30 Ocak'ta okundu. Meclis'te bir ilk yaşandı ve Anayasa Mahkemesi’nin iki kez bu konuda hak ihlali kararı vermiş olmasına rağmen Genel Kurul'da Yargıtay yazısı okunarak Atalay'ın milletvekilliği düşürüldü. Genel Kurulu yöneten TBMM Başkanvekili Bekir Bozdağ'a, kararı okuduğu sırada anayasa kitapçığı fırlatıldı.

Kararın okunmasının hemen ardından TBMM internet sitesinde yer alan, "Milletvekilliği Sona Erenler" sayfasına Can Atalay da eklendi. 

Can Atalay'dan ilk açıklama

Vekilliğinin düşürülmesi kararının ardından Atalay'dan ilk açıklama geldi. Atalay, Seçilmiş Hatay Milletvekili sıfatıyla yayınladığı açıklamada, "Anayasa’nın açık; hiçbir kuşkuya yer bırakmayan hükümlerine karşın seçilmiş Hatay milletvekilinin milletvekilliğini 'düşürdüler.' Türkiye, bu kuralsızlık, hukuksuzluk deli gömleğine sığmayacak. Hep beraber göreceğiz" dedi.

AYM: "Yok hükmünde"

Anayasa Mahkemesi (AYM), 1 Ağustos gece ayrısı Resmi Gazete'de yayımlanan gerekçeli kararında Atalay'ın milletvekilliğinin düşürülmesinin "yok hükmünde" olduğunu tespit etti. Yüksek Mahkeme, Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin Atalay’la ilgili kararının hukuki değerden yoksun olduğuna ve bu kararın TBMM Genel Kurulu’nda okunmasıyla Atalay’ın vekilliğinin düşmüş sayılamayacağına karar verdi. 

Atalay’ın vekilliğinin düşürülmesi işleminin iptali ile Yargıtay yazısının TBMM’de okunması işleminin iptali başvurularını birleştirerek karara bağlayan Yüksek Mahkeme, Can Atalay’ın "milletvekilliğinin yok hükmünde sayılması" talebinin karara bağlanmasına yer olmadığına hükmetti. Karar, eski AYM Başkanı Zühtü Arslan ve eski üye Muhammed Emin Kuz'un da yer aldığı 4'e karşı 10 üyenin oyuyla oyçokluğuyla alındı.

Mlletvekilliğinin düşürülmesinin "yok hükmünde" olduğunu tespit eden Yüksek Mahkeme, “Öncelikle belirtmek gerekir ki TBMM Genel Kurulu’nun 30 Ocak’taki birleşiminde okunan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin kararı bir mahkûmiyet kararı değil, Anayasa Mahkemesi’nin bireysel başvuru kararının daire tarafından değerlendirilmesi için dosyanın anılan daireye gönderilmesine ilişkin karardır…" değerlendirmesinde bulundu.