Gündem

TTB 2022’de İliç İçin Suç Duyurusunda Bulunmuş!

Erzincan'ın İliç ilçesinde meydana gelen toprak kaymasının halk sağlığı ve çevre sağlığı üzerine etkisi üzerine açıklama yayınlayan Mersin Tabip Odası Başkanı Nasır Nesanır, Türk Tabipleri Birliği (TTB) olarak siyanür liçi yöntemi ile üretim yapılan altın madenindeki siyanür sızıntısı ile ilgili Anagold Madencilik ve yetkili kamu görevlileri hakkında 11 Temmuz 2022 tarihinde suç duyurusunda bulunduklarını hatırlattı.

Abone Ol

Erzincan’ın İliç ilçesindeki Anagold Madencilik Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin Aralık 2010’dan bu yana altın üretimi yaptığı Çöpler Madeni’nde toprak kayması meydana gelmişti. Ortaya çıkan yeni görüntüler ise felaketin boyutunu bir kez daha gözler önüne sererken konunun halk sağlığı ve çevre sağlığı etkisi boyutunu ele alan Mersin Tabip Odası Başkanı Nasır Nesanır, “Türk Tabipleri Birliği (TTB), Erzincan’ın İliç ilçesinde siyanür liçi yöntemi ile üretim yapılan altın madenindeki siyanür sızıntısı ile ilgili Anagold Madencilik ve yetkili kamu görevlileri hakkında 11 Temmuz 2022 tarihinde suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusunda Erzincan Valiliği’nin açıklamasının aksine siyanür içerikli solüsyonun toprakta hapsolmadığı, önemli bir kısmının gaz fazına geçerek havaya dağıldığı ve sorunun çözüldüğü algısının gerçeği yansıtmadığı belirtildi. Bölgede tüm canlılar için yaşanabilecek risklerin bilimsel veriler ışığında sunulduğu suç duyurusu metninde delil olarak ÇED raporlarına, resmi tutanaklara, numune analizlerine, bilirkişi incelemelerine ve uzman görüşlerine de yer verildi” dedi.

Soluma, su ve gıdanın tüketilmesi yoluyla vücuda alınan siyanür ve diğer ağır metaller nedeniyle tüm canlılarda akut ve kronik zehirlenme, kansızlık, kalp yetmezliği, kanser (cilt, prostat, karaciğer, mesane, böbrek, akciğer ve solunum yolları vb.), böbrek yetmezliği, akıl hastalıkları, anormal doğumların  görüldüğünü söyleyen Başkan Nesanır, durumun ciddiyetiyle alakalı şunları söyledi;

“Siyanid (CN) çok hızlı etki eden toksik maddelerden biridir. Hidrojen siyanid (HCN) veya hidrosiyanik asit adı verilen yapıda renksiz, karakteristik acı badem kokusunda, sıvı veya gaz halinde bulunan bir maddedir. Siyanürlü Altın Madenciliğin insan ve çevre üzerine direk ve dolaylı etkileri:

Çevresel kirliliği…

Su kirliliği

Ağır metal kirliliği sonucu kanserler

Hava Kirliliği

Solunum sistemi enfeksiyonlarına yatkınlık

Alerjik solunum sistemi hastalıklarında alevlenmeler

Kronik obstrüktif akciğer hastalığında alevlenmeler

Gözde irritasyon

Solunum sistemi kanserleri

Solunum ve dolaşım sistemi hastalıklarının morbidite ve mortalitesinde artış.

Toprak Kirliliği

Besin zincirine ağır metallerin karışması sonucu kanserler

Gıda Kirliliği

Ekolojik Yıkım..

Jeolojik yapının değişimi

Toprak örtüsünün tahribi; ekosistemlerin yok edilmesi

Yeraltı su kaynaklarının kendini yenileyemeyecek düzeyde aşırı tüketimi

Arsenik, asbest, kadmiyum, berilyum  gibi kanserojen ağır metallerin serbestleştirilerek doğaya bırakımı..

Siyanür ile cevherin işlemi sonucu ortaya çıkan ağır metalden zengin atığın toprak ve yeraltı ve yerüstü su kaynaklarına karışarak beslenme zincirine girer ve insan sağlığı üzerindeki etkileri ortaya çıkar. Üstelik özellikle altın- gümüş madenciliğinde bu atık miktarı çok yüksektir.”

