Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 2024 yılı "Çocuk Sağlığı ve Yoksunluğu" araştırması, ülkedeki çocukların ekonomik koşullardan nasıl etkilendiğini gözler önüne serdi. Araştırmaya göre, çocukların önemli bir kısmı yeterli beslenme, eğitim ve sosyal faaliyetlere erişimde ciddi sıkıntılar yaşıyor.

Çocuklar beslenemiyor

Emekli Promosyonlarında Rekabet Kızıştı! 2025 Mart Ayı Güncel Promosyon Tutarları Açıklandı Emekli Promosyonlarında Rekabet Kızıştı! 2025 Mart Ayı Güncel Promosyon Tutarları Açıklandı

TÜİK verilerine göre, çocukların yüzde 23,1’i maddi yetersizlik nedeniyle düzenli olarak et, tavuk veya balık tüketemiyor. Ayrıca, yüzde 10’u ekonomik nedenlerle yeterince taze meyve ve sebze yiyemiyor. Günde en az bir kez sebze-meyve tüketebilen çocukların oranı yüzde 86,7 olarak belirlenirken, bu durum ekonomik sıkıntı içindeki ailelerde çocukların sağlıklı beslenme hakkına ulaşmakta zorlandığını ortaya koyuyor.

Eğitimde eşitsizlik derinleşti

Çocukların eğitim ortamları da ekonomik koşullardan doğrudan etkileniyor. Araştırmaya göre, her 10 çocuktan 8’inin evinde ders çalışabileceği uygun bir alan bulunmuyor. Ayrıca, çocukların yüzde 81,1’inin yaşına uygun kitaplara erişimi yokken, yüzde 81’i oyuncak eksikliği yaşıyor. Bu durum, eğitimde fırsat eşitsizliğinin yalnızca okul içinde değil, ev ortamında da kendini gösterdiğini ortaya koyuyor.

Sosyal hayaya katılım sınırlı

Çocukların sosyalleşme ve kültürel aktivitelere katılımı da ekonomik duruma bağlı olarak değişiyor. Araştırmaya göre, çocukların yüzde 22,2’si maddi imkansızlıklar nedeniyle tatil yapamıyor. Paralı okul gezilerine katılabilen çocukların oranı yüzde 55’te kalırken, yüzde 18,7’si ekonomik nedenlerden dolayı bu tür etkinliklerden mahrum kalıyor.

Uzun vadede risk büyük

Araştırma sonuçları, çocuk yoksulluğunun yalnızca maddi eksiklikten ibaret olmadığını, sağlıktan eğitime, beslenmeden sosyal yaşama kadar birçok alanda fırsat eşitsizliğini artırdığını gösteriyor. Bu durumun uzun vadede toplumdaki eşitsizlikleri daha da derinleştireceği ve çocukların gelecekteki eğitim ve kariyer fırsatlarını olumsuz etkileyeceği belirtiliyor.

Kaynak: Haber Merkezi