TÜRKİYE NEREYE GİDİYOR

Abone Ol

  Hep birlikte soruyoruz:Türkiye nereye gidiyor.Bazı gelişmeleri duyunca şaşıp kalmamak mümkün değil.Yazmaktan dilimizde tüy bitti.Ama karşımızda duvar var. Anlamak istemiyorlar.Kulakları üzerine yatmış bizleri enayi yerine koyuyorlar.Öyle olaylar yaşanıyor ki başka bir ülke de olsa hükümet düşer.Japonya’da olsa ilgili kişi ister bakan olsun ister yetkili olsun o sorumluluğunun gereği harakiri yapar.Ama bizde tık yok.Sanki suçlu başkasıymış gibi gece yatağına yatıp mışıl mışıl uyur.Vallahi üzülüyoruz,billahi üzülüyoruz.Elimizden bir şey gelmiyor neden biz seçiyoruz.Anamızın ak sütü gibi helal olan oylarımızla biz seçiyoruz.Hatta biz seçmiyoruz bize verilen listeleri onaylıyoruz. İşte bizim vekil listemiz bunlara oy vereceksiniz diyorlar bizde gidip tıpış tıpış oyumuzu veriyoruz.Hiç bir sorgulama yapmadan.Öyle ki;Ankara,İstanbul, İzmir gibi büyükşehirlerde adayın ismini ilk kez seçimde oy verirken duyuyoruz.Şimdi ki cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde ise işler daha vahim.Cumhurbaşkanı Erdoğan kimi isterse onu bakan atıyor,şayet görevden ayrılacaksa iki satır bir dilekçe vererek affını istiyor.Af neden olur?Kişi suç işler bir daha yapmayacağım diye affını ister.Peki bakanlar, belediye başkanları neden affını istiyor.Düpe düz istifa ediyorum diye bir dilekçe yeterli değil mi?Ama öyle olmuyor.Affını istiyorlar. Çünkü atama ile gelmişler.Sonuçta işin içinde torpil var,yalakalık var;hiç alın teri yok.Liyakat zaten hak getire.Seni ben atarım seni ben görevden alırım.Senin söz söyleme hakkın yok.Ben seni görevden alacağım ama küçük düşmeyesin diye almayayım sen affını iste deniliyor.Vay be!.. Ülke işte böyle yönetiliyor. İnsanın küçük dilini yutası geliyor.Ama çok sorun değil.Seçimden seçime hatırlanan biz asiller seçim günü tüm bunları unutup yine vekillerimizi seçmeye koşuyoruz.Arada bazıları affını istese de biz yine aynı kişileri seçiyoruz.Ama değişen bir şey yok.Mehmet nöbete devam ediyor.Kervan yolda düzeliyor ama biz süzülmeye,horlanmaya devam ediyoruz.Bunu hakediyor muyuz?Elbette hak ediyoruz.Böyle saça şimşir tarak iyi oluyor. Sonrada elim kırılsaydı da oy vermeseydim diyor seçim günü başka adam mı var kime oy vereceğim diye biat kültürüyle yine oyunu beğenmediği,eleştirdiği partiye oyunu veriyor.

Neyse dilimi eşek arısı soksun.

     Yazımın başında dedim ya;Türkiye nereye gidiyor.Belki toprak kayması olmuyor,ama örfümüz,geleneğimiz,ananelerimiz elden gidiyor.Şimdi bir yenidoğan çetesi ortaya çıktı. Meğer bu çete çocuklarımızı öldürüyormuş.SGK’dan para almak için yeni doğan çocukları küveze koyuyorlar sonra da onların ölümlerine neden oluyorlar.Tam 10 özel hastahane.Bunların içinde eski sağlık bakanı Müezzinoğlunun hastanesi de var. Şu an halen Ak parti İstanbul milletvekili.Bu 10 hastanenin kapısına kilit vuruluyor ama iş işten geçmiş.Olan 10 yavrumuza olmuş.Bakan o dönem İstanbul sağlık müdürü hala pişkin pişkin yerinde oturuyor.Biz 5.5 aydır takip ediyoruz diyor.Takip ettin de ne yaptın?Hele bir doktor üniversite yıllarında PKK propoğandası yapmaktan 5 yıl cezaevinde yatmış sonra çıkmış üniversite hayatına devam ederek doktor olmuş. Bu adam güya Hipokrat yemini yapmış.Bumu senin Hipokrat yeminin.Kanın kurusun emi.

Birde CHP İstanbul meclis üyesi var işin içinde.O dönem bir hastahanenin başhekimi. Özgül özerin restinden dolayı CHP’den istifa etti.Peki diğer cenahta istifa haberi var mı? Mesela eski bakan hali hazırda İstanbul milletvekili olan ve hastahanesi kapatılan Müezzinoğlu istifa etti mi?Sadece Ak partiden değil milletvekilliğinden de istifa etmesi gerekmiyor mu?Ama nerede?Kol kırılır yen içinde.Ak partide böyle bir şey olmaz. Ya şimdiki bakanın istifa etmesi pardon affını istemesi gerekmez mi?Tabi ki gerekmez.O suçsuz.Peki kim suçlu?Bu gazetenin yazarı suçlu,sahibi suçlu,okuyucusu suçlu.Daha doğrusu tüm Türkiye suçlu.Sütte leke var bakanda yok.Adam 5.5 ay takip etmiş daha doğrusu seyretmiş.

     Bir anne 9 ay tüm sıkıntılara rağmen bir çocuk sahibi oluyor.Mutlu bir şekilde hastahaneye koşup Hipokrat yemini etmiş doktor ve hemşirelere kendini teslim ediyor. Küçük minnacık bebeğini kucağına alıp onu büyütmek,vatana yararlı bireyler olarak yetiştirmek istiyor.Ama güle oynaya gittiği hastahaneden çocuğunun cesedi veriliyor ellerine.Yahu bu ne vicdansızlık,bu ne hainlik. Bunun insanlıkla ne alakası var.Yazık bu ülkeye.Yazıklar olsun ülkeyi bu duruma getirenlere.Artık sözün bittiği yerdeyiz.Daha bilmediğimiz neler oluyor neler.Birde yaşlılara diyaliz olayında skandallar konuşuluyor.Yani her şey halının altına süpürülmüş yöneticiler uyumuş biz aylar hatta yıllar sonra haberdar oluyoruz am yetkililer istifa etmek şöyle dursun hala başkalarını suçlamaya devam ediyorlar.Yazık bu ülkeye yazık.