               

Nesanır, “Dünyada; 1971-2015 yılları arasında siyanür liçi yöntemi ile çalışan altın madenlerinin neden olduğu 11 büyük çevre felaketi yaşanmıştır. Bu felaketler sonucu siyanürlü atıkların karıştığı göl ve nehirlerde yaygın balık ölümleri gerçekleşmiş, tarım alanları ise siyanür bileşikleri ve ağır metallerle kirlenmiştir. Atık havuzlarından sızıntı, başlangıçta yüksek siyanür derişimleri bozuluncaya kadar, akarsu ve göllerde balıkların, kuşların ve diğer canlıların ölümlerine neden olurken; yayılan ve yeraltı, yerüstü su kaynaklarını kirleten ağır metal bileşikleri de tarım ve hayvancılık yolu ile besin zincirine girerek insanlara ulaşmakta ve zaman içinde ortaya çıkan sağlık sorunlarına neden olmaktadır. Ağır metaller; düşük derişimlerde bile toksik etki gösterebilen elementlerdir. Ağır metaller insanlar tarafından ağız, solunum ve deri yolu ile alınır ve çoğu boşaltım yolları ile (böbrek, karaciğer, barsak, akciğer, deri) atılamazlar. Bu nedenle ağır metallerin büyük bir bölümü, organizmada birikirler. Birikim sonucu, yoğunlaşan bu metaller, etkili dozlara ulaştıklarında; endokrin hastalıklar, nörolojik hastalıklar, kanserler, otizm gibi ciddi hastalıklara neden olabilirler.

Türk Tabipleri Birliği (TTB), Erzincan’ın İliç ilçesinde siyanür liçi yöntemi ile üretim yapılan altın madenindeki siyanür sızıntısı ile ilgili Anagold Madencilik ve yetkili kamu görevlileri hakkında 11 Temmuz 2022 tarihinde suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusunda Erzincan Valiliği’nin açıklamasının aksine siyanür içerikli solüsyonun toprakta hapsolmadığı, önemli bir kısmının gaz fazına geçerek havaya dağıldığı ve sorunun çözüldüğü algısının gerçeği yansıtmadığı belirtildi. Bölgede tüm canlılar için yaşanabilecek risklerin bilimsel veriler ışığında sunulduğu suç duyurusu metninde delil olarak ÇED raporlarına, resmi tutanaklara, numune analizlerine, bilirkişi incelemelerine ve uzman görüşlerine de yer verildi.

Başsavcılık yapılan tüm denetimler ve yaptırımlar sonrasında kovuşturmaya yer olmadığına hükmetti.

Erzincan’ın İliç ilçesinde bulunan altın madeninde yaşananlar ülkemiz için bir ilk değildir. 2011 yılında Kütahya’da; geçtiğimiz yıl Giresun Şebinkarahisar’da, Gördes’te yaşanan, birkaç gün önce Manisa’nın Yunusemre ilçesinde meydana gelen ve “kaza” diye nitelenen olaylarda; ağır metallerden zengin büyük miktarda atığın, atık havuzlarından çevreye yayıldığı unutulmamıştır.

Üst üste gelen bu olaylar kapitalist sistemin doğayı daha yüksek kâr için sömürüsünün ve canlı yaşamını hiçe saymasının sonucudur. Ülkemizde siyanür liçi yöntemi ile çalışan altın madenlerinin neden olduğu ekosistem yıkımları, bu yönüyle de değerlendirilmelidir

Çöpler Altın Madeni İşletmesi’nin acilen kapatılması, atık baraj gölünde biriken binlerce ton tehlikeli atığın, liç yığınlarının, pasa dağlarının bilimsel yöntemlerle zararsız hale getirilmesinin en kısa zamanda sağlanması gereklidir.

Kuşkusuz ülkemizde aynı tehlikeleri içeren diğer altın madeni işletmelerinde de benzer önlemlerin alınarak olası ekosistem yıkımlarının önlenmesi gereklidir.

Ülkemizi yönetenleri; tüm canlıların yaşamına ve ekosistemlere saygılı olmaya, ülkemizde siyanür liçi yöntemi ile madenciliği yasaklamaya davet ediyoruz” dedi.